Pahalılığı unuttuk…

Yayın Tarihi: 08/03/23 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Deprem hazırlıkları bir yandan maaş kesintileri konusu bir yandan ülke karmaşanın içinde yoğrulmaya devam ediyor. Okullardaki güvenilirlik tespit raporu yakında açıklanacak. Okulların çoğu sağlam değil. Genel olarak binalarımız öyle söylendiği gibi sekiz şiddetinde bir depreme hazır da değil. Allah sınav etmesin diye bir laf vardır. Allah gerçekten sınav etmesin yani bir deprem olmasın. Okulların sağlamlaştırılması için KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş’in iddiasına göre 250 milyon para gerekiyor ve bu tamirat ancak okullar tatil olduğunda yapılabilecek. Hükümet maaş kesintilerini yasal bir zemine taşıyıp yapmaya başladığında yaz tatile kadar gereken parayı toplayabilir mi o da ayrı konu. Öyle görünüyor ki bir yerden başlanacak, zira başlanmak zorunda. Belki deprem yarın sabah olmayacak ama ne zaman olacağını kestirmek mümkün olmadığı için sağlamlaştırma çalışmalarına bir an önce başlanması gerekiyor.

Yaklaşık bir aydır deprem dışında bir şey konuşmadığımız için önemli gündemlerden biri olan hayat pahalılığını unuttuk. Halbuki sendikaların da açıklamasına göre hayat pahalılığı 12 bin lirayı geçmiş durumda. Yani asgari ücretin yaklaşık bin lira üstünde bir açlık sınırıyla karşı karşıyayız. Hükümet bir ara yok piyasaları denetleyecektir, yok pahalılık kontrol altına alınacaktı yok hal yasası geçecekti. Hep bu söylemler deprem dolayısıyla kadük oldu ve unuttuk. Halbuki en önemli gündemlerden biri de hayat pahalılığı.

ALIM GÜCÜ DÜŞÜYOR

Marketlerdeki emtialar o kadar pahalı oldu ki devletin vermiş olduğu hayat pahalılığı da yeni belirlenen asgari ücrette anlamını yitirdi. Süt ve süt ürünlerine yapılan okkalı zam sonrasında bir kilo hellim 200 lira oldu. Bir paket süt 27-30 lira arasında değişiyor. Tavuk keza öyle 100 liradan daha ucuza bir tavuk almanız söz konusu değil. Raflardaki baklagillerde de ciddi artışlar var. Ürünün ıskartasını almak isterseniz 26 liraya pirinç var ama normal bir pirinç almak için 35-40 lirayı gözden çıkarmanız gerekiyor. Makarna 20-25 lira arası, fasulye 40-45 arası fiyatları değişiyor. Alın size gerçek gündem. Bir kilo muz 40 lira oldu. Bir kilo salatalık 60 lira. Ne baklagil ne sebze ne meyve alma şansınız yok.

Rakam rakam veriyorum çünkü asıl gündemlerimizden biri de alışveriş gücümüzün düşmesi ile alakalı. Bu rakamlarla kimsenin geçinmesi mümkün değil. Artık cebinize koyup da markete gittiğiniz bin liranın bir anlamı yok. Çok küçük bir alışverişe 500-1000 lira arası bir para ödüyorsunuz. Donmuş gıdalar keza pahalı. Kimse bu pahalılıkla evine ekmek götüremez.

Evet her gün depremi konuşuyoruz ve korkuyoruz ama öte yandan hükümetin üstüne düşen görevlerden biri de piyasaları denetlemek ve fahiş zamların önüne geçmektir. Hükümet bu görevini unutmuş sadece depremle ilgilenir olmuştur.

Sabah akşam deprem ha şimdi oldu ha birazdan olacak bunun için tedbir almalıyız diye konuşurken hayat pahalılığını unuttuk. Bu durum da hükümetin işine geliyor. Kimse hayat pahalıdır diye ses çıkarmıyor. Herkes de bir kabullenme var. Hepimiz alışveriş yapıp da kasadan geçtikten sonra söyleniyoruz ama o kadar.

Psikolojide buna öğrenilmiş çaresizlik diyorlar. Freud’un meşhur sözü. Kabullendik her kaç paraysa veriyor ve marketten çıkıyoruz.

Umarım hükümet depremi gündeminde tuttuğu kadar hayat pahalılığını ve hayatı ucuzlatmayı da gündeminde tutar ve bunun için bir şeyler yapar. Zira bu fiyatlarda kimsenin geçinmesi mümkün değil.

Piyasaların denetlenmesi ve gerekirse hükümetin bazı vergilerden vazgeçerek hayatı yani diğer deyişle alım gücünü artırması gerekir. Bu pahalılıkla depremden değil ama pahalılıktan etkileneceğiz hem de çok kötü etkileneceğiz.

*********************

Günün Sözü

“Kimselere anlatamadım. Kendime bile, ola ki ağzımdan kaçırır, bir daha tutamam seni.”

Nazım Hikmet

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Özgür Kocabay08/03/23 18:50
Sayin gokhan bey aldigim duyumlara gore girne antik limaninin bitimi temmuz ve agustos ayina uzayacagi soyleniyor Bu konuda yetkili kisileri turizm bakanligi veya belediye baskanini konuk alirsaniz en azindan halk ve bolge esnafi ona gore yol haritasi belirler...

Diğer Gökhan ALTINER yazıları