“Sinovac aşısı bilimsel geçerliliği olmayan bir aşı…”

Avustralya’dan Sağlık Veri Bilimi Uzmanı​​​​​ NSW Eyaleti Covid19 Modelleme Sorumlusu Dr. Yalçın Oytam, İsviçre’de görev yapan İmmünolojik Hastalık Araştırma Uzmanı, İlaç Tasarım Sorumlusu Dr. Özge Uluçkan ve Kıbrıs Postası Haber Müdürü Ulaş Barış, Kıbrıs Postası TV’de Canan Onurer’in hazırlayıp sunduğu ‘Sabahın Haberleri’ adlı programa canlı bağlantı ile konuk oldu.

OYTAM: “UÇURUMDAN UÇMADAN ÖNCE TAM KAPANMALIYIZ”

Avustralya’dan Sağlık Veri Bilimi Uzmanı NSW Eyaleti Covid19 Modelleme Sorumlusu Dr. Yalçın Oytam, ülkede artan Koronavirüs vakaları nedeniyle açıklamalarda bulunarak, bu artışın mutant virüse bağlanılmaması gerektiğini belirterek, “Bağlayacağımız şey temas takip kapasitesi… Bu çöktüğü anda günlük vaka artışı sayısında da çökeriz. Biz şu an bu noktadayız” ifadelerini kullandı.

“Uçurumdan uçmadan önce ‘tam’ kapanmalıyız” diyen Oytam, Koronavirüs aşıları hakkında açıklamalarda bulunarak şunlar söyledi:

“Aşının birincil görevi sürü bağışıklığı yaratmaktır. Eldeki en iyi öngörülere göre nüfusun yüzde 80’i bağışık olmalı. Pandemi başında 60 telaffuz ediliyordu. Bunun geçerli olmadığının farkına vardık. Eğer yüzde 80 bağışıklığa ulaşacaksak kullanılacak aşı en az yüzde 80 etkili olmalı. Eğer herkes olursa ki şimdilik mümkün değil, sürü bağışıklığı kazanılır. 'Aşı olduk, sorun çözüldü' denemez. Devletin görevi halkı korumaktır. Etkinliği belli olan aşılarla bu olur. 

PATLAMAYI AŞI OLMADAN DA ÖNLEYEBİLİRİZ

Bizim Sinovac eleştirimiz; güvenilirliği tamam ama etkinliği açısından bilimsel geçerliliği olmayan bir aşı. Son çalışmaları yapılmamış bir aşıdan söz ediyoruz. Kıbrıs bu pandemiyi en iyi yöneten 10 ülke arasında. Gerçi bu rakam Güney için geçerli ama KKTC son döneme kadar belki de daha başarılıydı. Türkiye’ye baktığımız zaman en son. Böyle başarısızlık yaratan bir rejimin aşı gelecek virüs bitecek reklamını yapması doğru değildir… Buna ayak uydurmamamız gerek. Önümüzde bir patlama var. Biz bu patlamayı aşı olmadan da önleyebiliriz. Eldeki silahı en büyük tehlikedekilere hastane çalışanlarına uygulamak gerek."

“SOSYAL ADALETİN OLMADIĞI ÜLKELERDE BU HASTALIK ÇOK DAHA TEHLİKELİ”

Dr. Oytam, konuşmasında sosyal psikolojiye de işaret ederek, sosyal adaletin olmadığı ülkelerde, Koronavirüsün çok daha etkili olduğunu dile getirdi.

Ekonomik durumu olmayan insanların kurallara uymakta zorlanacağını aktararak, “En dezavantajlı insanlara en kısa zamanda yardım ulaşması gerek. Eğer insanların elinden çalışma hakkı alınıyorsa, bunun yeri devlet tarafından doldurulması gerek. Salgınla mücadele eden ve başarılı olan ülkelerde sorumluluk gösterilen ülkelerde başarıya gidilir” ifadelerini aktardı.

“HALK DENEK OLMUŞSA ÇOK KÖTÜ BİR DENEYE DENEK OLMUŞ”

İsrail’in şu anda BioNTech aşısını kullanmaya başladığını da belirten Dr. Oytam, birinci dozdan sonra bile genel bulaşta çok büyük bir düşüş yaşandığının altını çizdi.

Bu bilimsel geçerliliğe değinilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Yalçın Oytam, “Sırf ABD ya da AB’den onay almasıyla sınırlı değil. Yapılan analiz şeffaf bir şekilde açıklanmalı. Sinovac gereklilikleri yerine getirmedi. 3 ülke var karşımızda bunu uygulayan. Brezilya’dan Türkiye’ye... Basından okuduklarıyla karar vermişler. Eğer şu anda halk denek olmuşsa çok kötü bir deneye denek olmuş… Etik bir geçerliliği yok. En güvenilir kart bilimdir” dedi.

“BİLİMİN HAKKINI VERMEK ZORUNDAYIZ”

“Bilimi kullanarak ifade özgürlüğümüzü kullanarak doğruya ilerlemeliyiz” diyen Oytam, “İlaç baronları ne kadar güçlü olursa olsun bilimin hakkını vermek zorundayız. Biz salgına odaklandık, bir yangın var ve söndürmemiz gerek… Ama Koronavirüs ile beraber başka sorunlar da gelebilir sosyo-psikolojik sorunlar yaşanabilir. Sürekli sosyoekonomik açıdan ihtiyaçlı insanlara yardım etmeliyiz…” ifadelerini kullandı.

ULUÇKAN: “HERKES AŞILANMALI, AŞILARDAN KORKMAYIN”

İsviçre’de görev yapan İmmünolojik Hastalık Araştırma Uzmanı ve İlaç Tasarım Sorumlusu Dr. Özge Uluçkan, herkesin aşılanması gerektiğini ifade ederek, “Aşılardan korkmayın. DNA’nızı değiştirmeyecek, çip koymayacak. Çocuklarımıza sürekli aşılar yapılıyor. 'Aşılandım, tamamım' demeyin. Elimizde bilgi yok. Aşılanan kişilerin virüsü bulaştırmayacağı yönünde bilgimiz yok. Birinci dozdan sonra bağışlık kazandığınızı söyleyemezsiniz. İkinci dozdan sonra bağışıklık bulunuyor. Antikor yükseldi demek, bağışıklık demek değildir” dedi.

“SİNOVAC FAZ 3’TEN GEÇMEMİŞTİR”

Koronavirüs aşı denemeleri hakkında da açıklamalar yapan Uluçkan, aşıların faz 1, 2 ve 3 denilen kliniksel çalışmalardan geçtiğini ve aşının faz 1’de çalışıp çalışmama olanağına bakıldığına dikkat çekerek, eğer aşı çalışmıyor ise faz 2’ye geçilmeyeceğini, 2’de aşının güvenilirliğinin denendiğini aktardı.

Faz 3 ise 10 bin veya 20 bin üzerinde insanın üstünde denendiğini ve iki önemli sonucun çıktığını ifade eden Uluçkan, “Bir, etkinlik hesaplaması; ikincisi de daha çok insanda güvenilirlik geçmesidir. Faz 3’ten geçmemiştir, henüz veri yoktur Sinovac’a ilişkin…” ifadelerini kullandı.

İsviçre’de görev yapan İmmünolojik Hastalık Araştırma Uzmanı ve İlaç Tasarım Sorumlusu Dr. Uluçkan, açıklamasının devamında ise şunlara dikkat çekti:

“BUNU ANLAMAK İÇİN BİLİM İNSANI OLMAYA GEREK YOK”

“Brezilya’da veya Güney Afrika'da başka bir varyant ya da mutasyon olabilir... Verileri eleştiriye açıldığı zaman anlıyoruz bunu. Sinovac’ın yeterli insanda denenmemiş olduğu için hiçbir bilimsel değeri yok. 1300 kişide denenmiş ama yüzde 90 denenmiş. Diğer aşılara baktığımızda 45 binlerden bahsediyoruz. Bunu anlamak için bilim insanı olmaya gerek yok. Şu anda Sinovac aşısını yapmak, zar atmak gibi bir şey. Tamamen şans…

"SADECE BİRAZ SABIR"

Acele etmemize ger yok. Biz bir adayız. Kontrol ettiğimiz anda acele etmemize gerek yok. Bu bir maratondur. Kısa bir koşu değildir. Tüm dünya bununla savaşıyor. Daha 1 yıl oldu pandemi çıkalı. KKTC olarak aslında Türkiye’den ya da Brezilya’dan çok farklı bir durumdayız. AB’den bu aşılar gelecek. Avrupa onayladıkça bize gelen aşılar da çoğalacak. Bir ülkeye daha çok diğerine daha az diye dağıtılmayacak. Sadece biraz sabır. Aşılanmışsanız da aşılanmadıysanız da bu çok önemli. Bunu aceleye getirmeyin. Düzenli bir aşı planı yapın.”

GÜVENSİZLİK DUYGUSU…

Dr. Uluçkan, güvensizlik duygusunun hâkim olduğunu belirterek, bazı insanların bağışıklık kazandığını bazılarının ise kazanmadığını ifade ederek şöyle devam etti:

“Bu insanlar virüsü taşıyabilir ölümlere yol açabilir. Diyelim ki Sinovac aşısının yüzde 50 etkinliği var... Yüzde 80’ine bu aşıyı verdik kapıları açtık dünyadan insanlar geldi. Bizim insanımız korunmadı. Daha fazla vakalar göreceğiz, sağlık sistemi çökecek. Bu uzun yolda hiç doğru bir adım değil.

"ELEŞTİRİMİZ ÇİN’DEN ÇIKTIĞI İÇİN DEĞİL"

Eleştirimiz Çin’den çıktığı için değil. Ya da 'bir başka aşıyı seçin' de demek istemiyoruz. Lütfen bilimsel olarak onay almış aşılara doğru yönelelim. Belki birkaç ay sonra faz 3 çalışmaları tamamlanır etkenliğini öğreniriz. Mesele daha yaşlı ya da risk grubunda olan insanlara daha yüksek etkenli aşıları veririz.

BUNLAR GERÇEKLER…

Aşıların genellikle kliniksel çalışmalarda çıkan etkenlikleri, gerçek dünyada tekrardan yıllar geçtikçe tekrar hesaplanır. Kliniksel çalışmalar kontrollü bir ortamda olduğu için bu sayılar daha fazla çıkabilir. Yüzde 95 çıkmışsa, gerçek hayatta bu 90 çıkabilir…

Bir ilacın etkinliği 50 çıkmışsa, 50’nin altındaysa onay almaz, Brezilya’dan çıkan sonuçlar doğruysa gerçek hayatta bu daha da azalır. Biz kendi bilimimize dayanarak bu sınavı değerlendirdik, bunlar bizim fikirlerimiz değil; gerçeklerdir.”