Özersay’ın girişimi ve düşündürdükleri

Yayın Tarihi: 15/01/20 07:00
okuma süresi: 8 dak.

Ülkemizde ara sıra güzel gelişmelerde olmuyor değil. Geçtiğimiz hafta sonu Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel’in gerçekleştirdiği Turizm Şûrası’nın olumlu yankıları sürmeye devam ediyor. Son derece başarılı bir şura olduğunu söyleyebiliriz. Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel ile yaptığımız birçok söyleşide Türkiye’nin pazar olarak son derece önemli bir pazar olduğunu ve bu pazarın doğru şekilde kullanılarak Türk kardeşlerimizin tatil seçenekleri arasında KKTC’yi öncelikleri arasına alması için çalışmalar yapılması gerektiğini konuşmuştuk. Takdir edersiniz ki birçok insan harcamalarını kredi kartına çok taksit uygulamasıyla yapıyor. Mesele rahat ve uzun vadede ödeyebilmek. Şahsen ben her ne kadar bunu tasvip etmesem de Türk insanı olarak kredi kartına uzun taksitler yapmak birçoğumuzun kolayına gidiyor. İşte bu noktada Türkiye’deki turizm şirketlerinin, Türk kardeşlerimizi KKTC’ye tatile yollamak için sunduğu uzun ödeme seçenekleri Türk turistler içinde ödeme kolaylığı açısından son derece önemli. Türkiye’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu önceki gün aldığı bir karar ile kredi kartlarında taksitlendirme şartlarını yurt dışına ilişkin harcamalarda değiştirdi. Buna göre yurt dışındaki belirli harcamalarda Türk vatandaşları için taksit sayısı-süresi azaltıldı. Bu da Türkiye açısından doğal olarak yurt dışı sayılan KKTC’ye Türkiye’den gelecek olan turistlerin ülkemizde yapacakları olası harcamaları da olumsuz yönde etkileyebilecek bir durum ortaya çıkardı.

Yani daha özet söyleyecek olursak Türkiye’den KKTC’ye gelecek Türk turistler tüm harcamalarında artık uzun taksitler yerine birkaç taksitle yetinmek zorunda kalacaklar.

İşte bu noktada Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay önemli bir girişim yaparak BDDK, Merkez Bankası üzerinden bir girişim yaptı ve KKTC turizminin bu durumdan ciddi anlamda olumsuz etkileneceğini, bu nedenle bu karardan vazgeçilmesi gerektiğini içeren bir girişim yaptı. Bildiğim kadarıyla henüz bir geri dönüş olmadı ancak Özersay’ın yapmış olduğu bu girişim KKTC ekonomisi ve turizmi açısından son derece önemli bir girişim oldu.

Sadece müzakereci değil!

Başbakan Yardımcısı Özersay’ın hem ülke turizmini doğrudan hem de ülke ekonomisini negatif etkileyecek BDDK’nın bu girişimini değiştirme çabası bana hali hazırda yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonrasını düşündürdü. Bildiğiniz gibi bizim ülkede Cumhurbaşkanı seçilen kim olursa olsun sadece Kıbrıs sorununu çözmek için çaba harcıyor. Hâlbuki Cumhurbaşkanlığı makamı uluslararası arena tek tanınan ve kabul gören makamdır. İşte Nisan ayında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçimi kim kazanırsa kazansın ajandasına artık sadece müzakereciliği değil aynı zamanda hatta fazla fazla KKTC Devleti’nin önünü açacak proaktif açılımları da koyması gerekiyor. 

Kıbrıs sorununun akıbetinin nereye varacağını hiçbirimiz bilmiyoruz. Hatta bu konuda çoğu zaman da Rumlardan kaynaklanan bir umutsuzluğumuz da var. İşte bu noktada Cumhurbaşkanı seçilecek kişi KKTC Devleti’nin çözümsüzlükten dolayı birçok alanda ancak özellikle ekonomi alanında yaşadığı ambargoları aşmanın yollarını bulmalı, Türkiye’nin de desteğini alarak ciddi girişimler yapabilmeli.

Yani bir diğer deyişle görüşme varsa görüş görüşme yoksa olması için uğraş çabalarının yanı sıra artık KKTC’deki halkın üretiminin artırılması, yeni pazarlar bulunması, turizm alanında yeni destinasyonların aşılması hatta bazı ülkelerle doğrudan uçuş noktasında anlaşmaları zorlaması gerekiyor.

Yalnızca üretim ve ihracat değil, spor alanlarında, eğitim alanında KKTC’nin dış dünyada daha fazla tanınır yapılması için ciddi uğraşlar vermeli.

Öyle inanıyorum ki bir devlet başkanı, ülkenin tek tanınan makamı olarak paçaları sıvayıp yollara düşer ve bu yönde Türkiye’nin de desteğini alırsa birçok ülke de kapıların açılmasını zorlayabilir.

Ne yazık ki bu durum vakti zamanında dönemin Dışişleri Bakanı Turgay Avcı tarafından denenmiş, bazı başarılar elde edilmiş ama arkası getirilmemiştir.

KKTC’nin tanıtıma ihtiyacı var

İlerleyen günlerde son derece başarılı bulduğum Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel’in çalışmaları ile ilgili geniş bir yazı kaleme alacağım ancak yeri gelmişken artık bu yazacaklarımızı konuşmamız gerektiğini düşünüyorum.

Başkanlık sitemine geçilmesi gerektiğini artık konuşmamız gerekiyor, bununla birlikte cumhurbaşkanının devlet başkanı olarak tek görevinin Kıbrıs sorununu çözmek olmadığı ve tek sahip olduğumuz KKTC Devleti’nin tanıtılması ve mümkün mertebe uluslararası ortamda kabul görmesi için lazım gelen ne varsa yapması gerektiğini düşünüyorum.

Devlet başkanı doğal olarak tek kabul geren kişidir ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra temsil ettiği devletin dünyada daha fazla kabul görmesi için çalışması kaçınılmaz olmalıdır.

İnsanımız Kıbrıs sorununun çözüleceğine olan inancını ne yazık ki kaybetmiştir. Bu nedenle gerçekleşen ve sürekli sonuçsuz kalan müzakereleri artık kimse önemsemiyor. Üretici nasıl malımı daha çok satarım, sokaktaki vatandaş nasıl ucuza yurt dışına seyahat ederimin derdindedir.

Görüyoruz ki bu saydıklarımı başarmak hükümetten ziyade devlet başkanının görevi olmalıdır, daha doğrusu her iki makamda uyum içinde çalışabilmelidir.

Sonuca varacak olursak; Allah aşkına artık bu ülkede güzel şeylerde olsun. Türkiye ile ilişkiler düzeltilsin ve bu devletin hiçbir makamının Ankara hükümetiyle sorunu olmasın; olmasın ki Türkiye’nin dünyadaki prestiji ve bağlantıları da sonuna kadar doğru şekilde kullanılabilsin.

Bilmem farkında mısınız azala azala her gün yok oluyoruz bu ülke de.

****************

Günün Sözü

Düşünme zihnin işi, hayal ise zevkidir. Düşünme yerine hayal etmek,  zehiri besinden ayırt edememektir.

Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları