"Bütçe", Maliye Bakanlığı'nı fesih mi etti?

Ülkemizin saygın ekonomistlerinden ve birçok ilke imza atmış Hilmi Refik'le oldukça ses getiren bir program yaptım dün Kıbrıs Genç TV'de.

Onlarca telefon aldım desem yeridir.

Birçok izleyicimiz beni arayarak programın tekrarını istediler.

Hilmi Refik Sanayi Holding'in kuruluşundan tutun da birçok Kit'in de kuruluşunda yer almış bir Ekonomist. Birinci Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın da uzun yıllar danışmanlığını yapmış birisi.

Elinde 2010 yılının bütçesi ile geldi karşıma oturdu ve bütçeyi açarak okumaya başladı.

Şok oldum desem yeridir.

Bütçenin 10'uncu maddesinin 1'inci ve 2'inci fıkralarında adeta Maliye Bakanlığının kendi kendini feshettiğini açıklıyor.

TC YARDIM HEYETİNİNİN ONAYI OLMAKSIZIN HARCAMA YOK!

Bütçe'nin 10'uncu maddesi adeta açık bir dille yazıyor: "KKTC Maliyesi yapacağı her türlü harcamayı TC Yardım Heyetinden izin almaksızın yapamıyor.

Yani Maliye'nin yapacağı her ödeme TC Yardım Heyetinden vizelenecek demek bu"..

Şok oldum Hilmi Refik tüm bu satırları okurken.

Ne demekti bu Allah aşkına dedim kendi kendime?

TC Yardım Heyeti bir ülkenin içişlerine nasıl yasalarla hükmedebilirdi?

Okumaya devam etti Hilmi Refik...

"KKTC Hükümeti en fazla 150 milyon Türk lirası iç borçlanmaya gidebilir bunun ötesinde kesinlikle iç borçlanmaya gidemez".

Bu ikinci şok dalgası oldu.

Bir ülkenin kendi ödemelerini ve parasal durumunu dengelemesi için nasıl bu kadar az bir borçlanma sınırı konulabilirdi ki?

Olacak gibi değil.

Evet bugüne kadar ki İç borçlanmalar konusunda hükümetler oldukça vukaatlı ama sonuçta dünyanın her yerinde hükümetler iç borçlanma yoluyla bazı ekonomik dengelerini sağlama alırlar.

Düşünsenize hep duyardık TC Yardım heyeti ya da Türkiye parayı verir ve şunu yap bunu yapma der.

Doğruluğundan biraz şüphe etsekte güler geçerdik ama adamlar işi bu sefer sıkı tutmuş ve bunu yasalrla sabitlemişler.

Maliye Bakanı sadece paranın nereye harcanıp harcanmayacağına karar veriyor ve TC Yardım Heyetinden izin alabilirse bu parayı kullanabiliyorlar.

Bunu kafadan uydurmuyorum Ocak '2011'in Resmi gazetesini alıp okuyun orada var.

Aleni yazıyor.

Bu arada önemli bir dip not.

Bugüne kadar ki Hükümetler konulan bu maddeleri uygulamaktan kaçındı her ne halse tüm bu uygulamalar şimdiki Hükümete kısmet oldu ama büyük şanslık Bunu söylemek lazım.

360 MİLYON GKK VE SİVİL SAVUNMA BÜTÇESİNE GİDİYOR

Hilmi Refik bir başka önemli iddia koyuyor ortaya " Herkes Türkiye'nin KKTC'ye yıllık 360 milyon bütçe gönderdiğini söyler durur, evet Türkiye 360 milyon gönderiyor ama yine Bütçe de açık bir şekilde yer alıyor ki bu paranın hepsi GKK ile Sivil Savunmanın bütçesine gidiyor.

Yani Türkiye'nin gönderdiği para ancak buna yetiyor.

Sormak lazım neyin yardımını yapıyor Türkiye.

Birde 500 milyon kredi veriyor bize"....

Evet Sn Refik tüm bunları bana Bütçeden okudu canlı yayında.

Tabii unutmadan söylemek lazım Türkiye'nin buraya gönderdiği kredi bvaşlığı altındaki paralar deftere yazılıp geri ödenmiyor.

Bu noktada da Türkiye'nin hakkını yememek lazım.

Sn Hilmi Refik Ercan Havalimanının özelleştirilmesi ile ilgili başka önemli iddialarda koyuyor ortaya.

Ercan Havalimanının bulunduğu toprak ve çevresi tamamen Evkaf Türk Malı yani Hilmi Refik'e göre böylesine kıymetli geniş araziye sahip Türk malını 300 milyon TL'ye satmanın anlamı ve haklılığı nerede?

Bunu daha sonraki yazılarımda geniş bir şekilde işleyeceğim.

CTP KURMAYLARI SOYER'E TEPKİLİ

Önceki gün yazdığım "SOYER YENİDEN GENEL BAŞKANLIĞA ADAY MI?" başlıklı yazım çok ses getirdi ve katılan katılmayan tepkiler aldım okurlarımdan.

Ancak tepkilerin önemli bir kısmı CTP'nin kurmaylarından geldi.

Bana yapılan eleştiri netti "ne oldu Başkanı aday mı ilan ettin?

O aday olmayacak açıklaması var duymadın mı?" ve daha başka cümleler.

Ama konuşmalardan anladım ki CTP'nin içinde hatrı sayılır bir kesim Ferdi beyin aday olmasını istemiyor.

tabii Sn Soyer'i hatip olarak görüp partiyi doğru çizgide tutacağına inananlar da az değil.

Bunu söyleyim.

Tabii başka adaylar da çıkacak, CTP tabanı kimi istiyorsa O'nu Genel Başkan yapar.

Buna karışamayız ancak bu kadar sert tepki de beklemiyordum bunu söyleyim...