Yangın… Sabotaj mı? Menfaat mi?

Yıllar önce Yeşilırmak'ta ya da Gemikonağı'nda bir düğüne gitmek zorunda olduğum bir düğün olduğu için çıktım gittim. Düğün gecesi de o bölgede bir yangın var ki sormayın bir türlü kontrol altına alınamıyor. Yollarda polisler, itfaiye araçlarının biri gidip diğeri geliyor. Düğünün yapıldığı açık salonun önüne aracımı park ettiğimde iki şey dikkatimi çekti. Birincisi karşıya baktığımda dev gibi yükselen alevler, ikincisi ise düğünde hınca hınç oynayan insanlar. Çok sağlam bir ironiydi bu tanık olduğum. Dönümlerce arazi yanarken ve yangın çok yakından gözlemlenebilirken düğündeki insanlarda zerre panik ya da kaygı yok hunhanca oynuyorlardı.

Niye anlattım bunu sizlere, aynen yaşadığımız durum buna benzer durumda ondan.

Havalar son günlerde aşırı ısındı. Hepimiz çok rahatsız olduk, oluyoruz. Kıbrıs yangınlardan her zaman payını almıştır hem de en acımasız şekilde. Orman açısından en zengin bölgelerden biriydi ülkenin batı yakası. Akdeniz,  Kalkanlı-Tepebaşı. Ormanlık alanların en yoğun olduğu yerlerdir buraları. Hele hele kış aylarında oralara gidenler bilir. Hemen hemen her yeri usta bir ressamın elinden çıkmış gibidir.

Genelde bu tür yangınların çıkma sebebin altında terörist faaliyetler çıkar. Yani bu yangınlar kendiliğinden çıkmaz çoğunlukla, birileri genellikle bilinçli olarak çıkarır yangınları. Altında mutlaka bir gerekçe vardır. Basit sebeplerden de çıkmaz mı yangın. Tabii çıkar.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz bu konuyu iyice araştırması gerekiyor. Yangın nasıl çıktı. Bir yerden mi çıktı yoksa birkaç yerden mi çıkarıldı.

Havanın rüzgârlı oluşu yangını hızlandırmış olabilir, bu son derece kötü bir etken oldu. Hava hem aşırı sıcak hem de rüzgârlı şu sıralar.

Belki de gazeteci olmanın verdiği şüphecilik hissiyatıyla sorguluyorum bunu. Biri bir sigara atar ve yangın çıkar. Elektirik teller birbirine değer ve ynagın çıkar  ; Olamaz mı olabilir tabii ama böyle büyük yangınlar profesyonelce çıkarılır genelde. Bu benim şüphem, düşüncem.

Bu nedenle Tarım Bakanlığına çok önemli görevler düşüyor. Belki bizde bu işten anlayan birileri olmayabilir ama Türkiye’den bu konuda yardım alınmalı. Çünkü bu yangınların arkası gelebilir.

SABOTAJ MI?

Eğer bu yangın bir tür sabotaj ise ki bizim ülkemizde daha önceleri de olduğu iddia edildi. Hakeza Türkiye de çok olmuştur; bazı kimseler devlete zarar vermek için yangın çıkarır. Eğer bir sabotaj ise bu yangınların arkası gelecektir.

Yangının çıktığı bölgede askeri birlik var mı? Cephanelik var mı? Bunlar önemli sorular.

MENFAAT Mİ?

İşin bir de bu yönü var. Menfaat sağlama. Hiç tuhaf gelmesin size. Önemli bir ormanlık arazi birileri tarafından yakılır sonra işe yaramaz hale gelir. Ağaçları odun tüccarları alır, sonrasında geriye kalan kullanılmaz araziler de birilerine yatırım altında rüşvet karşılığı peşkeş çekilir. İlerleyen süreçte ne olacağını göreceğiz. Bu nedenle bugünkü bu yazıyla buraya not düşüyorum. Aklınızda bulunsun.

Hatırlayın askeri bölgede yaşanan yangın ve patlama sonrasında yine bu iddialar gündeme gelmişti.

Ben ille ki böyledir demiyorum, bu ihtimalleri sakın akıl dışında tutmayın diyorum.

HEP AYNI YERLERDE YANGIN ÇIKIYOR

Her sene aynı bölgelerde yangın çıkar ve her yangın çıktığında yangın helikopteri alınacağı söylenir sonra ne yangın helikoperi alınır ne bir tedbir üretilir ve başka yangınlara doğru yol alınır.

Böyle yangınlar genelde sabotaj sonucu çıkar. Son çıkan yangın elektrik tellerinden çıktığı söylendi ama dikkat ederseniz Mevlevide de bir yangın vardı. Genelde farklı yerlerden çıkarılır ve yangın bir anda inanılmaz büyür.

Tahmini bin dönüm yerin yandığı söyleniyor, önümüz yaz ve daha birçok yangın çıkarılacaktır muhtemelen. Bu nedenle Hükümetin, özellikle Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığının çok dikkatli olması gerekiyor. Zira Türkiye her zaman yardıma gelemeyebilir. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de de büyük yangınlar çıkmıştı benzer tartışmalar Türkiye’de de yaşanmıştı hatta bir yangın söndürme uçağı da düşmüştü.

HELİKOPTER ALINMALI/KİRALANMALI

Bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum ya bir helikopter almak ya da ekibiyle birlikte kiralamak bu kadar zor olmamalı. Zira yangın çıktığında helikopter olsa ve anında müdahale edilse binlerce dönüm yanmayacak. Tabii yanan bu arazilerden çıkan odunlarda gelecek kış için odun satışı yapanları sevindirecek. Iddiaya göre bazı odun firmaları bu odunları toplayıp kış mevsiminde satıyor. Helikopter satin almak ya da kiralamak çok pahalı deniliyor. Yahu Allah aşkına bu kadar mı sap bir devletin biz. Yani işte her yaz mevsiminde aynı şeyleri konuşup yazıp duruyoruz, aynı olaylar yaşanıyor. Hiç mi parası yok bu devletin bir helikoperi ekibiyle birlikte 3-5 aylığına hazırda bekletmek. Daha çok yangınlar çıkacak bunu biliyoruz.

Yani bu sabotajları yapan insanlarda da hiç mi vijdan yoktur asırlık ağaçlar yanıyor ve bir doğa felaketi yaşanıyor, sonra dur baştan yeşert bu bölgeleri.

AĞAÇLANDIRMA OLACAK MI?

Burada oldukça önemli bir soru sormamız lazım; bu soru Tarım Bakanı Dursun Oğuz’u doğrudan ilgilendiriyor. Kış ayları girmeden ki son yıllarda iyi yağmur alıyoruz; yanan bu yerlere yeni fidanlar dikilecek mi? Bunun için birkaç ay sonra bir seferberlik başlatılacak mı?

Bu konuda Tarım Bakanımız Oğuz gerekli açıklamaları bir an önce yapmalıdır.

Sonuç olarak önümüzdeki aylarda neyin nasıl şekilleneceğini net olarak göreceğiz. Yaşanan olaylara bakmak var bakmak var dostlarım.

***

GÜNÜN SÖZÜ

“Uçurtmalar rüzgar gücü ile değil, o güce karşı koydukları için yükselirler.”

Winston Churchill