Sağ satrancını ben oynuyor olsaydım...

Cumartesi günü Ulusal Birlik Partisi'nin hükümetten çekilmesi ile ülkemizde yeni bir durum ortaya çıktı. Bu yeni sürecin ilk günü de bugün olacak.

Verilecek kararlar, atılacak adımlar önümüzdeki süreci çok etkileyecek.

Özellikle sağ siyaseti belirleyecek olan sürecin başlangıcıdır bugünkü süreç.

Demokrat Parti'nin istifalarla kaybettiği kanın durdurulması, Ulusal Birlik Partisi'nin kurultayda yakaladığı mobilizasyonu oya çevirmesi ve bununla birlikte pratikte ve sandıkta hala kapalı bir kutu olan Halkın Partisi'ne karşı vaziyet alması süreci olacak bu süreç sağ siyaset için.

Siyasetin herhangi bir yerinde değilim ancak bu süreci yönetenlerden birisi olsam şöyle bir satranç oynardım diye düşünüyorum.

Demokrat Parti'nin yer alacağı muhtemel olan bu yeni hükümette Serdar Denktaş'ın kabinede yer almamasını isterdim.

Denktaş'a birtakım görevler verir ve hükümetin dışında tutardım. Denktaş'a Ulıusal Birlik Partisi ile Demokrat Parti'nin tek bir çatı altında birleşmesi projesini yürütmesini isterdim ve sağın adayı olarak da 2020'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanmasını isterdim.

Görünen o ki Serdar Denktaş'ın artık hükümetin küçük ortağı olarak hükümette yer almak konusundaki hevesi ve motivasyonu da pek yok.

Aynı şekilde sağda 2020'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine sağ siyasetinin Derviş Eroğlu emekli olduktan sonra sürecek bu nitelikteki bir adayı da yok.

Hüseyin Özgürgün ilk kez başbakanlık koltuğuna oturacak ve Ulusal Birlik Partisi'ni toparlamak görevi ile çalışacak. Bir genel seçim geçirecek ve başarılı olması halinde iki yıl sonra başbakanlığı bırakıp cumhurbaşkanlığına geçmesi doğru bir hareket olmaz. Çünkü onun yerini almaya hevesli pek çok insan var gibi görünse de Özgürgün bu önümüzdeki en az iki dönem UBP'ye lazım.

Solda mevcut Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı haricinde bir aday yok gibi görünüyor. Talat artık ununu eleyip eleğini asmış durumda. Ortam müsait iken bile partisi onu cumhurbaşkanlığına aday yapmayıp münhal açar gibi başvuru kabul ettiğine göre 2020 seçimleri için hiç aday olamaz. Olsa da bu hükümet döneminde aldığı darbeler onu herhangi bir noktaya getirmez.

Bugün kimlerin bakan olacağı ve herhalde gelecek yıl Nisan'a denk gelecek genel seçimlere partilerini kimgötürecek konuşmaları yapılacak.

Bu satrancı oynayanben olsam, mümkün mertebe bakanları meclis dışından atar, milletvekillerini de mecliste bir önceki hükümette yapılamayan reformları yapmaya gönderirim. Diğer taraftan da bölgelerinde seçime hazırlanmalarına olanak tanırım.

Hamlelerimi özetleyecek olursam.

UBP ile DP birleşmeli.

Serdar Denktaş bu proje üzerinde çalışmalı.

Serdar Denktaş 2020 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağın adayı olmak üzere hazırlanmalı.

Hüseyin Özgürgün UBP'deki liderliğini bir iki dönem yapacağı başbakanlık ile pekiştirmeli.

Ve bu kurulacak kabinenin mümkün olduğu kadar meclis dışından atanması sağlanmalı.

Tabi bunlar benim stratejilerim. Kimler nasıl bir hesap yapıyor ya da ne tür düşünceler içerisindedirler bilemem. Dedim ya bu satrancı ben oynayacak olsam böyle oynardım.

Ama ben oynamıyorum. Kim nasıl oynayacak göreceğiz?