Uzman Diyetisyen Kübra Yazıcı uyardı: Bayramda 'battı balık yan gider' psikolojisine girmeyin

Bayram denilince akla ilk gelen, tüm ailenin bir araya geldiği sevdiklerimizle buluşup başında saatlerce sohbet ettiği geniş sofralardır. Peki Ramazan Bayramı'nda hem lezzetli sofraların keyfini sürüp hem de sağlıklı beslenmek mümkün mü? Bu sorunun cevabını Uzman Diyetisyen Kübra Yazıcı, Kıbrıs Postası’na verdi.

“RAMAZAN’DAN BAYRAMA SAĞLIKLI VE DENGELİ BİR GEÇİŞ”

Uzman Diyetisyen Kübra Yazıcı, onbir ayın sultanı Ramazan ayının sonuna geldiğimizi ifade ederek, beslenmemizdeki sınırlı saatlerdeki besin ve sıvı alımının bazal metabolizma hızımızın azalmasına yol açabileceğini kaydetti. "Doğru adımlarla bazal metabolizma hızımızı yükseltirken; beslenme, uyku ve sindirim sistemimizde de tam iyilik haline erişiyor olacağız" diyen Kübra Yazıcı, değişen vücut ritmini en sağlıklı yoldan eski formuna kavuşturmak için yapılması gerekenleri siz değerli okurlarımız için detaylı olarak kaleme aldı.

Kübra Yazıcı, birçoğumuz için bayramın; ailemiz, eşimiz, dostumuz, sevdiklerimizle özenle kurulmuş sofralarda uzun uzun vakit geçirdiğimiz, çeşit çeşit yemeklerin özenle hazırlandığı ve düşünmeden de tüketildiği sosyalleşme alanlarını ifade ettiğini söyledi.

Bayram sürecinden keyif alırken, normal beslenmeye geçilen bu günlerde geçişin sağlıklı ve dengeli olması gerektiğine özellikle değinen Yazıcı, “Bu fizyolojik sağlık halinin haricinde tartıda 3-5 kilo gibi bariz artışlar görmememiz için de gereklidir” dedi.

Yazıcı ayrıca, uzun bir süre oruç tutulduktan sonra bayramda kontrolsüzce yemenin; halsizlik, yorgunluk, kilo artışı ve özellikle kabızlık gibi mide-bağırsak problemlerine neden olabileceğini söyledi.

"BAYRAM KAHVALTISINDA SAĞLIKLI SEÇİMLERDE BULUNUN”

“Bayramın ilk öğünü olan kahvaltıyı ele alarak başlamaya ne dersiniz? Kahvaltı soframızda börek, poğaça, patates kızartması gibi yağlı yiyecekler; salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş et ürünleri ve bal, reçel, fındık kremaları gibi şekerli besinleri tercih etmekten kaçınmalıyız” ifadesini kullanan Yazıcı, hepimizin yemekten zevk alarak tükettiği bu besinlerin midemizi fazlasıyla yoracağından bahsetti. “Bunun yerine kahvaltı tabağında sağlıklı ve dengeli bir beslenme için bazı önemli noktaları göz önünde bulundurmak, bedenimizin ihtiyaçlarını karşılamak adına oldukça önemlidir” şeklinde konuşan Yazıcı, birçok seçeneğin olduğu sofralarda yiyeceklerimizi tabağımıza farkındalıkla koymanın beslenmemiz için oldukça önemli olduğunu belirtti. Yazıcı, kahvaltı tabağımızda uzun süre tok kalmamızı sağlayan ve kan şekeri dengesini sağlayan; yumurta, peynir gibi protein kaynaklarının mutlaka olması gerektiğini dile getirdi.

Yeterli lif alımını sağlamak içinse kompleks karbonhidrat kaynağı olan tam buğday, tam çavdar ekmeklere kahvaltıda 1-2 dilim yer verilmesi gerektiğini de söyleyen Yazıcı, vitamin, mineral ve lif deposu olan taze sebzeler ve yeşillikler ayrıca sağlıklı yağ kaynaklarından avokado, zeytin gibi besinlerin de tabağımızda mutlaka yer verilmesi gerektiğini kaydetti. Yazıcı, “Bunları yedikten sonra zaten doyacaksınız ve daha fazlasına ihtiyacınız kalmayacak” dedi.

“İKRAMLARI SINIRLAYIN”

“Elbette bayram ziyaretlerimizde ikram edilen yemekler ve özellikle tatlılara karşı koymakta zorluk yaşayabiliriz. Kaçamaklar yaptığımızda dengelememizi sağlayacak püf noktaları sizlerle paylaşacağım” diyerek, tüm ikramları tüketmek zorunda olmadığımızı ve ‘hayır’ deme seçeneğimiz olduğunu hatırlattı.

Tükettiğimiz tatlıların porsiyonlarını kontrollü bir şekilde ayarlamak ve gün içinde beslenmemizi dengelemenin en önemli nokta olduğunun altını çizen Yazıcı, “Baklava, kadayıf gibi şerbetli tatlılar yerine dondurma ve sütlü tatlıları tercih etmek daha az kalori almamızı sağlayacaktır” dedi.

“BAYRAMDA KAÇAMAKLARI DENGELİ YÖNETİN”

Yazıcı, kaçamaklarımızı dengelemek için diğer öğünleri hafif geçirmek, özellikle akşam yemeğini yüksek posa içeren sebze içerikli bir öğünle tamamlamak, ekmek, makarna gibi karbonhidrat kaynaklarından tüketmemeninse doğru bir yaklaşım olacağını söyledi.

Ayrıca Yazıcı, salatalarımıza maydanoz, kapya biber, sularımıza ananas gibi besinleri eklemek de ödem atımımıza destek olacaktır.

“BOL SU İÇİN VE BİTKİ ÇAYIYLA VÜCUDUNUZU RAHATLATIN”

Ayrıca bu kaçamakların dengelenmesinde su tüketimimizin müthiş bir etkisi olduğunu kaydeden Yazıcı, Ramazan sonrası artan sıvı ihtiyacımızı en başta su tüketimiyle sağlamamız gerektiğini söyledi.

Yazıcı, su yerine çay, kahve, meyve suyu gibi içeceklerin tercih edilmemesi gerektiğini de belirtti.

Yazıcı, “Metabolizma hızımıza, ödem atımımıza destek olacak yeşil çay gibi bitki çaylarıyla midemizi rahatlatacak rezene, nane, zencefil gibi bitki çaylarını günde 2 fincan tüketmeliyiz” dedi.

Yazıcı özellikle, bayram sürecini sadece istediğimiz besinleri yiyebileceğimiz bir zaman dilimi olarak görmememiz gerektiğini ve günlük rutinimize göre hareket eklememiz gerektiğini kaydetti.

“BEDENİNİZİ AKTİF TUTUN”

Yazıcı, kaçamaklarımızı dengelemek için 1 saat tempolu yürüyüş yapmanın, bisiklete binmek gibi açık hava aktivitelerinin hem ailemizle vakit geçirmemize hem de aldığımız kalorileri telafi etmemize yardımcı olacağını da söyledi.

“DENGELİ BİR MANGAL TABAĞI HAZIRLAYIN”

“Bayramda sevdiklerimizle toplandığımız kalabalık ortamlarda havanın güzelleşmesiyle birlikte mangal yakmamız da kaçınılmaz. Peki mangal sofralarında dengeli bir tabağı nasıl oluşturabiliriz?” diyen Yazıcı, öncelikle mangalda etin ateşe çok yakın olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Öte yandan Yazıcı, sadece et tüketip sebzelerin unutulmaması gerektiğini kaydetti.

“Tabağımızda bol sebze ve yeşillik dengeli bir öğün ve demir emilimi için mutlaka olmalı. Kapya biber, yeşil biber, mantar gibi sebzeleri de mangalda közleyerek sebze tüketimimizi arttırabiliriz” diyen Yazıcı, zeytinyağlı yemekler veya yoğurtlu mezelerin yine tabağımızda olabilecek sağlıklı seçenekler arasında olduğunu kaydetti.

Ekmek tüketimine gerek duyuyorsak seçimimizi tam tahıllı ekmeklerden yana kullanmamız gerektiğini de belirten Yazıcı, yemeğimizin yanında asitli içecekler yerine ayran gibi sağlık yararları olan içecekleri tercih etmemiz gerektiğini hatırlattı.

“BATTI BALIK YAN GİDER PSİKOLOJİSİNE GİRMEYİN”

Yazıcı, “Sözün kısası, bayram coşkusuyla sağlıklı beslenme ve dengeli yaşamı da göz ardı etmemeliyiz. ‘Battı balık yan gider’ psikolojisine girmeden kahvaltı sofralarımızı, bayram ziyaretlerimizi, mangal keyiflerimizi ve içecek tercihlerimizi planlayarak, bedenimizi ve ruhumuzu dengede tutabiliriz” dedi.

Yazıcı son olarak bunları yaptığımız takdirde, bayramın keyfini çıkarırken sağlığımızdan ve fitliğimizden de ödün vermemiş olacağımızı kaydetti.