İkinci dalga gelecek... Hazırlanın...

Yayın Tarihi: 05/06/20 07:00
okuma süresi: 7 dak.

Belli oldu ki kapalı olan sınır kapıları açılacak. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın temkinli açıklamaları ve sorumluluğu Sağlıkçılara bırakması, Başbakan Tatar’ın kapıların açılmasında bir rahatsızlıkları olmadığı ama bunun şartlarının olduğu yönündeki açıklaması, Hükümetin Rum tarafıyla kapı trafiğinin başlamasını istediğini anlatıyor bize.

Gelin görün ki gerek Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay gerekse Sağlık Bakanı Ali Pilli sınır kapılarının açılmasını istemiyorlar ve endişelerini ortaya koyuyorlar.

 Sağlık Bakanlığı bu konuda haklı, çünkü Bakan Pilli halen pandemisi bitmemiş Rum tarafıyla kapıların açılması halinde yaşanabilecek yeni salgın sonucunda başına gelecekleri biliyor.

Öte yandan Özersay da Rum tarafıyla kapıların açılmasını en azından 1 Temmuza kadar bekleyip görülmesi taraftarı.

Hani 1 Temmuza kadar belki Rum tarafı bu pandemi konusunda sakinleşebilir. Ülke yönetimi her ne kadar kapıların açılması konusunda temkinli iyimserlik taşısa da ortada bir gerçek var ki halen salgının devam ettiği Rum tarafıyla doğrudan ilişkilerin başlaması, “evet bu salgının ülkemize gelmesini kabul ettik” anlamına geliyor.

RUM TARAFINDA PANDEMİ DEVAM EDİYOR

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Rum tarafında pandemi halen devam ediyor. Dün vaka çıkmadı ama ne zaman vaka çıkmasa hemen ertesi gününe devamla ardı ardına yeni vakalar çıkıyor. Hali hazırda Rum tarafı her hafta ortalama 10-14 vaka tespiti yapıyor.

Gisanddata sitesinin verilerine göre Güney Kıbrıs Rum yönetiminde bugüne kadar 958 vaka tespit edilmiş bunun 17’si hayatını kaybetmiş.

Her ne kadar Korona Virüsü sakin ilerliyor olsa dahi unutmayın ki bir vakanın dahi kuzeye geçmesi onlarca yüzlere vaka anlamına geliyor.

Bu nedenle 1 Temmuzun her hâlükârda beklenmesi gerekiyor.

İKİNCİ DALGAYA HAZIR OLUN

Önümüzde duran bir gerçek daha var. Bunu ilerleyen günlerde daha kapsamlı yazarız. Bu ülke de gerek biz gerekse Rum tarafı ikinci dalgaya hazır olması gerekiyor. Bunu net olarak söylebilirim ki eğer bu virüs bir ay içinde kendiliğinden ortadan kalkmazsa hem kapıların açılacak olması hem de Türkiye ile uçuşların başlayacak olması nedeniyle ister istemez ikinci dalga yaşanacak ve belki de Ülkenin % 80’i bu hastalığa yakalanacak. Bu size pek inandırıcı gelmiyor biliyorum ama bunun yaşanma ihtimali gerçekten yüksek.

Virüsün her ne kadar sıcaktan etkilenmediğini biliyor olsak dahi tek umudum yaz aylarının Kıbrıs’ta aşırı sıcak geçmesi ve bu virüsün aşırı sıcaklarda yaşama şansının çok olmadığıdır.

TÜRKİYE’DEKİ TABLO VE TAHMİNLER

13 Mayıs 2020 tarihli yazımda ortaya bir tablo koymuş ve bazı tahminlerde bulunmuştum. Üzerinden 22 gün geçti gelin bu tabloya bir daha bakalım ne kadar tutmuş.

“Gelelim Türkiye’deki salgın meselesine. 12 Mayıs 2020 itibariyle 141,475 kişi Covid 19 olarak kayıtlanmış. 98,889 kişi iyileşmiş, hayatını kaybeden kişi sayısı 3894. 42,586 kişi halen tedavi görüyor. Günlük tespit edilen kişi sayısını ortalama 1500, iyileşen hasta sayısını da 3000 kabul edersek, önümüzdeki 10 gün içerisinde 15 bin kişi hasta olarak kayıtlara geçecek, 30 bin kişi de iyileşecek. Mevcut hasta sayısını 42,500 olarak kabul edersek, 10 gün sonra bu sayı 57,500 olacak. Bu sayının yaklaşık olarak 30 bini de iyileşecek. Yani halen 27500 kişi tedavi görüyor olacak. Peki bu hasta tablosunu 20 gün olarak hesaplarsak. Tablo değişir mi sizce? Evet değişir. Sizi yormayım ama 20 gün sonra hasta sayısı 12500’e düşer”.

29 gün sonrada bu salgın Türkiye’de biter demiştim. Şimdi bir bakalım ne kadar tutturmuşuz.

12 Mayıstan 22 Mayıs’a kadar 21  gün geçti. Benim tahminlerime göre 12500ê düşecekti. Peki düştü mü ? Hayır. Toplam hasta sayısı 167,410, iyileşen hasta sayısı ise 131,778. Yani arada halen 35,632 fark var.

Çünkü tespit edilen vaka sayısı binlerin altına düşse bile iyileşen hasta sayısı da binlerin altına düştü. Yani öyle günde 3-4 bin kişi iyileşmiyor. 22 gün önce iyileşiyordu. Aynı tempoda gitse gerçekte hasta tespit sayısı düştüğünden hatta bugünlerde olay tamamen bitmiş olabilirdi.

Ama gelin görün ki öyle olmadı.

Şimdi ise ortalama hasta tespiti bin iyileşeni de bin olarak kabul edersek ki değil ama biz yine de düz bir mantık takip edelim; 20 gün sonraki hasta sayısı yaklaşık olarak 55,632 olacak , iyileşen hasta sayısı ise 35632 olacak yani tablo değişmeyecek. Bunun için iyileşen hasta sayısının 3 bin olması lazım ki. Salgın 18 gün sonra bitsin ama gelin görün ki bunun böyle olmadığını görüyoruz. Bu tablo elbetteki aniden değişebilir ama unutmayın Türkiye’de halen soğuk hava etkin ve bu durumda hastaların iyileşmesini engelliyor önemli bir ölçüde. Hatta Türkiye tam açılım yaptığı için hasta tespit sayısı yine artabilir ve virüs hiç bitmeyip aylarca devam edebilir.

Sözün özü 2020 yılı korona ile geçecek bir yıl olacak ve işin kötüsü kış mevsimi geldiğinde daha sert ataklar yaşanacak çünkü vatandaş aşırı rahat davranacağından bulaş sayısı daha fazla artacak.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Ben hiç böylesini görmemiştim, vurdun kanıma girdin itirazım var.

Attila İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları