Erdoğan, Siber'i destekliyor söylencesi

* Tayyip beyin, Sibel hanıma ayrı bir değer verdiği doğru, bunu güvenilir kaynaklardan birkaç kez duydum. Sibel hanımın da özellikle başbakan olduğu dönemlerde gerek büyükelçiye ki Sn Büyükelçinin nezdinde Ankara hükümetine derin uyum göstermiş bir başbakanlık dönemi yaşadı.

** Gelelim AK Parti'nin müdahalesine, gelin görün ki bugüne kadar AK Parti müdahil olduğu hiçbir oluşumu başarılı kılamadı. ÖRP ile İrsen Küçük hükümeti en temel iki örnektir. Kıbrıs küçük bir yer olmasının ötesinde, ilişkilerin son derece birincil olması dışarıdan müdahaleyi kabul etmiyor. Aksine ters tepiyor. Bu nedenle AK Parti bir müdahale yapacaksa bunun dozunu iyi ayarlamalı ki Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıs'ta yaşan Türkler tarafından antipatiyle karşılanmasın.

Meclis Başkanı Sibel Siber, Talat'ın adaylıktan vazgeçmesinin ardından çok konuşulan isimler arasındaki belirgin yerini aldı. Yerini aldı almasına ama son derece tartışmalı bir şekilde aldı. Öncelikle Sibel hanıma herkes gibi benimde saygım baki, vekil olduğu günden bugüne seviyeli, akıllı ve değerli bir siyasetçi profili çizmiştir.

Cumhurbaşkanlığına aday olması konusunda dönemin Türkiye Başbakanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sibel Siber'e aday olması yönünde destek verdiği dedikodusu ya da söylencesi uzunca bir süredir yüksek sesle konuşuluyor.

Peki bu ne kadar gerçek ve ne kadar doğru. Yani ne kadar dedikodudan uzak bir söylencedir?

Tayyip beyin, Sibel hanıma ayrı bir değer verdiği doğru, bunu güvenilir kaynaklardan birkaç kez duydum. Sibel hanımın da özellikle başbakan olduğu dönemlerde gerek büyükelçiye ki Sn Büyükelçinin nezdinde Ankara hükümetine derin uyum göstermiş bir başbakanlık dönemi yaşadı.

Buna hepimiz tanık olduk. Sibel hanım dominant bir siyasetçiden öte daha fazla temsili bir makama rehberlik yapacak, başçılık yapacak bir siyasetçidir bana göre.

Örneğin Sibel hanım için Meclis başkanlığı son derece uygun bir görevdir, Cumhurbaşkanlığı da öyle midir? İşte bu soru çok tartışma kaldırır. Bizim ülkemizde her şey çok basit ve çok düz bir anlayış zeminindedir, bu da Cumhurbaşkanlığı makamının değerini halk gözünde son derece aşağılara çekmektedir.

İşte bu nedenle Sibel hanım yavaş insandır, güler yüzlüdür mantığıyla bakarsanız ki bu şekilde çok bakan insanımız da vardır, işte o zaman Sibel hanım Cumhurbaşkanlığı için biçilmiş kaftan gibidir.

Ancak gelin görün ki bizim ülkemizdeki Cumhurbaşkanlığı makamı son derece önemli ve son derece dikkat edilmesi gereken bir makamdır.

Cumhurbaşkanı Eroğlu çözüm sürecinde her ne kadar bu koltuğun hakkını verememiş olsa da çözümcü olma noktasında gerçekçi bir profil çizmiştir, yani uyumlu bir cumhurbaşkanı olmuştur.

Tabii Derviş beyin aday olup olmayacağı hala konuşulmakta ve belirsizliğini korumaktadır. Muhtemelen aday olacak ve iddialı bir seçim yarışı gerçekleştirecektir.

AKP SEÇİMLERDE TARAF OLUR MU?

Bu soru son günlerin konuşulan sorusu ve bana göre evet AK Parti bu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde taraf olacaktır. Taraf olmaya başladığını da zaten bazı yayın organlarının Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun söylemleri ile alay etmeye başlamasından anlayabiliriz. İlgili yayın organının Ankara Hükümetindeki bazı kişilerle doğrudan bağlantısı olduğunu ve bu yayınları oradan aldıkları direktiflerle yaptıkları aşikardır kimse kusura bakmasın. Hayatımın hiçbir döneminde Eroğlu'nu desteklememiş biri olarak yakışıksız yayınların bir Cumhurbaşkanına yönelik yapılmasını doğru bulmuyorum. Yayın organı aklı sıra Derviş beyin akıl sağlığının zora girdiğini, ima ediyor, yakışık almadığını söylemek lazım, yani böyle gazetecilik yapmayın, eleştirin, görüşlerini yerden yere vurun ama bir reisi cumhura çok affedersiniz bunadı muamelesi yapmayın.

Gelelim AK Parti'nin müdahalesine, gelin görün ki bugüne kadar AK Parti müdahil olduğu hiçbir oluşumu başarılı kılamadı. ÖRP ile İrsen Küçük hükümeti en temel iki örnektir. Kıbrıs küçük bir yer olmasının ötesinde, ilişkilerin son derece birincil olması dışarıdan müdahaleyi kabul etmiyor. Aksine ters tepiyor.

Bu nedenle AK Parti bir müdahale yapacaksa bunun dozunu iyi ayarlamalı ki Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıs'ta yaşan Türkler tarafından antipatiyle karşılanmasın.

Ülkenin mevcut koşulları zaten bir adayın kazanıp kazanmayacağını kendiliğinden belirliyor, Ankara'nın destekleyeceği adayın kaybetme olasılığı kazanma olasılığından daha güçlü, işte o zamanda Ankara başarısız oluyor algısı çıkıyor.

Bu nedenle Ankara'yı galeyana getirmeye çalışanlar daha dikkatli olmalı.

Yazının başlığına gelecek olursak tekrardan "Erdoğan Siber'i destekliyor mu" sorusunun cevabı sanırım pozitiftir ama Talat'ın "Ankara'nın desteklediği aday kaybeder" sözünü de unutmamak lazımdır.

***************

GÜNÜN SÖZÜ

İşin zoruna gideceksin. Her zaman zoru dene… Zoru yapamasan bile, zoru yapmaya çalışarak hiç olmazsa kolayını yaparsın.

AZİZ NESİN