Atalay'ı doğru anlayın

Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay niçin geldi, ne yapmaya geldi diye düşünmemek lazım. Neticede KKTC'den de sorumlu Devlet Bakanıdır tabii ki gelecek ve motivasyon katacak bu ülkeye. En azından benim hatırlayabildiğim kadarıyla en hümanist siyasilerden biridir bugüne kadar gelmiş geçmiş. Konuşma üslubundan tutun da hedeflediklerine kadar. İki ülke de birbirine ihtiyaçlıdır, bunu kimse unutmasın. Ve kimsenin kimseye bir gebeliği yoktur.

Beşir bey o kadar anlamlı bir konuşma yaptı ve o kadar net bir mesaj verdi ki arif olan da anlar reis olan da anlar kafir olan da anlar.

Şöyle örnekleyip yazıya girelim; iyi duruma getirdiğiniz bir işletmeniz var. Para da kazanmaya başladınız ve büyüyorsunuz; ama kumar, kadın gibi meraklarınız başlıyor. Evi –işi ihmal ediyorsunuz ve ne iş yeriniz kalıyor ne evliliğiniz. Çok basit bir örnek. Bizim ülkede sık sık rastlarız bu tür olaylara. İşte KKTC Devleti ki beğensek de beğenmesek de sahip olduğum tek varlığımızdır şu an "büyüyor, gelişiyor, toparlanıyor" illa ki içine etmemiz mi gerekiyor bu iyi gidişatın? Bunu iyi yöneten bir Başbakan var, kabine revizyon istiyor, tam anlamıyla çok iyidir diyemeyiz belki ama netice de bir bütünlük var.

Sn Atalay'ın "bir başkanın başbakanken değiştirilmek istenmesinin ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini söyledi. Atalay kurultayın ülke gündemini fazlasıyla meşgul ettiğini de vurguladı" sözünden yola çıkarsak şunu anlamak gerekir "Türkiye olarak biz KKTC'yi ekonomik anlamda toparlamak ve kalkındırmak için uğraşıyoruz. Bunu da bu ülkenin Başbakanı olan İrsen Küçük ile gayet iyi yapıyoruz. Siz böylesine kritik bir aşamada başkasının kontrolünde olan tanımadığımız bilmediğimiz ve hatta ekonomik programı gözden geçirip değiştireceğini iddia eden birini genel başkan yapmak istiyorsunuz, KKTC'nin menfaatleri için bu uygun zaman değil" mesajını veriyor.

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Ne yazık ki KKTCnin ekonomik çarkı Türkiye'nin desteği ile devam ediyor. Ve bu işbirliği çalışması verimli bir sürece oturdu, eğer birileri bu çarka KKTC aleyhine olacağını bile bile çomak sokarsa çark da kırılır sopa da kırılır.

Bunu göze alanlar bu hesabı iyi yapmalıdırlar.

***************

ÖZSEZER "EN BAŞINDAN BERİ BAŞBAKANIN YANINDA OLDUK"

UBP Kurultayı'nın son haftasına girdiğimiz için delege sessizleşeceğine çekinmeden konuşuyor. Bu son derece iyi bir durum tabii. En azından demokrasinin çalıştığını anlıyoruz bundan. Dikmen UBP Belediye Meclis üyesi ve kurultay delegesi Mehmet Özsezer dostumla şu sıralar sık konuşuyoruz. Tabii yalanının bini bin para derler ya Mehmet de bundan muzdarip. "adımı Kaşifçi çıkarmaya çalışıyorlar, rahatsız oluyorum. Tabii Sn Kaşif'e saygım var ancak bu kurultay sürecinden en başından beri ve bundan sonra da Başbakan İrsen Küçük'ü destekledim ve desteklemeye devam edeceğim, Tanrı aşkına şunu iki kelam olsun yaz" dedi. Bende not düştüm işte. Ey Kaşifçiler Özsezer İrsen beyin yanında, hasta etmeyin adamı.

****************

ATAKANLI "İRSEN BEYİN YANINDAYIM AMA KIRGINIZ"

UBP Dikmen Örgüt Başkanı Atilla Atakanlı ile dün kısa bir telefon sohbeti yaptık. Hafta sonu Ahmet Kaşif Dikmendeydi ve Atakanlı Kaşif'e ziyaretinde eşlik etti. Telefonlar durur mu hiç? Atilla başkan beni aradı ve "Ahmet Kaşif köye geldi ve bende ziyaretinde eşlik ettim, sorma gitsin Kaşifçi diye adımı çıkardılar. Önceki gün de Başbakanımızın mkıymetli eşleri Gülin Küçük hanım Dikmen'deydi, kendilerine de ziyaretlerinde eşlik ettim. Ben Dikmende örgüt başkanıyım, herkese karşı tabii ki saygımı muhafaza edeceğim. Kurultayda İrsen beyi destekleyeceğimden kimse şüphe edemez, kırgınlıklarım olmasına rağmen. Kırgınlarım şahsi değil Dikmene aittir. Umarım biz UBP'lilerin sıkıntılarına İrsen bey daha fazla ilgi gösterir" dedi. Atilla başkan bana konuyu izah edince kaleme almak kaçınılmaz oldu..Adam İrsenci diyor, niye üstüne gidiyorlar anlamadım.