BKP'den Yasemin hareketi
<P>Birleşik Kıbrıs Partisi 19 Nisan Milletvekilliği seçimlerine ittifak içinde katılıyor. Birleşik Kıbrıs İçin Yasemin Hareketi bu amaçla kuruldu.İttifakın kuruluş manifestosu ve hedefleri Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası'nda kurucular tarafından düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. İttifak'ın manifestosu ve programı şöyledir: </P>
MANİFESTO
Kıbrıs'ta oluşan şartlar, Türkiye'nin alt yönetimi altında bulunan bu topraklarda göstermelik saydığımız bu seçimlere bizi katılmaya ve kukla yönetimin şartlarında bu oyuna dahil olmaya ve oyunu bu yolla bozmaya zorluyor.
Daha önceleri dünyaya halimizi anlatmak için etkili bir silah olabileceğini düşündüğümüz boykot ne yazık artık işe yaramıyor. Dünyada hiçbir devlet KKTC makamlarını tanınmış bir devletin makamları olarak kabul etmiyor, ama bu göstermelik seçimlerde sandıktan çıkanları "seçilmiş toplum temsilcileri" olarak görüyor. Kimse bu koşullarda "demokratik seçim olamaz" diyerek bunu reddetmiyor. Hele nüfus yapımızı ve dıştan taşınan nüfus karşısındaki azınlık durumumuzu hiç kimse dikkate almıyor. Buna AB ile Kıbrıslırum yetkilileri de dahil.
Sayın basın mensupları,
Burada bizim sahip olduğumuz tezleri kendileri için sakıncalı bulan rejim sahipleri, "Bunlar bir elin parmaklarını geçmez" diyerek bu tezlerin önemsenmemesine ve dikkate alınmamasına çalışıyorlar.
Bu iddialarını kanıtlamaları için işte şimdi fırsat veriyoruz onlara...
Kendi şartlarında, kendi kurallarında, bu seçimlerin kukla seçimleri olduğunu bile bile, bu kavgayı kabul ediyoruz...
Ve son sözü taşıma oylara değil, hala tükenmediğine inandığımız Kıbrıslıtürklere bırakıyoruz...
Gerçekten bir elin parmakları kadar mıyız?
Yoksa onları ürkütecek kadar mı?
Onurunu bu kepaze düzen içinde bile ayakta tutmayı, hiçbir yalakalık yapmadan ve hiçbir makam sahibi karşısında ezilip bükülmeden hayatta kalmayı başarmış olan; toplumunu ve yurdunu kendine dert edinen Kıbrıslıtürkler verecek bu kararı...
İşte karşınızdayız...
Hiçbirimizin koltuk derdi yok...
Karşımızdakilerin dediği gibi bir elin parmaklarını geçmediğimiz yalanını siz onlara göstereceksiniz...
Bu toplumda sahnedeki tüm partilerden hayal kırıklığına uğramış ve kim gelirse gelsin artık bu çürümüş ve kokuşmuş düzeni değiştirmeyeceğine inanmış, bu yüzden de önümüzdeki seçimlerde seçeneksiz ve adressiz bırakılmış onurlu ve başı dik ciddi bir kesim var...
Onları adressiz bırakamayız!
Sesimizi şimdi hep birlikte daha da güçlendireceğiz...
Karşımızdakilerin iddialarını çürüteceksek, hep birlikte çürüteceğiz...
Ya da onların dediği olursa, hep birlikte eriyip tükeneceğiz...
Ya bize güç vereceksiniz, ya da hep birlikte güçsüz olacağız...
İçimizde hem kapımızın önünü temizlemek ve hem de sesimizin dünyada daha derin bir yankı bulması için, rejimin şartlarında kabul ettiğimiz bu kavgadan yüzakı ile çıkmak zorundayız...
Bizim yalnız televizyonlarda, radyolarda konuşmak için bu seçimlerde yer aldığımızı söyleyecekler size...
İnanmayın...
Öyle bir derdimiz yok...
Ve öyle iş olsun diye soyunmadık bu kavgaya...
Yalnız yazıp söylemekle bu memlekette hiçbir şeyin değişmeyeceğini biz de biliyoruz...
Son kurşunumuzu atmadık daha...
Hep birlikte atacağız!
Birleşik Kıbrıs için
YASEMİN HAREKETİ PROGRAMI
TEMEL İLKEMİZ:
Onlar bugüne kadar ne yapmışsa, biz tersini yapacağız.
A. TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER :
1. Onlar; Kuzey Kıbrıs'ı Türkiye'nin bir alt yönetimi, kendilerini de yerel yöneticiler durumuna getirdiler.
* Biz; Türkiye ile ilişkileri yeniden düzenleyip, Kuzey Kıbrıs'ı Türkiye'nin bir alt yönetimi olmaktan kurtaracağız.
2. Onlar; 'Ankara karar verir, biz uygularız' politikası uyguladılar.
* Biz; 'Lefkoşa karar verir, Ankara saygı gösterir' politikasını uygulayacağız.
3. Onlar; Anayasa'ya Geçici 10. maddeyi koyup, Türkiye'yi 'işgalci ülke' konumuna soktular.
* Biz; Anayasa'dan Geçici 10. maddeyi çıkarıp, Türkiye'yi 1974 Müdahalesine ve 1960
Anlaşmalarına uygun olarak 'Garantör ülke' konumuna getireceğiz.
4. Onlar; resmi para birimini Kıbrıs Lirasından Türk Lirasına çevirdiler.
* Biz; Türk Lirasını resmi para birimi olmaktan çıkarıp, Euro'ya geçeceğiz.
5. Onlar; Kıbrıslıtürklerin nüfusundan daha fazla bir nüfusa vatandaşlık verip, Kıbrıslıtürklerin siyasi iradesini ellerinden aldılar.
* Biz; uluslararası hukuka aykırı olarak verilen bütün vatandaşlıkları iptal edip, siyasi irademizi geri alacağız.
6. Onlar; kimlikle girişleri serbest bırakıp, ülkemizi sorma-gir hanına çevirdiler.
* Biz; kimlikle girişleri kaldıracak ve ülkemizi sorma-gir hanı olmaktan kurtaracağız.
7. Onlar; kalifiye olmayan işgücüne sınırsız ve kontrolsuz çalışma izni verdiler.
* Biz; bütün çalışma izinlerini iptal edip, sadece ülkenin ihtiyacı olan kalifiye elemanlara çalışma izni vereceğiz. Sözleşmelerine de 'En küçük bir suç işledikleri takdirde çalışma izinleri iptal edilir ve tüm haklarını kaybedip, geri ülkelerine gönderilir' maddesini koyacağız. Bu arada Türkiye dahil 3. ülkelerin her birinden alınacak toplam işçi sayısını 30 bin işçi ile sınırlayacağız.
8. Onlar; tüm kilit mevkilere atamaları Ankara'dan ve vatandaş olmayanlar arasından yaptırttılar.
* Biz; tüm kilit mevkilere atamaları vatandaşlar arasından ve Lefkoşa'dan yapacağız.
9. Onlar; içişlerimize ve demokrasimize Ankara'nın müdahalesine sürekli davetiye çıkardılar.
* Biz; Ankara'nın içişlerimize ve demokrasimize müdahalesine, onurlu ve kişilikli duruşumuzla fırsat vermeyeceğiz.
10. Onlar; Türkiye ile ekonomik ve siyasi ilişkileri, ana-yavru ilişkisi içinde ele aldılar. Ana versin, yavru yesin temeline oturttular. Para alınca talimat da almaya başladılar.
* Biz; Türkiye ile ilişkileri karşılıklı saygı ve ortak ekonomik çıkar ilişkisi üzerine oturtacağız. Türkiye'den Kıbrıslıtürkler için tek bir kuruş istemiyeceğiz. Sadece Türkiye'den ne kadar mal alıyorsak, onların da bizden o kadar mal almalarını isteyeceğiz. Bize balık vermelerini değil, balık tutmayı öğretmelerini isteyeceğiz.
ÖZETLE :
Türkiye ile her türlü ilişkimizde; "AYŞE SENİ ÇOK SEVİYORUZ AMA, GÖZ GÖRE GÖRE BİZİ TÜKETMENE DE SESSİZ KALAMAYIZ " diyebilmeliyiz.
B. KIBRIS SORUNU :
1. Onlar; Kıbrıs sorununa bütünlüklü çözüm bulacaklar diye, boşu boşuna yıllarımızı harcadılar.
Kıbrıslıtürkleri tükenme noktasına getirdiler.
* Biz Kıbrıs sorununa bütünlüklü çözüm bulmayacağız. Önce barışacağız. Sonra parça parça çözüm bulacağız. Ve öncelikli hedefimiz de Kıbrıslıtürklerin varlıklarını korumak olacaktır.
2. Onlar; 1960 Anlaşmalarından doğan Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki haklarımıza hiçbir zaman sahip
çıkmadılar ve çözümü Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde değil, bakir doğum dedikleri yeni bir devlette aradılar.
* Biz; barışa giden yolda ilk adım olarak, öncelikle 1960 Anlaşmalarından doğan haklarımıza sahip çıkacağız. Cumhurbaşkan Muavinimizi, 24 Temsilciler Meclisi üyemizi seçip, atayacağımız 3 bakanla birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki görevlerine göndereceğiz. Ardından da aynen Hristofyas'ın dediği gibi, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Federal bir Devlete dönüştürmek için bir mekanizma oluşturacağız.
İkinci adım olarak, Maraş'a karşılık Lefkoşa Havaalanı'nın BM gözetiminde açılmasını ve ortak projelerle Maraş'ın yeniden inşa edilip sahiplerine iade edilmesini gündeme getireceğiz.
3. Onlar; uluslararası hukuka ve BM kararlarına aykırı olduğunu bile bile KKTC'yi oksijen çadırında yaşatmaya çalıştılar.
* Biz; 24 Nisan referandumuna uygun olarak, KKTC yerine Kıbrıs Türk Devleti'ni ve Anayasası'nı gündeme getirip, uluslararası hukukun içine gireceğiz ve AB muktesebatının Kuzey'de de uygulanmasını talep edeceğiz. Bu arada AB parlamentosuna da 2 temsilcimizi seçip göndereceğiz.
4. Onlar; 2 bölgeli federal çözüm konusunda ısrar ettikleri için toprak konusuna bir çözüm getiremiyorlar.
* Biz; iki toplum arasında güven tesis edilene kadar, 2 bölgeli çözüm yerine 3 bölgeli çözümle toprak sorunundaki sıkıntının aşılabileceği inancındayız. İki federe devlet arasında, Maraş'tan Lefke'ye kadar uzanacak geniş bir federal bölge oluşturulacaktır.
5. Onlar; mülkiyet konusunda global takası ısrarla gündemde tutuyorlar. Dolayısı ile de bir çözüme ulaşamıyorlar.
* Bize göre; mülkiyet konusunda global takas olmaz. Koçan kimde ise, mal onundur. Kişi malını ister satar, ister takas eder. Kaldı ki, bugünkü rayiç bedelle Güney'de kalan Türk mallarının toplam değeri, Kuzey'de kalan Rum mallarının toplam değerinden daha fazladır. Çünkü Maraş ve Omorfo, sahiplerine iade edildikten sonra Mesarya ovalarında kalan binlerce dönüm Rum toprağının değeri, sadece Polimitya'daki ya da Larnaka'daki Türk mallarının değerinden daha azdır. Kamulaştırılan veya üzerine inşaat yapılan mallar için ise tazminat gündeme gelecektir.
6. Onlar; yönetim konusunda bir dizi yeni mekanizmalar gündeme getiriyorlar ve sonuç olarak da anlaşamıyorlar.
* Bize göre; şu aşamada Cemaat Meclisleri'nin yerine federe devletlerin oluşturulması ve siyasi eşitliği vurgulayacak Senato'nun eşit sayıda temsilcilerden oluşması yeterlidir. Geriye kalan düzenlemeler Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nda mevcuttur. Belki Cumhurbaşkanı'nın rotasyona tabi tutulması da gündeme getirilebilir ama, daha ileri boyutlu düzenlemeler iki taraf arasındaki güven ortamının pekişmesine bırakılmalıdır.
7. Onlar; Garanti ve İttifak Anlaşmalarına dokunulmamasını, Rum tarafı ise Garanti ve İttifak Anlaşmaları'nın kaldırılmasını istiyor.
* Bize göre; sürdürülmekte olan görüşmelerin en anlamsız ve en komik olanı bu noktadadır. Eğer çözüm Kıbrıs Cumhuriyeti temelinde bulunacaksa, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan'ın onayı olmadan bu anlaşmalar ortadan kaldırılamaz. Kaldı ki, Kıbrıs AB'ye Kıbrıs Cumhuriyeti olarak alındığı için 10. Protokole bu konu İngiltere'nin talebi olarak girmiş ve AB'nin birincil hukuku haline gelmiştir. O nedenle Hristofyas'ın bu konudaki ısrarı hem gereksiz hem de komiktir.Eğer sen Garanti ve İttifak Anlaşmalarına karşı idin ise, AB'ye girerken niye bunu kabul ettin.Öte yandan Talat'ın hem bakir doğumda ısrar etmesi, hem de Garanti Anlaşmasını bir ön şart olarak ileri sürmesi daha da komiktir. Bakir doğum olacaksa, Garanti ve İttifak Anlaşmaları'na karşı çıkmak için olmalı. Yok eğer Garanti konusu bu denli önemli ise, niye bakir doğumda ısrar edip kendi bindiğin dalı kesmeye çalışıyorsun.
8. Onlar; Kıbrıs'ı bir nükleer hedef tahtası haline getiren İngiliz üslerini, solcu geçinmelerine rağmen, gündemlerine bile almadılar.
* Bize göre; bugüne kadar başımıza her ne gelmişse, adamızdaki bu İngiliz üsleri nedeni ile geldi. Anglo- Amerikan emperyalistlerinin hizmetindeki bu üsler nedeniyle iki toplum sürekli çatıştırıldı.Ve Kıbrıs'taki üsler konusu iki toplumun da gündemlerinden ustaca çıkarıldı.Oysa üsler konusu tüm Kıbrıslıların birinci gündem maddesi olarak tutulmalı ve bu konuda ortak bir mücadele stratejisi belirlenmelidir. Kıbrıs üslerden, askerden ve silahlardan arındırılmadığı müddetçe, Kıbrıs'a ve Kıbrıslılara rahat yoktur.
C. EKONOMİ :
1. Onlar; ekonominin çok iyi olduğunu kişi başına düşen milli gelirin, 5 bin dolardan 15 bin dolara çıktığını ve izolasyonlar nedeni ile global ekonomik krizin bizi etkilemiyeceğini söylüyorlar.
* Bize göre; hesapları hepten yanlış...Ülke yangın yerine dönmüş, bütün sektörler can çekişiyor, vatandaş borç batağında, onlar ise bize masal anlatıyorlar. Diyelim ki onların rakamları ile GSMH'mız gerçekten 3.6 milyar dolardır. Bu GSMH'yı kaça böldünüz de kişi başına düşen milli geliri 15 bin dolar buldunuz. Eğer Cumhurbaşkanı Talat'ın dediği gibi nüfusumuz 500 bin ise kişi başına düşen milli gelirimiz 7 bin 2 yüz dolara düşer. Yok eğer de-facto nüfusumuz çıplak gözle bile görülebileceği gibi 800 binlerde ise kişi başına düşen milli gelirimiz 4 bin 500 dolarlara düşer.
Kendi krizimiz yetmezmiş gibi, gümbür gümbür gelen ve Türkiye'yi de etkisi altına alan global krizin bizi etkilemeyeceğini söyleyebilmek için kişinin ya çok saf olması ya da vatandaşı aptal yerine koyması gerekir.
2. Onlar; ne yaşadığımızın krizin farkında, ne de aldıkları kararlarla krizi derinleştirdiklerinin
farkında...
* Bize göre; öncelikle resmi para birimini değiştirip Euro'ya geçilmeli ve her ülkenin yaptığı gibi faizleri düşürüp iç talebin canlandırılmasına çalışılmalıdır. Bugünkü yüzde 40'lara ulaşan TL faizleri ve başta elektrik olmak üzere artan girdi maliyetleri ile ne iç talep artırılabilir ne de üretim yapılabilir.Bu arada TC bankaları kanalı ile yurt içi mevduatların Türkiye'ye aktarılması önlenmeli ve ekonomiyi ayağa kaldırabilmek için piyasaya taze para enjekte edilmelidir.
3.Onlar; başta inşaat olmak üzere turizm ve sanayi sektörlerini kendi kaderlerine terkettiler.
* Bize göre; her sektörün kendi içinde ele alınıp yeniden yapılandırılması gerekir. Başta finasman sorunları olmak üzere merkezi bir planlama ile çağdaş teknolojiyi kullanarak üretimi ve verimliği artırmak, böylece her sektörü rekabet edebilir bir duruma getirmek mümkündür. İhtiyaç duyulan finansman, yurt dışına aktarılan kaynakların geri getirilmesi ile sağlanacaktır. Bu kaynağın 1.6 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir.
4. Onlar; global krizi sadece seyrediyorlar.
* Bize göre; dünyanın karşı karşıya kaldığı bu kriz, bugüne kadar kapitalist sistemin karşı karşıya kaldığı en büyük krizdir ve ne yazık ki, bu krizin ne kadar süreceğini de krizden nasıl çıkılacağını da bilen yoktur. Açık olan odur ki, bu global kriz sadece bir kısım ülkeyi, sadece Türkiye'yi, sadece Kuzey Kıbrıs'ı değil, Güney Kıbrıs'ı da etkisi altına almıştır. İşte o noktada da, Kuzey ve Güney Kıbrıs'ın bu konuda iş ve güç birliği yapması bir zorunluluk haline gelmektedir. Global krizden tüm Kıbrıs'ın en az etkilenmesini sağlayacak tek bir formül vardır. Talat ve Hristofyas kapsamlı çözümü bir yana bırakıp süratle Maraş konusunu ele almalı ve Maraş'ın BM kontrolünde yeniden inşası için ortak projeler geliştirmelidir. Bu arada Lefkoşa Havaalanı'nı da ortak kullanıma açılıp, turizm sektörüne yeni bir ivme kazandırılması gerekir. Tüm Kıbrıs için iç talebi canlandırıp, dış finansman sağlamanın yolu Maraş'tan geçer.
ONLARIN YAPTIKLARI YANLIŞTI, TERSİ DOĞRUDUR.
D. EĞİTİM VE SAĞLIK :
1. Eğitimde en büyük sorun, üretim için eğitim yapılmamasıdır. Onlar yıllardır, Türkiye'nin güdümünde diplomalı işsiz yetiştiren bir politika izlediler.Asıl olan ekonominin ihtiyacı olan ara elemanlarla, teknik elemanları yetiştirip, her insanımızı bir meslek sahibi yapabilmektir. Üniversitelerimize ciddi bir destek verip, hem bu sektörün eğitim kalitesini artırmalı, hem de yeni baştan yapılandırıp, üniversite mezunu gençlerimizi tıpkı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, toplumun ihtiyaç duyduğu sahalara, bir yıllık yoğun kurslarla yönlendirebilmeliyiz. Kıbrıstürk toplumunun geleceği hizmet sektöründedir. Eğitim ve sağlığa bu toplumunun en geniş kaynakları aktarılmalı ve kalite mutlaka yükseltilmelidir.
2. Sağlık yeni baştan yapılandırılmalıdır. Kamu sektöründe çalışacak doktor ve hemşirelerin maaş ve özlük hakları ile çalışma koşulları en az Güney Kıbrıs'taki düzeye getirilmeli, hizmet içi eğitime önem verilmelidir.
3. Özel hastaneler, sağlık turizminin itici gücü haline gelecek şekilde yeniden örgütlenmeli, ihtisaslaşmaya gitmeleri teşvik edilmelidir.
4. Koruyucu hekimliğe özel önem verilmelidir.
E. ÇEVRE VE TRAFİK
1. Kıbrıs bir adadır ve kaynakları sınırlıdır. Bugüne kadar çevreyi tahrip eden ne kadar politika uygulanmışsa, bunlar tersine çevrilecektir. Başta Dikmen Çöplüğü, Elektrik Santralı bacası, CMC atıkları, dağlarımızın oyulması ve yeşilin katledilmesi olmak üzere her konuya çağdaş çözümlemeler getirilecektir.
2. Elektrik üretiminde, çevreyi kirletmeyen güneş ve rüzgar ênerjisinden yararlanılması teşvik edilecektir.
3. Trafik sorununa karşı her ileri ülkede olduğu gibi, raylı sisteme ve toplu taşımacılığa geçilecektir. İngiliz Sömürge döneminde bile Lefke'den Mağusa'ya kadar raylı sistem vardı. Bugünkü teknoloji ile bunun çok daha iyisi yapılabilir ve hem Lefke- Mağusa-Karpaz hem de Lefkoşa- Girne raylı sistemle birbirine bağlanıp, yollarımızdaki trafik yoğunluğu çok büyük oranda azaltılabilir. Hafif raylı sistem, şehir içi trafik için de kesin çözümdür.
F. SOSYAL POLİTİKALAR
1. Bu toplumun en büyük yarası haline gelen ve birçok aile ocağını söndüren, kumarhane, betting-office ve gece kulüplerini denetim altına almaya çalışmayacak, bir zamanlar Türkiye'de yapıldığı gibi tümden kapatacağız.
2. Her ileri ülkede olduğu gibi yaşlı ve özürlüler için özel politikalar uygulayacağız.
3. Gençlerimizi uyuşturucu illetinden kurtarmak için uyuşturucu tacirlerine karşı ciddi bir kavga vereceğiz. Küçük balıkların yerine büyük balıkların yakalanması için çaba göstereceğiz. 18 yaşını doldurmuş her işsiz gencimize işsizlik maaşı bağlanacaktır.
4. Özelde gençlerimizi, genelde insanımızı spora ve sanata teşvik edeceğiz.
5. İnsan kaçakçılığı ile, kadın ticaretine kesinlikle izin vermeyeceğiz.
6. Kadınlarımızın ekonomiye, siyasal ve sosyal hayata daha fazla katılımlarını sağlamak için gerekli önlemleri alacağız.
G. BELEDİYELER
1. Belediyelere çağdaş belediyecilik anlayışı getirilecek yetki ve görev sahaları çağdaş ülkelerdeki düzeye getirilecektir.
2. Belediyelere ihtiyaç duydukları kaynaklar aktarılacak ve finansman sorunları çözülecektir.
3. Belediyeler özerk bir yapıya kavuşturulacaktır.
H. ASKERLİK
1. Gençlerimizin bir meslek sahibi olamamalarının ve de göç etmelerinin en büyük nedenlerinden biri olan zorunlu askerlik kaldırılacaktır.
2. Bunun yerine Kıbrıs sorunu çözümlenene kadar, profesyonel askerliğe geçilecektir.Gerekli finansman kamu yönetimi küçültülerek ve etkinleştirilerek sağlanacaktır.
I. HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VE ŞEFFAFLIK
1. AB'den, AB muktesabatının eksiksiz olarak Kuzey Kıbrıs'ta da uygulanmasını talep edeceğiz.
2. Sömürge döneminden kalan tüm yasalar değiştirilecek ve AB norumlarına uyum sağlanacaktır.
3. Hukukun üstünlüğü ilkesine özel önem verilecek, uygulamada da yasaların devlet karşısında vatandaşı koruması mutlaka sağlanacaktır.
4. Her ne sebeple olursa olsun, işkenceye sıfır tolerans gösterilecektir.
5. İnsan haklarına, şeffaflığa, ve hesap verilebilirliğe titizlik gösterilecektir.
6. Yargının, polisin ve hukuk dairesinin sorunları özel olarak ele alınıp çözümlenecektir.
YASEMİNLERİMİZİ GERİ ALACAĞIZ!..
KIBRISTÜRKÜ'NÜN TÜKENMEDİĞİNİ, VARLIĞINI KORUMAK İÇİN HER TÜRLÜ KAVGAYA HAZIR OLDUĞUNU GÖSTERMEK İÇİN, BÜTÜN KIBRISTÜRKLERİNİ HANGİ PARTİDEN OLURSA OLSUN, "BİRLEŞİK KIBRIS İÇİN YASEMİN HAREKETİ"NE DESTEK VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ.
KURTULMAK YOK TEK BAŞINA!
YA HEP BERABER, YA HİÇ BİRİMİZ!
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.