Basın-Sen: Basın emekçileri özel haberleri nedeniyle ölüm tehditleri aldı, hükümet üç maymunu oynadı
Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), 2025 yılını gazeteciler açısından “korku yılı” olarak tanımlayarak, basın emekçilerinin yıl boyunca ölüm tehditleriyle karşı karşıya kaldığını, merkezi hükümetin ise bu süreçte gazetecilere sahip çıkmadığını belirtti.
Basın Emekçileri Sendikası, 2025 yılını geride bırakırken gazeteciler açısından bu yılın açıkça “korku yılı” olarak tanımlanabileceğini kaydetti. Açıklamada, basın emekçilerinin yıl boyunca yaptıkları özel haberler nedeniyle ölüm tehditleriyle karşı karşıya kaldığı, bu tehditlerin yalnızca çalışma koşullarını değil, doğrudan yaşamlarını ve psikolojilerini de derinden etkilediği ifade edildi.
Sendika, tüm bu yaşananlara rağmen merkezi hükümetin gazetecilere sahip çıkmakta, onları korumakta ve güvence altına almakta aciz kaldığını vurgulayarak, yıl geneline yayılan bu sürece karşı yeterli önlem ve tedbir alınmamasının, 2026 yılında da benzer tehdit ve saldırıların yaşanabileceği öngörüsünü güçlendirdiğini belirtti.
Açıklamada, geride bırakılan yılın en umut verici gelişmesinin ise basın örgütleri ve basın emekçilerinin baskılara karşı yüksek sesle ve kararlılıkla tepki göstermesi olduğu kaydedildi. Gazetecilerin ortaya koyduğu ortak duruşun, yaratılmak istenen korku iklimini kısmen de olsa dağıttığı ve birçok olası tehdit ile saldırının önüne geçtiği ifade edildi. Görüşü, düşüncesi ya da etnik kökeni ne olursa olsun, yalnızca mesleğini yaptığı için hedef hâline getirilen her basın emekçisiyle dayanışma içinde olmanın kaçınılmaz bir sorumluluk olduğu vurgulandı.
Basın-Sen, 2025 yılı boyunca toplumsal ifade ve düşünce özgürlüğünün yargılanmaya devam ettiğini belirtti. Sendika Başkanı Ali Kişmir hakkında açılan ve 10 yıla kadar hapis cezası öngören davanın, sendikanın talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşındığı, duruşmaların 2025 yılı içerisinde tamamlandığı kaydedildi. Anayasa Mahkemesi’nin süresiz erteleme kararı aldığı belirtilirken, talebin sürecin daha fazla uzatılmaması ve yeni yılın ilk ayında kararın açıklanması olduğu ifade edildi. Yaklaşık dört yıldır süren bu davanın derhal son bulması ve benzeri davalara artık son verilmesi çağrısı yapıldı.
Emek cephesine de değinilen açıklamada, 2025 yılının önceki yılları aratmadığı, zenginlerin daha da zenginleştiği, orta sınıfın neredeyse tamamen ortadan kalktığı ve emekçinin alım gücünün dibe vurduğu ifade edildi. Asgari ücret üzerinden yürütülen tartışmaların emekçinin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu belirtilerek, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi, hayat pahalılığı oranında artırılması ve sendikasız çalıştırmanın yasaklanması gerektiği vurgulandı.
1974 sonrasında adanın kuzeyinde kurulan yağma, talan ve vurgun düzeninin 2025 yılında zirveye ulaştığı belirtilen açıklamada, rüşvet, sahte diploma, partizanlık, peşkeş ve kara para aklama gibi suçların olağan hâle geldiği ifade edildi. Bir başbakanlık müsteşarının yargılandığı bir ülkede siyasi erkin sorumluluk almadığı, aksine bu düzeni sürdürme kararlılığı sergilediği savunuldu. Bu nedenle sendikanın en öncelikli hedeflerinden birinin federal bir Kıbrıs mücadelesini sürdürmek olduğu vurgulandı.
Açıklamada, 2020–2025 yılları arasında ortadan kaldırılan müzakere sürecinin, 19 Ekim 2025 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yeniden filizlenmesinin olumlu karşılandığı belirtildi. Ancak yeni seçilen Kıbrıslı Türk lider Tufan Erhürman’ın kullandığı üslubun kabul edilemez olduğu ifade edilerek, güçlü ve kararlı bir federasyon iradesiyle sürecin zorlanması gerektiği vurgulandı.
Basın-Sen, 2025 yılının aynı zamanda Kıbrıs’ta laik yaşam biçimine ve toplumsal kazanımlara yönelik gerici saldırıların arttığı bir yıl olduğunu kaydetti. Laikliğin, farklı inançların ve düşünce özgürlüğünün birlikte var olabilmesinin temel güvencesi olduğu belirtilerek, 2026 yılında da laiklik mücadelesinin sürdürüleceği ifade edildi.
Açıklamada, Filistin’de yaşanan soykırımın 2025 yılında derin bir sarsıntı yarattığı belirtilirken, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin İsrail ile kurduğu yakınlık sert sözlerle eleştirildi. Kıbrıslı Rum halkına da bu yönetime karşı tepkilerini yükseltmeleri çağrısı yapıldı.
Basın Emekçileri Sendikası, 2026 yılında da emekten yana durmaya, eşitliği ve adaleti savunmaya, ifade ve düşünce özgürlüğüne sahip çıkmaya ve federal bir Kıbrıs mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğini belirtti. Açıklama, yeni yılın herkese önce sağlık, ardından barış getirmesi temennisiyle sona erdi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.