Uzman psikolog Pembe Ardıç: Ekonomik problemler nedeniyle depresyon ortaya çıkar

Uzman psikolog Pembe Ardıç, 4 kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamacak durumda bulunan, açlık sınırının altında kalan asgari ücretin insanlar üzerinde etkisini, Kıbrıs Postası’na anlattı.

“RUH SAĞLIĞININ ETKİLENMEMESİ PEK OLASI DEĞİLDİ”

Son 3 yıla vurgu yapan Ardıç,  toplumun olağanüstü bir kriz süreci ile yüz yüze kalındığını belirtti. Koronavirüs pandemisinin insan hayatına girmesiyle birlikte öncelikle fiziksel sağlığın ciddi bir tehdit altında kaldığını ifade eden Ardıç,  “Ruhsal sağlığın etkilenmemesi pek olası bir durum değildi.” dedi.

“EKONOMİK KRİZ, PANDEMİNİN ETKİLERİNİN YERİNİ ALMAYA BAŞLADI”

Koronavirüs pandemisinin  birçok alışkanlığı değiştirdiğini ya da  birçok alışkanlığın evrilmesine neden olduğunu anlatan Ardıç, “Bu durum birçoğumuz üzerinde çeşitli psikolojik rahatsızlıkların oluşmasına yol açtı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen pandeminin etkisini kaybetmesi ve duruma adapte olmamızla birlikte bu etkileri geride bırakmaya başladık. Bu olumsuzlukları geride bırakmaya başladığımız bu dönemde, yeni bir küresel krizin olan ekonomik krizin etkileri yavaşça pandeminin etkilerinin yerine almaya başladı.” ifadelerini kullandı.

“EKONOMİ, HAYATIMIZIN TEMEL BİR PARÇASIDIR”

Kıbrıs’ın kuzeyinde kullanılan para birimine işaret eden Ardıç, TL nedeniyle ekonominin etkilerinin ciddi şekilde hissedildiğini kaydetti.  Uzm. psikolog Ardıç, ekonominin hayatın temel bir parçası olduğundan dolayı ruh sağlığı ile de doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.

“TOPLUMUN BÜYÜK BİR BÖLÜMÜ, BAHSEDİLEN TEMEL İHTİYAÇLARI KARŞILAMAKTA CİDDİ ZORLUK YAŞIYOR”

Abraham Maslow’un  ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidine işaret eden Ardıç, “En temelde fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini görürüz. Bir bireyin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor olması beklenir.  Bu teoriye baktığımızda yemek yeme, su içme, barınma, mülkiyet güvenliği ve iş  gibi ihtiyaçların ruh sağlığımızın temelini oluşturduğunu görürüz. Mevcut dururumuz bir süredir toplumun büyük bir bölümünün bu bahsedilen temel ihtiyaçlarını karşılamakta ciddi zorluklar yaşadığını gözlemliyoruz.” dedi.

Ekonomik problemlerin yalnızca temel ihtiyaçlarımızı karşılayamayacak duruma getirmesinin yanı sıra  hayatın genelinde de ciddi bir belirsizlik yarattığını dile getiren Ardıç,  TL’nin değer kaybının ne zaman sonlanacağı ve ne kadar ciddileşeceği ile ilgili bilgi olmadığı için sadece ekonomik anlamda zorluk yaşayan kişileri değil, gelir düzeyi daha iyi olan kişilerin de bu durumu etkilediğini belirtti.

Uzm. psikolog Ardıç, belirsizlik durumları arttıkça ve temel ihtiyaçlarımız tehdit altına girdikçe bu durumları  tolere etmenin zorlanmaya başladığını ve yoğun bir stresle karşı karşıya kalındığını kaydetti.  

“EKONOMİK PROBLEMLER, ÖFKE KONTROLÜ VE DEPRESYON GİBİ RAHATSIZLIKLARI ORTAYA ÇIKARIR”

“Ekonomik problemler zaman içerisinde aile ilişkilerini, iş yaşamımızdaki durumumuzu, sosyal hayatımızı ve ruh sağlığımızı etkilemeye başlar. Kaygı bozukluğu, öfke kontrolü sorunları ve depresyon gibi rahatsızlıklar ortaya çıkarır.” vurgusunu yapan Ardıç, ekonomik sorunlar nedeniyle ruh sağlığı desteğine ciddi bir ihtiyaç doğduğunun altını çizdi.

"ÜCRETSİZ RUH SAĞLIĞI DESTEĞİ ÖNEMLİ”

Ekonomik anlamda temel ihtiyaçları karşılama gailesi içinde olan bireylerin terapi desteği alabilmesinin her zaman mümkün olmayadığını ifade eden Ardıç, açıklamasını şu ifadelerle noktaladı:

“Ülkemizde ücretsiz sağlık imkanlarına ulaşımın çok zor olduğunu biliyoruz. Bu sebeple kişilerin bu dönemde özellikle de ücretsiz psikoterapi desteği alabilme imkanı pek fazla olmuyor.  Destek alma imkanı bulamayan kişilerin, ekonomik krizlerin yarattığı psikolojik rahatsızlıklardan dolayı ortaya çıkacak risklerle baş etmekte zorlandıklarını gözlemliyoruz.  Bu sebeple bu süreçlerde ücretsiz ruh sağlığı desteğinin öneminin altını bir kez daha çizmekte fayda var.”