Kıbrıs "Echelon" ve Alman İstihbaratı

Obama'ya bin-bir sitem etmişlerdi "şansölyemiz Merkel'in cebine böcek soktunuz" diye…

Ekim 2013'te "ABD Merkel'i de dinlemiş"; "Merkel On-line" "Merkel Obama'ya Hesap Sordu" vb. bir sürü başlık…

O günlerde Fransız Le Monde Gazetesi 10 gazeteciden oluşan özel ekibiyle aylarca yürüttüğü araştırmanın (bu da ayrı bir yalan. Hangi araştırmayı hangi gazetecilikle yürüteceksin. CIA firârisi Snowden verdi işte eline; sen de oturdun 10 kişi ancak haberleştirdin) tafsilatlı sonuçlarını yayımlamış ve ABD Ulusal Güvenlik Kurumu NSA'nın sadece 1 ayda Fransa'da 70 milyon telefon görüşmesini (neredeyse Türkiye nüfusu kadar kişiyi) dinlediğini ortaya çıkarmış, Merkel'in de telefonlarının dinlenmiş olabileceği iddia edilmiş, ifşaatı ise Alman Hükümet sözcüsü yapmıştı.

Krizi müteakiben Obama, NSA'nın sözde casusluklarını düzenleyen 1-2 yasa değişikliği taslağı hazırlatmış, zapt-u raptı mümkün olmayan derin ABD ise bu hususta Sultan Obama'ya sitem etmişti.

**

Önceki gün ise Der Spiegel, Alman istihbaratının 2009'dan beri Türkiye'yi izlediğini öne sürünce Alman devleti, Federal Haber-alma Teşkilatı BND'nin "Türkiye işlerini" önce dürüstçe kabul etti, ardından da -adı belirsiz- hükümet yetkilisi ağzından itirafını yazdı: "Türkiye tıpkı Fransa-İngiltere ve ABD gibi dost değil. Bu yüzden dinledik çünkü Erdoğan, Almanya'daki Türk dernekleri üzerinden yıllardır siyasi amaçlarını gerçekleştirmeye çalışıyor"…

Vallahi kusura bakmayın da bu Türkiyelilerin "Erdoğan'la fazlasıyla övüneceği" bir mazeret! Yani kusurundan beter bir izahat söz konusu…

**

Bilindiği gibi haritada -Orta Doğu'nun üstü ve altı- coğrafyamızda bu dinlemelerin bir kısmı (özellikle askeri olanları, denir) Güney Kıbrıs-Trodos Dağları eteklerine konuşlu meşhur üs'ten yapılıyor ve bağımsız toprak üzerinde oluşu nedeniyle de istihbarat örgütleri arasında -türlü türlü- veriler "icabına uygun" surette kendi aralarında paylaşılıyor…

En son İsrail, Gazze soykırımından hemen önce, yani 100 İsrail leşi Hz. Musa'nın lanetine mazhar olmadan önce (Rum Enformasyon Dairesi semitizm konusunda beni kınamaktan vazgeçse iyi eder. Anladık tasması yaldızlı Yahudi köpeğisiniz!) Trodos radarından İran'ın pırıl pırıl dinlenebildiği gerekçesiyle Güney Kıbrıs'tan "Radarda Kullanım Kolaylığı" talep etmiş, İngiltere de 'ben varken Güney'e başvurmakta neyin nesi!' diyerek araya girmişti…

**

Velhasıl Ada'da var olan İngiliz üslerinden sonra tüm Dünyayı dinleyen Echelon dinleme sistemleri için Kıbrıs, cihanda bilinen 3 makbul yerden biridir…

Milyarlarca dolarlık yatırımlarla yapılan uydu sistemlerinden dahi başarılı olan bu Echelon sisteminin (Büyük Kulak) verimli olabilmesi için tepesindeki -atmosfere ait- iyonosfer tabakasının belli özelliklere sahip olması gerekiyor…

Ve Kıbrıs, Kuzey Avustralya ve Pasifik Okyanusu'ndaki takım-adalarla birlikte (aynı iyonosfer kalitesiyle) bu sistemin en iyi işlediği 3'üncü yer olarak gösteriliyor.

Kıbrıs'taki İngiliz Üs'lerinin dokunulmaz/tartışılmaz olmasının en büyük sebebi (hatta Kıbrıs Sorununun esaslarından biri) aslında Amerikan üsleri gibi hizmet vermeleri ve coğrafyadaki Echelon Dinleme Sistemi'nin önemli bir parçası olmalarıdır…

Nisan 2004'te Asia Times Gazetesi'nde çıkan 'US Seeks Major Military Base On United Cyprus' (ABD Birleşik Kıbrıs'ta büyük askeri üs oluşturmak peşinde) başlıklı ünlü haberde ABD'nin Trodos Dağı'nda bulunan Echelon Sistemi'nin kapasitesinin çok daha artırılarak yeni dünya düzenini oluşturma içinde büyük görev üstlenmesine gayret edeceği vurgulanmıştı.

**

Kuzey Afrika'dan Gürcistan'a, Suveyş'i kontrol eden Cibuti'den (iki haftada ansızın kurulan küçücük Cubiti ülkesinin tamamı ABD üssüdür) Hazar'a kadar tüm bölgeye yayılan ABD için, Afrika'nın da artık -Boko Haram'la- dâhil olduğu kesinleşen Yeni Ortadoğu konseptinin içinde yine Kıbrıs var…

Kıbrıs'ta yeni "Çözüm" ve "NATO üyesi Kıbrıslı Echelon Sistemi" var…!

Hakkımızda hayırlısı…