Okullar korumasız…

Yayın Tarihi: 20/02/23 07:00
okuma süresi: 6 dak.

Türkiye’deki depremin ardından Kıbrıs’ta da binalar ne kadar sağlam endişesi yayıldı. Jeoloji mühendisleri ile yaptığımız onca canlı yayının ardından ortaya çıktı ki Adana ve Hatay’dan sonra Kıbrıs sıcak deprem kuşağının içinde bu nedenle başta hükümet olmak üzere belediyeler de binaların ne kadar sağlam olduğunu araştırmaya başladı.

Yıllar önceydi Lefkoşa Türk Lisesi’nde okurken bir deprem olmuştu. Acil bir şekilde bütün okul boşaltılmıştı. Okullarımız okul binaların çoğu çürük yani depreme dayanıksız. Zaman zaman basına yansıyor, okulların binalarının ağır kış şartlarından dolayı çöküntüler yaşadığı ya yıkıldığı ya çatladığı veya binaların yani sınıfların su akıttığından şikayet ediliyor. Bu da demek oluyor ki okulların binaları çok eski olduğundan okul binaları yeteri kadar sağlam değil. Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun okullar ile ciddi bir seferberlik başlatması ve yapılacak testlerin ardından zayıf olan okulları depreme dayanıklı hale getirilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir.

Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin de pek sağlam olduğu söylenemez. İmzalanan protokoller çerçevesinde yeni bir hastane yapılacağı birkaç yıldır söyleniyor ancak bununla ilgili herhangi bir hareket yok. Bu da demek oluyor ki bir süre daha Lefkoşa Hastanesi amiral gemi olarak kullanılmaya devam edilecek. İvedi olarak Lefkoşa Hastanesi’ne de bir sağlamlık testinin yapılması ve zayıf olan binanın güçlendirilmesi gerekiyor.

Olası bir deprem olur da gündüz gerçekleşirse binlerce öğrencinin korumasız olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Birçok okulda çatlaklar olduğunu ve oldukça eski binalar olduğunu söyleyebiliriz.

YARDIM MESELESİ

Aslında hükümet güzel bir şey yapmak istedi. Halktan da yardım alarak eksiklerin giderilmesi için bir adım attı. Tartışmanın alevlenmesinin ardından ortaya çıktı ki Başbakan Ünal Üstel bir yıllığına değil bir aylığına kesinti talebinde bulundu sendikalardan, sendikalarda bunu kabul etti hatta sendikaların bir değil üç ay kesinti yapılabileceği de hükümete teklif edildi. Öyle görünüyor ki Anayasa Mahkemesi’nden bu iş dönecek ve bu kesintiler yapılamayacak. Hükümetin burada yapması gereken sendikalarla bir toplantı yapıp uygun bir süre konusunda anlaşması. Örneğin bir yıl olmasa bile altı ay bu kesintinin yapılması sendikalar tarafından da uygun görülebilir. Kesilecek miktarlar aslında fazla değil ve bu noktada hükümete gereğinden fazla yükleniliyor. Halk olarak bizim de harcamalar doğru yerlere kullanılacaksa ki burası son derece önemli şeffaf olunacaksa maaş kesintilerine gidip ekstra bir kaynak oluşturulabilmesi sağlanabilir. Hem hükümet hem sendikalar ortak bir sürede buluşabilirler. Kanun gücünde kararnameyle bu işin olmayacağı ve sendikaların bu konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürerek tamamen iptal etmesi sonrası hiç verim alınamayacak bir durum ortaya çıkacaktır. Bu nedenle hükümet sendikalarla bir uzlaşı yoluna gitmesi ve daha kısa süreli bir kesinti yapması en sağlıklısı olacaktır.

KONTEYNER TÜRKİYEDE DAHA UCUZ

175 bin lira konteyner başına devlet para ödeyerek Türkiye’ye bir bağış yapacak ve depremde hayatını kaybeden çocuklarımızın adının verileceği bir köy kurulacak. Yalnız ortaya çıktı ki bu konteynerler KKTC’de değil de Türkiye’de yapılsa daha uygun fiyata gelecek. Konteynerler Türkiye’de yapılsa 65 bin lira gibi bir para tutuyor ancak KKTC’de yapılması halinde bu rakam 9 bin dolar yani yaklaşık 175 bin lira gibi bir ücret tutuyor. Bunların bir de oraya götürülmesi ve teslim edilmesi gibi zorlu da bir süreç var. Bu nedenle bu karar bir kez daha gözden geçirilerek Türkiye’de yapılması ve orada doğrudan teslim edilmesi çok daha faydalı olacaktır. Burada yapılacak konteynerlerin bir miktar daha büyük olacağı ve daha sağlam saçtan yapılacağı söylense dahi ekonomik olanın tercih edilmesi daha mantıklı olacaktır.

Tekrardan okullara ve önemli binalara dönecek olursak KKTC’deki özellikle okul binalarının ve hastanelerin gözden geçirilmesi ve sağlamlaştırılması acil olarak yapılması gereken eylemlerden biridir.

Olası şiddetli bir depremin ardından zarar görecek binalar sağlamlaştırılmalıdır. Daha büyük tehlikelerden bir tanesi de dere yataklarına yani yumuşak zemine yapılan evler, İskele bölgesinde denize yapılan ve zeminleri yumuşak olan yüzlerce apartman dairesi bu tehlikenin içinde yer alıyor.

Bu binalara deprem testlerinin yapılması ve güçlendirilmesi çok ivedi olarak yapılmalıdır.

*******************

Günün Sözü

Al yalnızlığını gel! Korkma, sıkılmayız. Senin yalnızlığın, benim yalnızlığımla konuşur.
Biz susarız.

Aziz Nesin

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları