Petrol yiyebilen bakteri

Yayın Tarihi: 31/08/21 08:01
okuma süresi: 5 dak.

Petrol sızıntıları, derin deniz veya açık deniz petrol sondajı da dahil olmak üzere insan faaliyetlerinin bir sonucudur. Yine de, deniz ortamları suya sızan petrol ve petrol ürünlerini parçalayan bir mekanizmaya sahiptir.

Petrol ve petrol ürünlerinin çevreye zararları saymakla bitmiyor. Çoğunlukla insan faaliyetlerinin bir sonucu olarak yaşanan petrol sızıntılarıyla mücadele için, bilim insanları yeni yöntemler üzerinde çalışıyor. 'petrol yiyebilen bakteri’ türleri üzerinde çalışan araştırmacılar, bu mikro-organizmaların denizleri temizleyebileceğine inanıyor.

Denizlerde yaşanan büyük kirlenmeye çözüm arayan Kanada Quebec Üniversitesi’ndeki bilim insanları yeni bir bakteri keşfetmişti. 'Alcanivorax Borkumensis' adı verilen bakteri varlığını devam ettirmek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi petrol ve doğal gaz bileşenlerini tüketerek sağlıyordu.

Şu ana kadar yapılan testlerde 'Alcanivorax Borkumensis' bakterisi su ve topraktaki petrol ürünlerini parçalayıp yok etmekte başarılı sonuçlar vermiş. Araştırmacılar 'petrol yiyebilen bakteri’ler üzerinde yıllardır yapılan araştırmaların parlak sonuçlar verdiğini açıklamıştı.

Dünya okyanuslarının bazı bölgelerinde yaşanan petrol sızıntılarının kendi kendine yok olduğunu gören araştırmacılar 'Alcanivorax Borkumensis' adlı bakterinin petrol ve doğalgaz bileşenlerini tükettiğini keşfetmişti.

Tarih, dünya çapında büyük petrol sızıntılarının hassas deniz ekosistemlerini tahrip ettiği olaylarla doludur.

Meksika Körfezi'ndeki Deepwater Horizon platformunda 2010 yılı Nisan ayında meydana gelen patlamada 11 işçi ölmüş; platform çökmüş ve mahkeme bulgularına göre Körfez'e tahmini 377 bin 514 (377.514) metrik ton petrol akmıştı.  Deepwater Horizon petrol sızıntısı, Amerikan tarihindeki en büyük çevre felaketlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Sızan petrolün sadece 25%’nin temizlenebildiği, halen 11 yıl sonra bile sızıntının tüm etkileri bilinmiyor.

Petrol sızıntıları meydana geldiğinde, deniz yüzeyinde çevre üzerinde uzun vadeli etkileri olan çirkin siyah bir tabaka oluştururlar. Deniz yüzeyinin altında yaşayan deniz biyotasına oksijen akışını kesmenin yanı sıra, yiyecek yakalamak için dalan kuşları da etkiliyor.

Ancak, dedikleri gibi, doğa her zaman kendini iyileştirmenin bir yolunu bulur - 'petrol yiyebilen bakteri’ler.

Peki 'petrol yiyebilen bakteri’ler bu pisliği daha hızlı temizleyebilir mi?

Bu mikroorganizmalar 30°C civarında bir sıcaklığa sahip sularda meydana gelirler. Bununla birlikte, yeni bir çalışma, bu bakterileri besinlerle uyarmanın denizlerdeki petrolü çok daha hızlı temizlenmesine yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor.

Kanada’nın Calgary Üniversitesi'ndeki bilim insanları, bu gizemli mikropların Kuzey Kutbu'nun buzlu sularında bulunabileceğini ve Labrador Denizi'nde bulunan fosil yakıtların 'biyolojik olarak parçalanabileceğini' aktarmıştı.

Araştırmacılar, 2015 yılında Kanada’nın Doğu Kıyısı yakınlarındaki Labrador Denizi'nden bakteri örnekleri toplamıştı. Fakat, petrolü parçalayıp yok edebilen Paraperlucidibaca, Cycloclasticus ve Zhongshania gibi bakteriyel aileler Labrador Denizi'nin buzlu soğuk sularında hiç bulunmamıştı.

Bilim insanları, Paraperlucidibaca, Cycloclasticus ve Zhongshania olarak bilinen bu tür bakterilerin, büyüyen petrol sızıntısı sorunlarına uzun vadeli etkilerine çözüm getirebileceğine inananıyorlar.

'petrol yiyebilen bakteri’ler petrol yer, gezegenin oksijeninin %50’den fazlasını üreten planktonlar da bakterileri tüketir ve denizdeki besin zinciri böylelikle devam eder. Bu yöntemle petrol kirliliğini temizlemek yakın bir gelecekte yaygın hale gelecek gibi gözüküyor.

Ortalama deniz suyu sıcaklıklarının 22.4°C'yi bulduğu Akdeniz’de, bu bilimsel araştırma çalışmaları, geçim için denize güvenen bizim gibi halklar için hayati önem taşıyor.

Olası felaketlerin yol açacağı çevresel riskleri azaltmak için KKTC Halkı da bir an önce bilim insanlarına gerekli araştırma ortamlarını oluşturmamız, denizlerimizde petrol temizliğinde kilit oyuncuları yani 'petrol yiyebilen bakteri’ler ile ilgili biyoteknolojik çalışmalar yapmamız elzemdir.

KKTC Halkı bir an önce KIB-DOK’u (Kıbrıs Türk Doğal Hayatı Koruma Kurumu) oluşturmalıdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.