Kronik hasta Süreyya Çelmen: “Aşı olamadım… Herhalde torpilim yeterli değil”

Kronik hastaların ilaca ve aşıya ulaşma noktasında yaşadıkları sıkıntıların ardı arkası kesilmiyor.

Geçtiğimiz hafta sosyal medya hesabından yayınladığı videoda, son bir buçuk yıldır kronik hastalığı olduğunu ve her gün, aksatmadan içmesi gereken ilaçlara, özellikle pandeminin başlamasının ardından ulaşma noktasında sıkıntılar yaşadığını ifade eden Süreyya Çelmen Değer, geçtiğimiz hafta yaşadığı sorunları, yine yaşadığını duyurdu.

Salgının başlamasının ardından her 10 günde bir İlaç ve Eczacılık Dairesi’ne giden, sadece 10 tablet alıp, 10 gün sonra tekrar daireye giden Süreyya Çelmen Değer, diğer kronik hastalar gibi, salgının kol gezdiği sokaklarda dolaşmak, dairelere ya da hastaneye gitmek istemiyor.

Zira kronik hastalar, Koronavirüs salgınında yüksek risk grubunda bulunuyor…

Son aldığı 10 hapın bitmesinin ardından bugün yeniden yollara düşen Süreyya Çelmen Değer, yine İlaç ve Eczacılık Dairesi’ne gitti.

Paylaştığı videoda, yaşadıklarını ve duygularını aktaran Değer, “İlacımın önce olmadığını söylediler, sonra çağırıp 10 tane verdiler. Geçen seferden daha mutlu çıktım, en azından bulduğuma şükrettim. 10 gün sonra tekrar bakacağız dedim” ifadelerini kullandı.

Kronik hastaların aşılandığına yönelik haberler okuduğunu, ailesinin de ‘iteklemesiyle’ hastalığına dair raporunu aldığını ifade eden Değer, İlaç ve Eczacılık Dairesi’nden; aşı olmak ümidiyle devlet hastanesine gittiğini kaydetti.

Yaklaşık 1 saat kadar bekledikten sonra, oradaki görevlilerin kendisine 55 yaşın altındaki kronik hastaların aşılanmadığını söylediğini ifade eden Değer, şöyle devam etti:

“Elimde raporumun olduğunu ve aşılanan insanlar olduğunu söyledim. Ama anladığım kadarıyla yeterince torpilli değilim. Başhekimle görüşmek istedim, beni kabul bile etmedi. Bizim yaşadığımız korku onların umurunda değil. 5 yaşında hiperaktif bir çocukla baş etmeye çalışırken, ‘ben olmazsam bu çocuğa kim bakacak’ korkumuz, devletimizin hiç umurunda değil.”

Daha sonra Sonuç Büyük ile görüşmesi yönünde yönlendirildiğini belirten Değer, “Ben kepçe, hastane kazan, Sonuç Bey’i aramaya başladım, bulamadım. Tekrardan kayıt bölümüne gittim, kendimi anlatmaya çalıştım, raporumu alıp, beklememi söylediler. Bu kez sorumlu hemşireyi beklemeye başladım” dedi.

Uzun süre beklediğini ve oğlunun evde yemek beklediğini ifade eden Değer, “Daha fazla beklemek istemiyorum dedim, pes ettim ve çıktım” şeklinde konuştu.

Değer, şöyle devam etti:

“Hani o ‘Ali Pilliciler’ var ya, bu sistemsizlik onun döneminde başladı. Çektiğimiz acıların bedeli onun da, yeni Sağlık Bakanı’nın da, Başbakan’ın da boynundadır.”