Kimse henüz net değil...

Mahmut Özçınar; Güzelyurt Belediye Başkanı ve Belediyeler Birliği Başkanı dün konuğumdu. Malum parti içinde yeni bir rakibi var ama kendisi bu konuya pek girmek istemedi. Program öncesi ve sonrasında sordum. “Parti karar verecek” dedi “kim kazanır kim kazanmaz”. Bu söyleminde hakkı var; 1998 yılından beri aralıksız seçim kazanan ve hiç kaybetmeyen bir belediye başkanı. Öyle tahmin ediyorum ki kasım ayında yapılacak belediye seçimlerinde UBP yine Mahmut başkanla seçime gidecek. Kazanır kaybeder orası ayrı konu. Kendi ifadesiyle yaptırdığı kamuoyu araştırmalarına göre kazanacağını düşünüyor.  

Güzelyurt çok aktif bir bölge. Mahmut Özçınar’ın sanata verdiği değerden ötürü olacak ki sürekli bir festival ve etkinlik var. Sanata ciddi anlamda ilgi gösteriliyor. Bölgenin nüfusu az. Sürekli nüfus kaybeden bir bölge, Lefkoşa’ya özellikle Gönyeli’ye nüfus akımı var. Başkana göre öğrencilerle birlikte 25-30 civarında bir nüfus var. Bölge canlı tutulmaya çalışılıyor. Mahmut başkanın uğraşları yadsınamaz elbette ki. Uğraştığını ve güzel işler yaptığını söylememiz lazım. Yerel gelirleri toplama konusunda o da tam anlamıyla başarılı değil konuşmalarından anladığım %50 bir yere gelir toplama durumu var. Elbette ki yeterli değil ama Güzelyurt halen birincil ilişkilerin yaygın olduğu köy nizamında bir ilçe. Böyle olunca da gerekli verimi alamıyorsunuz. Bir de zengin nüfus yok. Örneğin Gönyeli’nin en büyük avantajlarından biri de zengin bir nüfusa sahip olması. 

Belediyelerin sayısını konuştuk. Kaç olmalı kaç olacak. Sordum; “sayıdan çok kriter önemli burada. Bugün birçok belediyenin yerel geliri düşük, devlet katkısı düşük. Bu yerel gelirlerle ve katkılarla birçok belediye gerçek anlamda belediyecilik yapamıyor. Sayının düşürülmesine elbette biz karar verecek değiliz ama belediyelerin sayısının azaltılması kaçınılmaz. Dediğim gibi 28 belediyenin içerisinde gerçek anlamda belediyecilik hizmetini verebilenlerin sayısı az. Çünkü imkanları buna yetmiyor” dedi. 

Tabii konuşulan başka bir konu daha var daha doğrusu bir seçenek. 27 kasımdaki seçimlere 28 belediye ile gidilsin ve sonrasında tam uzlaşıyla sekiz belediyeye düşürülsün. Sayının çokluğundan feragat etmek zor. Zira hükümet ortaklarının da desteklediği belediyeler var. Örneğin Demokrat Parti’nin bir belediyesi var Tatlısu belediyesi. Demokrat Parti hiçbir şekilde Tatlısu’nun kapatılmasını istemiyor. Bundan dolayı başka belediyeler de kapatılmayı kabul etmiyorlar.  

Basında çıkan 18 belediye iddiası var. Belediyeleri incelediğinizde pek mantıksız da değil. Tutarlı isimler konulmuş listeye. Başka önemli bir soru daha çıkıyor bu sefer. Seçimlere üç – dört aylık bir zaman kaldı. Meclis tatilde ve hükümet ile muhalefetin bu sayı konusunda uzlaşısı henüz yok. Ne zaman nasıl karar verecekler ve seçime gidecekler? Henüz hiçbir şey net değil ama kriterlerin mantıklı ve doğru konulması lazım ki yanlış işler olmasın. Kimsenin bu konuda herhangi bir fikri yok. 

Özçınar’ın üzerinde durduğu konularda bunlar yani konulacak kriterler. Çoğu belediyenin gerçek anlamda parası yok. Ucu ucuna hizmet vermeye çalışıyorlar. Bu birleşmeler olduğunda ne nasıl değişecek bunu da ortaya koymak lazım. Kapatılan belediyelerin ödenekleri ve yerel gelirleri bağlandıkları belediyeye aktarılacak doğal olarak. İşte o zaman ne değişecek? Bağlanılacak belediyeler de ekonomik olarak çok güçlü değiller.  

Belediyelerin birçoğunda yerel gelir toplama sıkıntısı var. Küçük belediyeler vatandaşın ödemediği paralara göz yumabiliyor. Öyle tahmin ediyorum ki bu birleşmeler olduktan sonra kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak. Zira belediyeleri ayakta tutan önce yerel gelirleri sonra devlet katkısı. 

Bir de hükümetle bir türlü sağlıklı yapılamayan mahsuplaşmalar. Gerçi Mahmut başkan birçok konuda bu mahsuplaşmaların yapıldığını söylüyor ama birçok belediye Mahmut başkanla aynı fikirde değil diye düşünüyorum.    

**************** 

Günün Sözü 

“Kadınsız bir erkek horozsuz bir tabanca gibidir; erkeği ateşleyen kadındır.” 

Victor Hugo