Kadın cinayeti… Ne soğuk kelime…

Yayın Tarihi: 18/09/23 07:32
okuma süresi: 6 dak.

Cinayet ne soğuk bir kelime. Kimse böyle yazları okumak istemez. İticidir, insanı gergin yapar ama gelin görün ki yaşamak ve farkındalık yaratmak zorundayız. Geçtiğimiz günkü cinayet ve intihar haberi bir kez daha kanımızı dondurdu. Adam kasap, çocukları da var üstelik. Kız arkadaşını öldürüyor ve ardından intihar ediyor. Bir kadın daha üstelik savunmasız bir kadın daha öldürüldü ve hayatını kaybetti. Devlet kadınları koruma noktasında yetersiz kalıyor. Defalarca kez yazdık. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının uhdesinde bir konu. Ne yazık ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığından herhangi bir açıklama gelmedi. Ülkemizde yüzlerce kadın ve çocuk hem şiddet görüyor hem taciz görüyor. Devlet bu insanların pek azına sahip çıkabiliyor. Eleman ve kadro yetersizliği var bu konuda. Yine defalarca kez yazdık aile bakanlığının kurulması lazım ve bu işlerin daha ciddi ele alınması lazım.

Tablo ürkütücü.

Kadın cinayetleriyle ilgili internette arama yaptığınızda karşınıza dağınık bilgiler ve son derece kısıtlı istatistikler çıkıyor.

Örneğin 2017 yılında peş peşe beş kadın cinayete kurban gitti. 2010 ile 2017 yılları arasında ise toplamda 16 kadın cinayete kurban giderken sekiz de intihar vakası yaşandı.

Öldürülen 16 kadının katilleri de olayın hemen ardından kendi canlarına kıydı. 2010 yılında 18 yaşındaki G.B.'yi vahşice bıçaklayan 26 yaşındaki Mehmet Kaşık kendi boğazını keserek intihar etmişti.

2012 yılında ise Mağusa’da Maraş bölgesinde, eski sevgilisi İ.S.'nin iş yerini basan Mehmet Narlı, genç kadını av tüfeği ile vurarak öldürdükten sonra, kendi kendini vurarak intihar etmişti.

Gönyelide 2013 yılında infiale neden olan cinayette ise Ahmet Şevketoğlu, eşi Aşkın Şevketoğlu’nu tabanca ile vurduktan sonra kendini de vurup öldürmüştü.

2014 yılında Gönyeli’de Hüseyin Selçuk Öksüzoğluları, 35 yaşındaki F.S.'yi sokak ortasında vurup öldürdükten sonra kendini de vurmuştu.

Alevkayası ormanlık alanda 2015 yılında bulunan O.K. isimli Rus kadın ise eşi tarafından hunharca bıçaklandıktan sonra ormana atılmıştı.

Ülkesine kaçan katil kocanın ise orda intihar ettiği öğrenildi.

2017 yılı Haziran ayında ise Tatlısu’da eşini tabanca ile vurup öldüren polis memuru Kemal Yalçın’da kendini vurup öldürmüştü.

Maraş bölgesinde kadın cinayetinde Halime Çetin’i av tüfeği ile vurarak öldüren Hayrettin Özcömert de kendini vurdu.

2020 yılında yayınlanan başka bir istatistiğe göre ise 2010-2020 yılı arasında toplam 23 kadın cinayete kurban gitti. 23 cinayetin 1’i 2010’da, 2’si 2011’de, 1’i 2012’de, 1’i 2013’de, 3’ü 2014’de, 2’si 2015’de, 2’si 2016’da, 5’i 2017’de, 3’ü 2018’de, 2’si 2019 ve biri de 2020 yılında meydana geldi.

35 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

17 yılda gerçekleşen 83 cinayette 35 kadın hayatını kaybederken, bu cinayetlerden bir kadının katili veya katilleri bulunamadı. Farklı nedenlerden dolayı çok sayıda kadın öldürülürken, bu cinayetlerde çoğunlukla tabanca ve bıçak kullanıldı. 14 cinayet karı-koca arasında meydana gelirken, onlarca çocuk öksüz kaldı. 4 kadın ise, nişanlısı tarafından öldürüldü. Sevgilileri tarafından öldürülen kadınların yanı sıra evlatları tarafından da cinayete kurban gidenlerde yer aldı.

Gerek anlaşmazlıklardan gerekse kıskançlıktan eşleri tarafından öldürülen kadınların sayısı da az değil. Son 17 yılda 35 kadının bir şekilde öldürülmek suretiyle yaşamlarını kaybetmesi, toplumun nasıl bir travma ve kabusla karşı karşıya olduğunun bir göstergesi aslında.

ŞİDDET ŞEKLİ VE ORANI

2012 yılında yaklaşık bin evli kadınla yapılan bire bir anket sonrasında gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyan rakamlar çıkıyor karşımıza.

İlk olarak katılımcıların aile içi şiddet denilince ne tür bir şiddet algıladıkları ölçülmüştür. Beklenildiği üzere fiziki şiddet en fazla algılanan tanım olarak ortaya çıkmıştır.

Katılımcıların aile içi şiddet denilince akıllarına gelen şiddet türleri şunlardır:

-Fiziksel şiddet: %61,4

-Psikolojik şiddet: %43,1

-Ekonomik şiddet: %37,7

-Özgürlüğün kısıtlanması: %34,9

-Cinsel şiddet: %20,6

Gazete sayfalarına yansıyan ve belli tarihlerde yapılan anketler bize sadece buz dağının üstünü gösteriyor, açıkçası bunu anlıyoruz.

Düşünsenize kıskançlık ya da şiddetli geçimsizlikten ötürü kocalar kendi eşlerini öldürebiliyor. Bireyin kıskandığı ya da geçinemediği hayat arkadaşını öldürme yolunu tercih etmesi, aramızda ruhsal bozukluk yaşayan belki de binlerce kadın ya da erkeğin olduğunu ortaya koymanın ötesinde, toplumun küçümsenemeyecek bir kesiminin psikolojik bakım ve ilaç tedavisine ihtiyacı olduğu gerçeğini koyuyor ortaya. Kıbrıs’ın güneyinde ise yani Rum tarafında ise 2015-2019 yılları arasında 24 kadın cinayete kurban gitti.

***************

Günün Sözü

“Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.”

Nazım Hikmet

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları