"CTP-HP-TDP-DP tamam" ama!

Yayın Tarihi: 19/01/18 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

• UBP'nin dünkü parti meclisi toplantısı öncesinde biraraya gelen UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ile DP Genel Başkanı Serdar Denktaş arasında geçen görüşmenin başarısız geçtiğini UBP içindeki kaynaklarımızdan öğrendim. UBP Parti Meclisi'ne kısa bir bilgi veren Özgürgün "Denktaş'la karşılıklı önerilerimizi birbirimize sunduk, kendisi bana bir düşüneyim" dedi ifadelerini kullandı.

• DP'deki güvenilir kaynaklarımızdan elde ettiğimiz bilgilere göre UBP ve YDP ile yaşanan güven sorunundan dolayı bir koalisyon yapmanın mümkün olmadığı anlatıldı bana.

• TDP'deki güvenilir kaynaklarımız ile yaptığım görüşmelerde ise CTP-HP-TDP-DP hükümetinin şu an gelinen noktada tam mutabakat içinde olduklarını ve yapılan görüşmelerde şimdilik bir sıkıntı görülmediği söylendi. TDP'li bir yetkili "Herşey Serdar beye bağlı. Şimdilik iyi bir mutabakat halindeyiz" dedi.

• Eski koalisyon görüşmelerini gözümün önüne getirdiğimde Serdar Denktaş'ın genellikle hep UBP'den yana tavır sergilediğini ve CTP'ye hep son dakika çelmesi attığını iyi hatırlarım. Kilit parti konumundaki Demokrat Parti, pazartesi ya da salıya kadar bir fikir değiştirir mi bilemeyiz. Ama şu kadarını net olarak söyleyebilirim ki CTP-HP-TDP şu an dörtlü koalisyon oldu diye bakıyorlar ama hiçbiri de Serdar Denktaş'a güvenmiyor. Bu da ayrıca bana söylendi.

Seçimlerin ardından hükümeti kurma süresi uzadıkça uzadı. Henüz vekiller yemin etmediği için hükümeti kurma görevi de verilmedi ama perde gerisinde yoğun bir görüşmedir devam ediyor. Olası koalisyonun şekliyle ilgili de her ne kadar net olmasa da güvenilir kaynaklardan bize ulaşanları sizlerle paylaşalım.

Özgürgün-Denktaş görüşmesi başarısız geçti

UBP'nin dünkü parti meclisi toplantısı öncesinde biraraya gelen UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ile DP Genel Başkanı Serdar Denktaş arasında geçen görüşmenin başarısız geçtiğini UBP içindeki kaynaklarımızdan öğrendim. UBP Parti Meclisi'ne kısa bir bilgi veren Özgürgün "Denktaş'la karşılıklı önerilerimizi birbirimize sunduk, kendisi bana bir düşüneyim" dedi ifadelerini kullandı. Özgürgün, Denktaş ile ilgili yaptıkları görüşmelerin detayıyla ilgili parti meclisine detaylı bir açıklama yapmazken koalisyonun akıbetiyle ilgili olarak da herhangi bir gündem oluşmadı.

DP, dörtlü mutabakatta karar kılacak bilgisi

DP'deki güvenilir kaynaklarımızdan elde ettiğimiz bilgilere göre UBP ve YDP ile yaşanan güven sorunundan dolayı bir koalisyon yapmanın mümkün olmadığı anlatıldı bana. Yine aynı kaynağım, Söz konusu üç partinin, Demokrat Parti'ye uzun ömürlü bir koalisyon konusunda garanti verdiklerini ve hiçbir şekilde erken seçimin gündemde olmayacağının sözünü verdiklerini belirtti.

TDP: Tam mutabakat var

TDP'deki güvenilir kaynaklarımız ile yaptığım görüşmelerde ise CTP-HP-TDP-DP hükümetinin şu an gelinen noktada tam mutabakat içinde olduklarını ve yapılan görüşmelerde şimdilik bir sıkıntı görülmediği söylendi.

TDP'li bir yetkili "Herşey Serdar beye bağlı. Şimdilik iyi bir mutabakat halindeyiz. Bir fikir değişikliği yaşanmazsa dörtlü koalisyon gerçekleşecek" dedi.

Denktaş ne yapacak?

Gelelim en önemli sorunun cevabına. Size yazdığım bu bilgiler net ve güvenilirdir ama güvenilir olmayan Serdar beyin nasıl karar vereceğine karşın bir fikrimizin olmayışıdır. Eski koalisyon görüşmelerini gözümün önüne getirdiğimde Serdar Denktaş'ın genellikle hep UBP'den yana tavır sergilediğini ve CTP'ye hep son dakika çelmesi attığını iyi hatırlarım. Bu nedenle yazının başlığını atarken elbette ki tereddütlerim vardı ama yaptığım görüşmeler sonucunda neredeyse bakanlık listesi elde edecek kadar dörtlü koalisyon hükümetinin garanti olduğu yönünde cevaplar aldım. İfade ettiğim gibi pazartesi gününe kadar ne olur ne biter bilemeyiz. Kilit parti konumundaki Demokrat Parti, pazartesi ya da salıya kadar bir fikir değiştirir mi bilemeyiz. Hani kesin Allah'ın emri dörtlü koalisyon diyemeyiz. İlla ki bir şerh koymamız gerekiyor. Ama şu kadarını net olarak söyleyebilirim ki CTP-HP-TDP şu an dörtlü koalisyon oldu diye bakıyorlar ama hiçbiri de Serdar Denktaş'a güvenmiyor. Bu da ayrıca bana söylendi.

UBP ne kadar istekli?

Dün bu konuda çok tartışıldı. UBP Genel Başkanı Özgürgün'ün koalisyon kurma noktasında çok istekli olmadığı ortaya atıldı. Fakat akşam üstü Özgürgün'ün yaptığı bir açıklamada Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya görevin öncelikle UBP'ye verilmesi konusunda mesaj göndermesi Özgürgün'ün hala bir hükümet kurulması noktasında ümitli olduğunu gösteriyor bize.

İşte bu nedenle Dörtlü koalisyon tamam diyoruz ama Denktaş taraf değiştirip istediklerini alıp UBP-DP-YDP koalisyonunu da kurabilir.

Komik olan ne biliyor musunuz?

Bana bu süreçte komik gelen en önemli gelişme ise koalisyon görüşmelerinin gidişatını birçok vekilin parti başkanı yerine benden öğrenmeye çalışması ve tabii ki benim gibi birçok gazeteciden. Durum ne diye soruyorum herhangi bir partinin herhangi bir vekiline adam "Bilmem" diyor ama gerçekten bilmiyor. Yani bir şey gizlediğinden değil.

Sonuç olarak ne olup bittiğini öğrenmemize 3-5 gün kaldı.
***************
Rumlar ne yapmak istiyor?
Görüşmeler yeniden başlayacak ya. Aklıma ilk gelen soru bu. Rumlar hala ne istiyor ve ne görüşecek. Bakınız bu soru son derece önemli. Rumlar gerçekten çözüm istiyor mu? Yani müzakere edelim daha da edelim, hep bir temas içinde olalım, böyle geçsin günler gitsin. İstenen bu mu?

Şimdi Anastasiadis aptal bir adam değil, akıllı bir avukat, kendisine 2017'de sunulan şartların asgari şartlar olduğunu bilmiyor mu? Biliyor.

Türkiye demişti ki 15 yıl bu işi yürütün her şey tamamsa ben askerimi çekerim ve sembolik bir asker bırakırım. Nikos neden bunu kabul etmiyor? Bakınız bu soru çok önemli. İşte tüm mesele bu sorunun ardında yatıyor. Neden 15 yıl daha Türk askeri adada olmasın?

Düşünün bir; Nikos imza atsa 15 yıl sonra o çok korktuğu Türk askerinden kurtulacak, akıllı durup Türkleri 1963'te olduğu gibi öldürmeye başlamazsa da Türkiye asla ve asla müdahale etmeyecek ve sorun yaşanmayacak, dahası yalnızca adadın %70'inin değil hepsinin başkanı da olmuş olacak sırası geldiğinde ve çoğu zaman.

Ama gelin görün ki Rumlar tüm bunlara "Ohi" dedi. Peki neden?

Çünkü dostlar; Rumlar, Kıbrıslı Türkleri eşit değil azınlık görüyor. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın yüzüne beraber "Dönüşümlü başkanlığı cebinde bil" demesinden nasıl da caydı.

Rumlar; Kıbrıslı Türkleri azınlık gördüğü için; Türkler tarafından da yönetilmek istenmiyorlar.

Türkiye büyük ve güçlü bir devlet olduğu için adanın garantörü ve müdahale hakkı olmasını da istemiyorlar.

Bir insanı sevmiyorsanız ölmesini beklemek yerine öldürürsünüz ve kurtulursunuz. Eğer bunu yapan da o devletin kendisiyse bu öldürme meşru da olmuş olur. Aynen 1963'te olduğu gibi…

Bu nedenle ben Rumların çözüm yapacağına değil yapacakmış gibi davranacağına inanıyorum.

****************

Günün Sözü

Acı bir tütün gibi yakıyor genzimi, senden uzak oImak.

Atilla İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları