Dolandırıcılar ve bankalar!

Bir dolandırıcılarımız eksikti. Bu konu çok eski bir konudur aslında. İnternete girdiğinizde onlarca haber ve video izleme şansı bulursunuz ve dersiniz ki buna rağmen neden halen hem Türkiye’de hem de KKTC’de yurttaşlar bu tür dolandırıcılar tarafından kandırılabiliyor.

Bunun çok sebebi var. Birincisi malum; yaşlı insanları hedef alıyorlar. Çünkü yaşlı insanların hemen hemen hepsi iç savaş yaşamış ya da dış savaş yaşamış, devletten polisten savcıdan çekinen insanlardır.

Öte yandan deyim yerindeyse bilgisizdirler. Arayan numaranın aslında yabancı bir numara olduğunu çok da idrak edemezler. Yoksa şöyle bir şey olmuyor; yani arayan dolandırıcı çok yetenekli anında hipnoz ediyor ve oradan oraya koşturtuyor insanları.

Yaşlı insanlar korku ve kaygıyla ömürlerini tükettikleri için çok basit bir mantık yürütüp kimlik kartınız çalındı kelimesini bile hemen yutuyorlar. Ya da bankayı aramaları gerektiğini.

BANKA MEMURLARI İŞİN İÇİNDE Mİ?

Ortada ciddi bir sorun var aslında. Bizzat ben kendim dün bir telefon konuşmasına şahit oldum. İskelede yaşayan bir yurttaşımız nasıl dolandırılmaya çalışıldığını anlattı. Arayan dolandırıcı aradığı kişinin hangi bankada hesabı olduğunu biliyordu. Düşünsenize sizi biri arıyor ve ben falan bankanın müdürüyüm diyor, hesabınız şöyle oldu böyle oldu diyor.

Bu çok aklıma takıldı ve dün youtubedan bir araştırma yaptım ve dolandırıcılar ile dolandırılamayanlar arasındaki sohbetleri dinledim. Dolandırıcı kadın diyor ki “bilgilerinizi bankadakiler bize satıyor”.

Çok ama çok ilginç bir iddia. Bu gerçekten böyle mi bilemeyiz ama şöyle bir gerçek var ki dolandırıcılar nokta atışı yapıyor ve dolandırılan rakamlar az miktarlar değil. Demek ki bankaların hepsi gerek Türkiye’de gerekse KKTC’de çalışanlarını sıkı bir etüdden geçirmeli. Çalışanlar bu tür yapılara bilgi satabilirler. Satıyorlar demiyorum satabilirler diyorum.

Ve buna örnek olarak dün yaşanan dolandırıcılık vakasını örnek gösteriyorum. O dolandırıcılar yurttaşlarımızın filanca bankada hesabı olduğunu nereden biliyorlardı ? Tesadüf olabilir mi ?

Bunun kontrolünü bankalar kendileri yapacak. Aksi takdirde hele hele KKTC gibi küçük bir yerde bu iş alır başını giderse Türkiye bankaları ciddi itibar kaybı yaşar ve insanlar bankalarından mevduatlarını çekerler.

ARANDIĞINIZDA PANİK YAPMAYIN..

Bir kere gençler anne-babalarını sıkça uyarmaları lazım. Biri arayım masal anlatmaya başladı mı paniğe kapılmamaları lazım. Evlatlarının telefonlarını vermemeleri lazım. Çünkü başka hatlardan tüm telefonları meşgul ediyorlar ve siz yakınlarınıza hiçbir şekilde ulaşamıyorsunuz. Bu nedenle kimse kimsenin telefonunu vermesin. Defalarca kez aransanız dahi telefonlara bakmayın. Bu tür olaylar KKTC’de bir süreden beridir gerçekleşiyor, polis defalarca kez uyarı yayınlamasına rağmen belli ki haber okumayan ve bi haber yaşayan binlerce insanımız var. Biz gazeteciler bunu daha sık dile getirmemiz lazım.

YEDİ İKNA YÖNTEMİ

Bu yazıya bir bakın dolandırıcılar nasıl ikna ediyor..

“Nasıl öğrendikleri bir yana, psikolojik zaaflarımızı bilen ve bundan faydalanan dolandırıcılardan da kurbanlardan öğrenilecek kadar çok şey var gibi görünüyor. Stajano da araştırmasında bunu hedefliyor. Kumarhanelere güvenlik danışmanlığı yapan sihirbaz Paul Wilson ile bir çalışma yürüten Stajano, dolandırıcıların kurbanlarını nasıl kandırdığını keşfetmeye çalışıyor.

Uzun çalışmalar sonucunda Stajano, dolandırıcıların, kurbanlarını kandırmak için yedi ikna yönteminden birini ya da birkaçını kullandığını farkediyor. Bunlardan bazıları Modic’in kurbanlarla yaptığı görüşme sonucunda vardığı sonuçlarla benzerlik gösteriyor.

Buna göre, dolandırıcılar bizi kandırmak için şu yöntemleri kullanıyor:

Zaman yöntemi: Düşünmeden hızla hareket etmemiz için bizi ikna etmeye çalışmak;

Otoriteye itaat: Yetki sahibi kişilere daha kolay inanma psikolojisini kullanmak;

Sürü psikolojisi: Etrafımızdaki insanlar gibi davranma eğilimimizi kullanarak yaptıkları işin meşruluğu konusunda insanları ikna etmek;

Dikkat dağıtmak: Fiziksel olarak cezbedici ikinci şahıslar kullanma vb. yöntemlerle, dolandırıldığımızı fark etmememizi sağlamak;

Mantıklı düşünmeye son verme konusundaki istekliliğimizi kullanmak; internet üzerinden sevgili bulma alanındaki dolandırıcılıklar o yüzden bu kadar yaygın.

İçimizde kalmış ve bastırılmış hile güdülerimize kancayı takarak bizi de suç işlemeye teşvik etmek – Nijerya kaynaklı email dolandırıcılığındaki bilerek kara para aklama girişimi gibi örneğin;

İnsanların iyi niyetini kötüye kullanmak: Para yardımı talep eden emaillere ya da doğal afetler sonrası yardım çağrılarına verilen yanıtlar gibi.” bbc.com/turkce/ozeldosyalar/dolandiricilar

***

Günün Sözü

“Yapabileceğini düşünen yapabilir, yapamayacağını düşünen yapamaz. Bu değişmez ve tartışılmaz bir kuraldır.”

Pablo Picasso