'Çok doğrulu' yalanlar!!
"Olup biten bir dümense hayırlı olmuş. Yolsuzluk açığa çıkmış"
Eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 2014
"Erbakan 10 yıl sonrasını öngörmüş" başlıklarıyla haber oldu. Metin internette geziyor M. Özdoğan Günlükleri'nin sayfa 314'ünde Necmettin Erbakan'ın 2004'te ifade ettiği bazı sözler var
Erdoğan'a "Be hey dünkü çocuk!" şeklinde hitap eden Erbakan şöyle demiş; "Aklî melâikelerini yitirmiş bu Siyonist goygoycu tenekeciler, vakti gelince İsrail'in desteğini kaybedince Cemaat tarafından bitirilmiş gösterilecek, kendi kendilerini yiyecekler. Bu da umum-i tedrishaneler (!) yüzünden (dershaneler) vuku bulacak."
Yazar M. Özdoğan'ın yazdığı iddia edilen böyle bir kitabın var olmadığı ortaya çıktı ve yazının internet ortamında hazırlandığı anlaşıldı. Milli Gazete Ankara Temsilciliği de kendi arşivlerinde ne böyle bir konuşmanın ne de böyle bir yazarın bulunmadığını açıkladı.
**
Önemi yok Erbakan'ın Erdoğan'la ilgili çok daha sert ifadeleri var. Özellikle Siyonizm'in bir gün O'nu harcayacağına ilişkin Ant-i emperyalist duruşu, en azılı komünistleri aratmayan Erbakan, -kendi Milli Selamet ordusu dışında- yaşarken de az anlaşılmış, nâdiren dosdoğru kulak kabartılarak dinlenmiş bir siyasi kimlikti
**
Oysa Erdoğan'ın küllerinden doğduğu Milli Selâmet ve bugünde hala ruhanî lideri olan Erbakan, "Cemaat sillesi" konusunda fazlasıyla tecrübeli idi
Tamamen başka bir konu için sarf ettiği "Kanlı mı olacak, kansız mı?" cımbızlamasıyla 28 Şubat sürecinde devrilen Erbakan, hatırlanacağı gibi son tekmeyi o günlerde yine "cemaatten" yedi
Fakat Erbakan'a göre 28 Şubat, aslında da faslında da 'dış mihraklı' bir operasyondu ve sürecin bütün derdi Türkiye'nin ekonomik atılımı ve kendisinin aldığı radikal ekonomik manevralardı (tıpkı bugün Erdoğan'ın olup bitenler adına söylediği gibi)
Erbakan'ın o günlerin öncesinde Libya'da Kaddafi ile gerçekleştirdiği 'çadır sohbetinde' Türkiye'deki 'Kürt Sorunu' hakkında sarf ettiği 'çok doğru sözlerin' ekranlara nasıl da çarpıtılarak yansıtıldığını hatırlatmaya gerek yok
**
RefahYol hükümetinin Başbakanı Erbakan ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e 28 Şubat sürecinde zurnanın son deliği misali son tekme, dediğim gibi yine cemaatten gelmişti
Cuntacıların bile bazılarının duyduğunda hazdan kendilerinden geçtikleri o âlet olan demeçleri ve bazı manşetleri hûşu ile hatırlayalım; Milliyet: "Gülen de uyardı!". Akit: Gülen: "Hükümet Gitsin". Hürriyet: Gülen: 'Beceremediniz Artık Bırakın". Sabah: Gülen: "Asker Daha Demokrat".
"Acaba bu tavır, cemaati 28 Şubat'tan koruyabilecek mi? şeklinde sıcağı sıcağına soran dönemin köşe yazarları, 28 Şubat Kararlarına imza atan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den ve Milli Güvenlik Kurulu'ndan aldılar yanıtlarını
28 Şubat'ın ilerleyen ay ve yıllarında The Cemaat, talimatla tesettürlü talebelerine 'başörtülerini' çıkarttırmak zorunda kaldı ve liderlik, bir mazuriyet vesilesiyle Pensilvanya'ya taşındı.
**
Pay isteyen Cemaat ile Erdoğan çatışmasının pervasızca yüzeye çıktığı doğru. Sızma yoluyla Uluslararası bir operasyon da var, bu da doğru. Vizyondan çok projeye kıymet veren Cemaat 28 Şubat'ta olduğu gibi yine alet oldu, bu da doğru.
Kusuru olmayanın üzerine gidilemez, bu daha doğru!
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.