An gelir yılan size de dokunur

Türkçede en çok kullanılan kelimelerden biri “boşver” kelimeciğidir. Üzerinde durmaya değmez… Üzülme… Bu da geçer… Kafa yorma… Başka işin mi yok?... Bunlar gibi birçok anlamlarla yüklü bir kelimeciktir boşver kelimeciği. Aslında çok olumsuz, yıkıcı bir felsefedir “boşver felsefesi”.

Birçok şarkıcının seslendiği “Boşvermişim Dünyaya” şarkısı “carpe diem (anı yakala, gününü gün et)” ve boşver felsefesini biraraya getirir. Ama diğer taraftan Nil Burak, “boşvere boşvere ne hale geldik” diyor. Boşvercilerin suratına şamar gibi gelmesi gereken sözlerdir bunlar. Çünkü tarih boyunca haksızlığa, adaletsizliğe karşı ses çıkarmayanlar her zaman Rahip Niemoller’in şiirindeki gibi sonunda kendilerini yalnız bulurlar. (Önce yahudiler için geldiler, ses çıkarmadım, çünkü yahudi değildim… Benim için geldiklerinde ses çıkaran kalmamıştı).

Sayın Kudret Özersay bir Facebook paylaşımında şöyle diyor: “Ünal bey, Fikri bey: Daha neyi bekliyorsunuz!!! Sindiniz da gullenin geçmesini mi bekliyorsunuz?” Başbakan ve Başbakan yardımcısını sahte diplomalar konusunda hareketsizlikle suçlayıp göreve çağırıyor.

“Sin da gulle geçsin” sözünü biz Kıbrıslılar çok kullanırız. Sessiz kal, unutulur geçer anlamındadır. Hareket edip durumu düzeltmek için uğraş vermek yerine çıkarları için sessiz kalıp sorunun geçmesini bekleyen özellikle siyasetçiler için söylenir.

Bu yazıma başlık olarak “Sin da gulle geçsin başlığını düşünmüştüm. Bir baktım, aynı başlıkta yığınlarca köşe yazısı var. Bu, anavatanımız Kıbrıs’ın içinde bulunduğu büyük çıkmazın bir göstergesi olmalı.

Ünlü eşitlik savaşçısı, sivil itaatsizlik yönteminin en önde gelen isimlerinden Martin Luther King’in bu konudaki iki güzel sözü şöyle:

“Önemli konularda sessiz kaldığımız zaman yaşamımızın sonunun başlangıcı olur.”

“Sonunda düşmanlarımızın sözlerinden çok dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.”

“Haksızlık karşısında susmak, bireyler üzerinde olumsuz psikolojik etkilere neden olabilir. Öncelikle, susmanın neden olduğu içsel çatışma ve vicdan azabı, bireyin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bir kişi haksızlığa tanık olduğunda ama susmayı tercih ettiğinde, bu durum onun içsel çatışma yaşamasına neden olabilir. Vicdan azabı da yine benzer şekilde kişinin kendini kötü hissetmesine ve strese girmesine yol açabilir”.

Yukarıdaki sözlerin kaynağı şu: Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır sözü kime ait - Mehmet.NET

Haksızlık, adaletsizlik karşısında susmanın elbette çeşitli nedenleri vardır. Bunlar arasında korku, çıkar koruma, yöneticilere karşı güzensizlik, nemelazımcılık gibi unsurlar bulunur. En kötüsü “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mentalitesidir.

Son yıllarda Kıbrıs’ın kuzeyinde sıklıkla rastlanılan ve hükümet edenlerin biatçı, rantçı, beceriksiz halleri halk arasında bu tür olumsuz yaklaşımların hızla artmasına neden olmaktadır. Örnek vermeye kalksam sayfalar sığmaz.

Kıbrıs’ta, Türkiye’de, dünyanın her yerinde, haksızlığa, adaletsizliğe karşı ses çıkarmayanlar, ve böylelikle adaletsizliğin, haksızlığın bir parçası olanların hatırlaması gereken bir şey var: An gelir, yılan size de dokunur.