Fakirdik… Patates yoldaşımızdı!

Yayın Tarihi: 06/11/18 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Fakirdik… Patates yoldaşımızdı!

Ne günlerden geçiyoruz, akıl alır gibi değil. Tam anlamıyla bir kıtlık dönemi yaşıyor memleket. Artık her şey o kadar bir azaldı ki kendi kendime bir rüya görüyormuşum gibi geliyor. Çok basit gibi görünüyor ama değil. O veya bu hatadan dolayı memlekette patates yok. Üretici elinde tuttuğu az miktar patatesi 13-24-28 liradan satıyor. Tam bir şark kurnazlığı. Tarım Bakanı Erkut Şahali dün uzun bir açıklama paylaştı. Sorunun nereden kaynaklandığını açıklıyor. Tabii yarın akşam Kıbrıs Genç TV'de konuğum olacak. Sabırsızlıkla bekliyorum program saatini.

Rekoltenin mevsimsel sorunlardan ötürü düşük olduğunu açıkladı Bakan. Bu elbette ki her zaman yaşanabilecek bir sorun ama Tarım Bakanı bu sorunla karşılaşıldığında daha erken tedbir alamaz mıydı? Zira bu patates bir günde yükselmedi.

Devam edelim. Aklımı kurcalayan bir başka soru daha var. Bakanlığın ilk patates alımı mantarlı çıktığından iptal edildi. İkinci patates alımı denemesinde de patateslerde parazit bulunduğu için iptal edildi.

Patates üreticisinin keyfi yerinde çünkü fahiş fiyata patates satıyor ve bundan son derece memnunlar. Bakanlığın bunun bir parçası olduğunu düşünmek dahi istemiyorum. Zira aklıma daha önce Bakanlığın, domates üreticilerine kısa bir süreliğine dahi olsa tanıdığı ayrıcalık geliyor.

Fakir yemeği değil miydi patates?

Hepimizin hayatının bir döneminde geçim sıkıntısıyla bir diğer deyişle fakirlikle yüzleşmiştir. Ne utanç verici zor yıllardı diye düşünmüşümdür hep sonra aslında güzel yıllardı diye de kendimi telkin etmişimdir. Hani belliydi aslında; zengin ve fakir alış veriş kimliğiyle ön plana çıkardı. Örneğin fakir bir aile kolay kolay banana alamazdı. Banana zenginlerin evin meyvesiydi. Efendim ananasmış hak keza zaten çok yoktu. Yılbaşı geldi mi kestane ve Hindistan cevizi çıkardı piyasaya. Yılbaşının geldiğini anlardık.

Fakirlerin yoldaşı elmaydı örneğin, hatta mümkünse doğal elma, biraz yumuşakça hatta erinik de diyebiliriz. Şeftali ilk çıktığında pahalı sonra çok ucuz olurdu.

Şu hain zengin meyvesi bananaya kayısı ve kiraz eşlik ederdi. Dediğim gibi belliydi zenginlerin meyve alış verişi. Her halinden zengin fakir ayrılırdı.

Et konusuna gelince. Fakir bir aile besli kıyması alırdı, hafif yağlı oluyor. Kahretsin çok sonra öğrendim kuzu değil koyun kıyması olduğunu. Bu nedenle adına besli kıyması diyorlarmış meğerse. Koyun kalitesiz, kuzu kıyması kaliteli.

Şimdilerde ne kıymanın ne etin fakir jenerasyonu da kalmadı. O da aşırı pahalı.

Hani şu kuru fasulye, pirinç hep bunlar da fakir yemeğiydi. Şimdilerde zenginlerin sofrasını süslüyor sadece. Hangi fakir fasulye, börülce alacak. Pirinç deseniz altın değerinde.

Bir de biz fakirlerin yoldaşı patatesti. Kim sevmez ki soğan patates kızartmış yesin. Tüm fakir çocuklarının ana yemeği gibiydi. Acıktık mı "anne bana badades gavır yeyim"..

Parola buydu dostlar ve yemin ederim hepimiz mutluyduk bu slogandan.

Bakan Şahali kusura bakmasın ama O'nun bakanlığı döneminde patatesi bu ülkenin fakir çocukları yiyemiyor şu an. Bakanlığı suçlayım diye söylemiyorum. Erkut Bey çok değer verdiğim biridir ama olmadı bu durum! Haksız mıyım?!

Mehmet Bicen'in önceki gün bir mülakatı vardı gazetede. Patates yine ucuzlayamayacak diye. Sebebi belli. Bizim üreticiler patatesi pahalı fiyattan Rumlara satmaya alıştı da ondan. Bilmiyorum Tarım Bakanlığı bu konuda bir kısıtlama getirebilir mi?

Ya da bir önlem alabilir mi? Ama üretici her zaman ağlayan taraf oldu bu ülke de şimdi üretici mutlu, zenginleşiyor, ne de güzel ama iki kilo patates karşılığı bir kilo kıyma alabilecek noktadayız.

Birileri bu durumdan utanmalı diye düşünüyorum.

Bu durumu hiç sürdürülebilir görmüyorum. Tüccarlar, üreticiler toplumu can damarından vurdu. Gıda tüketimi. Ne yapacaksınız da yiyecek almayacaksınız marketten?

Var mı başka şansınız. Rum tarafı da alternatif değil zira döviz halen yüksek. Düşse de bu fiyatlara yansımadı. Her ne kadar Başbakan Erhürman bu duruma müdahale edeceğim dese de henüz bir hareketlilik yok.

Asgari ücret ne zaman belirlenir Bakan Zeki Çeler bilir. Ne kadar artırabilecek ki o da ayrı bir konu. Aşırı artış işsizliği tetikleyebilir.

Tüm umudum Başbakan Erhürman ile Tarım Bakanı Şahali'de.

Beyler bu halka siz olsun ahar bir çare.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları