Hükümet neyle, nasıl devam edecek?

Yayın Tarihi: 26/11/14 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Kesinlikle felaket tellallığı değil yaptığım hükümetle ilgili olarak. O kadar bariz gözler önünde ki hükümetin yaşamış olduğu maddi zorluklar ve sıkıntılar aklınız durur. Aslında bunun çok basit bir nedeni var, ona birazdan geleceğim. Çünkü bunun nedeni Özkan beyin başbakan olduğu günlere dayanır.

Bir kere Maliye bakanlığı para toplayabilmek için her yola başvuruyor, resen vergilerden tutun da vergi aflarına kadar, ama gelin görün ki istenen para toplanamıyor.

CTP-DP'NİN ANKARA İLE UYUMU ZAYIF

Biliyorsunuz Başbakan Yorgancıoğlu şürakasını da yanına alıp Ankara'nın yolunu tuttu. Ne için peki? Para istemek için. Bunu ben anormal karşılamıyorum ama bu konuyu biraz açalım ve yapılan yanlışlara değinelim biraz.

Özkan Yorgancıoğlu ve "alo ben Beşir" telefonuna kadar gidelim hatta. O yıllarda Ankara Hükümetinin bizzat Tayyip beyin CTP-DP hükümetinin kurulmasına karşı olduğu, böyle bir hükümete gerekli desteğin verilmeyeceği Beşir bey tarafından Özkan beye söylendiği çok iddia edilmiştir. Hatta hatta CTP parti meclisi toplantısını yarıda kesip myksını toplamış ve bu myk toplantısından sonra Ankara'ya inat CTP-DP hükümeti kurulmuştur. Bu iddialar hiç bugüne kadar yalanlanmadı diye de ekleyim

Unutanlar için yazıyorum, uzunca bir süre dönemin Başbakanı Erdoğan tebrik mesajı dahi göndermemiştir. Neticede Sn Erdoğan'ı görmek dahi istemeyen AK Parti'yi de sevmeyen bir Serdar Denktaş'la kurulacaktı bu hükümet. Bilemem tabii şimdi Serdar bey Tayyip beyi sever mi ya da AK Parti'yi.

İlişkiler iyi midir bilemeyiz. Bunlar herkesin bildiği gerçekler benim cebimden çıkarıp yazdığım şeyler değil.

Neyse CTP Parti meclisinin "biz Ankara'dan direktif almayız" sloganlarıyla bu hükümet yola çıktı ve en nihayet benzin lambası hükümetin yandı.

BÜYÜKELÇİ RAPORUNDA UYARMIŞTI

Ne zaman yandı bu benzin lambası.

Dün yandı.

Özkan bey Ankara'nın yolunu tutunca benzin lambasının yandığını öğrendik.

Peki ! biraz geriye, yaz aylarına gidelim Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça'nın son derece ve tüm gerçekleri ortaya koyan, kelime anlamıyla profesyonel ve rasyonel bir akılla hazırlanmış raporu yayınlandı.

Büyükelçi Akça bana göre benzin lambasının böyle giderse yanacağını aslında orada işaret etmişti. Bakınız, Büyükelçi Akça'nın temmuz ayında yayınlamış olduğu ekonomik rapordan bazı kesitler veriyorum size, mutlaka tam raporu internetten bulun ve okuyun.

"Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, KKTC'de ekonomik büyümenin hızlanması ve refahın artması için programda öne çıkarılan sektörlerde reformların tamamlanmasının acil olduğuna dikkati çekti. Akça, aksi halde, üretime dayalı büyüme yakalanamayacağını, Türkiye ile farkın giderek açılacağını ve ekonomik krize girmesine karşın daha hızlı yapısal reformlar yapmak suretiyle geleceğe yönelik önemli temel düzenlemeler yapan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni (GKRY) yakalama fırsatının kaçırılacağını vurguladı." http://haberkibris.com/akcadan-kktc-icin-ekonomik-rapor-2014-07-24.html

Bakın burada ne diyor "Sn Akça reformlar acil olarak tamamlanmazsa üretime dayalı büyüme yakalanamayacak ve Türkiye ile aradaki fark açılacak, Rum tarafını yakalama şansı kaçırılacak"..

Şu an yaşadığımız da tam olarak bu değil mi. siz bakmayın Maliye Bakanı Mungan'ın 80 milyon bütçe açığımız var demesine, ödenmeyen o kadar çok kalem var ki, devletten alacaklı olan o kadar insan var ki aklınız durur.

"Akça, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) yeni kaynak yaratma yerine Türkiye'den ek nakit sağlama arayışının Türkiye ile ilişkilerin sağlıksız zemine kaymasına neden olduğunu kaydetti. Üç yıllık dönemler itibariyle hazırlanan programlar sayesinde tarafların yükümlülüklerini daha iyi bilip önlerini daha net gördüğünü dile getiren Akça, siyasi vizyon ve tercihler ekonomide belirleyici olamayınca siyasetin kısa vadeli bireysel çıkarlara dayalı bölüşüm eksenine kaydığını belirterek," http://haberkibris.com/akcadan-kktc-icin-ekonomik-rapor-2014-07-24.html

Bakınız en önemli paragraf aslında burada. Sn Akça KKTC gerçeğini kapı gibi ortaya koyuyor. Yeni kaynak yaratma yerine Türkiye'den ek nakit sağlamaya çalışılıyor ve bu durum da iki ülke arasındaki ilişkilerin sağlıksızlaşmasına neden oluyor, diyor.

Peki Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Türkiye Başbakanı Davutoğlu ile ne yapmaya gitti sizce?

CTP'nin topluma yönelik vermiş olduğu sözler var, ana muhalefet döneminden kalma, bunları yapabilmek için hala sözler veriyor Başbakan, olmayan parayla da yapamayacağınıza göre Ankara'nın kapıları aşındırılıyor şu an.

Başbakan Davutoğlu gözlemlediğim kadarıyla yapıcı ve barışçıl bir siyasi kimliğe sahip. Gereken desteği de verecektir belki de ama ya sonrası.

Bakınız tarih tekerrürden ibarettir derler ya aynen öyle.

Vakti zamanında dönemin Başbakanı Erdoğan, Başbakan Talat iken ve sonrasında da Ferdi beye inanılmaz desteklerde bulundu, hem de çok. Sonra Ankara bir baktı ki o verdikçe CTP bu parayı yönetemiyor ve bitiriyor, sonra ağır paketler dayatıldı ve hükümet düştü. Zeren bey de o zamanlar Maliye Bakanlığı müsteşarıydı, bu kadroda bunları en iyi o bilir, anlatsın Özkan beye.

Şimdi de aynilerinin yaşanması muhtemeldir, Başbakan Davutoğlu talep edilen desteği verecektir belki de, Yorgancıoğlu hükümetine o şans tanınacaktır ama nereye kadar?

AK Parti hükümeti sandığınızın ötesinde cömert ve yardımsever bir hükümettir, bugüne kadar bunu yaşamadık mı? bu ülkeyi yönetenlerin beceriksizliği yüzünden ekonomi hep kötüye gitmedi mi?

İrsen Küçük hükümeti hariç. İrsen bey ve Tayyip bey arasında çok iyi bir dostluk kurulmuştu ve bu iki ülke ilişkilerine pozitif yansımıştı.

Bundan artık eser yok.

Siyaset edenler kendi kişisel çıkarları için kullanmadılar mı devlet bütçelerini. Yaz yaz bitmez.

Velhasıl kelam destek verilecek belki ama bir yerden sonra bitecek ve o zaman çağırın erken seçimi.

İyi de bu tarih tekerrür etmesin bu ülke için artık.

Son olarak;

Siyasette tabii ki prensipler, ilkeler, ideolojiler vardır ve bunlar ahlaki olarak da uygulanır, uygulanmalıdır da mutlaka ama "cami duvarına işemek gibi, hatalara, düşmeden beyler"…

************

GÜNÜN SÖZÜ

Ağzımın tadı yoksa, Hasta gibiysem, Boğazımda düğümleniyorsa lokmalar, Buluttan nem kapıyorsam, İnan hep güzel gözlerinin hasretindendir.

Attila İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları