Başbakan, Atakan'dan mı hesap soracak?

Yayın Tarihi: 11/12/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Başbakan, Atakan'dan mı hesap soracak?

Geçtiğimiz hafta yaşanan felaketin ardından tırmanan bir yol kavgası patlak verdi. Başka türlü olmasını da bekleyemezdik. Ortada aydınlatılması gereken önemli konular var. Gözler Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan'a çevrilmiş durumda.

En önemlisi de İnşaat Mühendisleri Odası'nın yapımı yeni biten Girne yolunun vizesi ve sorumlu mühendisi yok açıklaması. Bir yandan Bakan Atakan Fasıl 96'ya atıfta bulunarak buna gerek olmadığını söylüyor bir yandan sivil toplum örgütleri buna karşı çıkıyor; en önemlisi de Başbakan Erhürman'ın bunun sorumluları bulunacaktır yönündeki açıklaması.

Sırayla gidelim ve bu konuları konuşmadan önce başka önemli konulara değinelim.

Süreç yavaş ve amatörce işledi

Geçtiğimiz hafta yaşana sel felaketinin ardında başka bir aksilik var, başka bir sorun var. Yıllardır bu ülkeye yağmur yağar ve zaman zaman yüksek oranda yağar. Bugüne kadar aklımda kaldığı kadarıyla Ciklos mevkiinde hiç böyle bir sel olmadı. Yani kimse şunu iddia edemez, bugüne kadar Girne Ciklos'a en fazla yağış geçtiğimiz hafta yağdı.

Önce bunda anlaşalım. Peki, ne oldu da yoğun yağış olmasına karşın daha önce bu tür bir sel yaşamayan bu yol son yağışta böyle bir sorun yaşadı?

Bu soru bilimsel bir cevap bekliyor.

Ortaya komik bir neden atıldı, hatırlayın; birkaç gün önce yağmur yağdı su toprağa doydu o nedenle böyle oldu.

Bu iddia nispeten doğru olsa dahi bunun gerçek neden olamayacağını hepimiz biliyoruz.

Bir başka önemli soru daha ki bunun üzerinde ciddi anlamda duruluyor. Yoldaki su olukları ve menfezlerden bahsediliyor. Bunu bir yana yazın ve aklınızda tutun.

Dağdan su geldi ama bu gelen su uçurum olan Ciklos'tan aşağı akıp gidemedi her ne hal ise!

Neden?

Gençler gelen suyun da akıntısı ile uçup gittiler diyebilir miyiz? Hayır, çünkü bilmiyoruz.

Gençlerin bulunma sürecinden tutun da Hükümet yetkililerinin olaya verdiği tepkiyi göz önünde bulundurduğumuzda çok net ve aşikâr ki geç uyandılar.

Şimdilik dilek ve temenniler var sahnede bakalım bu süreç ne kadar hızlı ilerleyecek. Hani şu yaraları sarma ve sorumluları bulma süreci.

Başbakan kimden hesap soracak!

Gelelim Başbakan Erhürman'ın açıklamasına. "Erhürman, hata ve ihmal varsa, altında kimlerin imzası varsa bunların açık bir şekilde ortaya konulacağını kaydederek "Bu defa sonuna kadar hep birlikte gideceğiz, sorumluları bulup gerekeni yapacağız" dedi." http://www.kibrispostasi.com/c35-KIBRIS_HABERLERI/n270595-erhurman-felaketin-sorumlularini-bulup-gerekeni-yapacagiz-10

Başbakanın açıklaması aynen böyle. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bu yol kimin uhdesinde yapıldı?

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı! Yani bu yolun ilk sorumluluğu şuradan buradan geçip Bakan Tolga Atakan'a geliyor.

Yolun vizesi yoktu projesi yoktu, bu konuda çok önemli ama bu yol trafiğe kullanımı uygun olduğu için Bakan Atakan tarafından açılmasına izin verildi, değil mi?

Peki, Bakan Atakan'a kimler bu yolun trafiğe uygun olduğu yönünde bir garanti verdi?

Şu an hedef tahtasında oturan Tolga Atakan'dan başkası değil, bu yol önce O'nun sonra da Hükümetin sorumluluğunda; değil mi?

Bırakın vizesi vardı yoktu ya da projesi vardı yoktu.

Peki, Başbakan bunun hesabını Tolga Atakan'a mı soracak? Mantıken düşündüğümüzde evet Başbakan bunun hesabını Ulaştırma Bakanına sorması lazım.

Peki, Bakan Atakan bunun hesabını nasıl verecek?

Birileri de Bakan Atakan'a dürüst davranmamış.

İnşaat Mühendisleri Odası'nın açıklamasına geri dönecek olursak; eğer bu yolun onay almış bir projesi ve vizesi yoksa eğer teknik olarak mühendisi yoksa, Bakan Atakan kimden hesap soracak?

Atakan'ı kimler yanılttı?

Şimdi olaya bir başka açıdan bakalım. Bakan Atakan her ne kadar Ulaştırma Bakanı olsa dahi bu işlerden teknik olarak anlaması söz konusu değil çünkü adam bildiğim kadarıyla ne mühendis ne mimar ne de ustabaşı.

Yani birileri Atakan'a bu yolu yaptık kontrol ettik tamamdır açın demiş olmalı.

Tolga bey de en nihayet yolu bitirmiş olmanın rahatlığıyla bu yolu trafiğe açtı. Ama kısa bir süre sonra yolu en kritik noktada hem su bastı hem de yol bir yerinden ciddi oranda çöküntüye uğradı.

Bu yol olmamış. Nasıl açılabildi?

Hiç laf kalabalığı yapmayalım, sonuç olarak bu yol olmamış dostlar. Bu yol güvenli bir yol değil algısı ortaya çıkıyor.

Daha da vahimini söyleyeyim; ya bir hafta sonra şiddetli bir yağmur daha yağar ve bu yol başka bir yerden çökerse o zaman ne olacak.

Bakan Atakan bu yol tamamdır diye kandırılmış belki ama fatura Bakan Atakan'a çıkacak dolaylı yönden olsa dahi.

Tekrardan Başbakan Erhürman'ın açıklamasına dönecek olursak; Başbakan bu felaketin sorumlularından hesap soracağını söylüyor; birinci sorumlusu Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, ikinci sorumlu kim? ilgili Türkiyeli firma mı? Ya da Ulaştırma Bakanlığı'nın bu yol tamamdır diye onay veren mühendisleri mi?

Adamlar işi yaptı parayı aldı gitti mi?

Mahkeme karşısına birileri çıkacak mı? Cezaya çarptırılacak mı?

Bu yolu yapan kimse polis raporundan sonra eğer yol yapımı suçlu bulunursa yolu yapan ilgili müteahhit ne zaman tutuklanacak?

Bu sorular hep cevap bekliyor. Bakanın ifadesine göre 10-15 gün içinde soruşturma tamamlanacak.

Gelişmiş ülkelerde yaşanan trafik kazalarında aşırı miktarda para ödeyen Sigorta şirketleri yapılan incelemenin ardından eğer yol hatası bulunması halinde Hükümeti dava edip tazminat alabiliyor.

Tabii bu dediğim gelişmiş ülkeler için geçerli, bunu geçelim biz gelişmiş değiliz.

Son söz olarak ortada belli ki bir mühendislik hatası var. Soruşturma sonrasında bu böyle sonuçlanırsa yolu yapan ilgili müteahhittin derhal tutuklanması gerekiyor. Kimse kusura bakmasın ama bakan Atakan'ın kendi mühendislerine bu yolu inceletmesi gerekirdi, eğer inceletip de tamamdır onayı aldıysa ilgili mühendislerin de yargı huzuruna çıkmaları gerekir.

Aksi takdirde bu işin tüm yükü önce Tolga Atakan'ın sonra Başbakan Erhürman'ın sırtına kalacaktır.

Polis Genel Müdürlüğü de umarım kaza raporunun bir an önce çıkmasını ve kazanın nasıl olduğunun aydınlanmasını sağlarlar.

***************

Günün Sözü

Seni dişlerinde elma kokusu, seni kaburgamın altın parçası, bir daha hangi ana doğurur bizi.

Ahmed Arif

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları