Tamirci çırağı

Yayın Tarihi: 26/02/20 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Birkaç yıl önce büyük bir markayı temsil eden bir galeriden araba almıştım. Gayet nazik, saygılı satış yetkilisi arabanın özelliklerini en ince detayına kadar mükemmel bir şekilde anlattı. Müşteri memnuniyeti için yapılması gereken her şey yapıldı. Araba konforlu, yol hakimiyeti gayet iyi. 

Kullandığım bütün arabalarımda yaptığım gibi cep telefonumu şarj etmek için bir adaptör alıp öndeki çakmak yerini kullanmaya başladım. Sorunsuz böyle devam etti. 

Bir gün telefonumun şarj olmadığını fark edince bağlantıyı kontrol ettim. Şarj etmiyordu.

Çakmağı takarak denedim o da çalışmadı. Arka koltuk önündeki çakmak yerini kullanarak telefonumu şarj etmeye devam ettim.

Arabamın servis zamanı gelmişti. Götürdüm. Koskocaman hangar gibi servis garajları. İçinde yüz binlerce lira değerinde bilgisayarlar, ölçüm aletleri ve en modern sistemler.

Neyse, bakımı yapacak olan uzman şerefisin elemanına çakmak ve şarj sorununu söyledim. Mesele değil yaparız dedi.

Bir gün sonra arabayı almaya gittiğimde hemen çakmaklığı sordum. Tamamdır çalışır dedi.

Evet çakmak çalıştı fakat şarj adaptörünü takınca telefonumun aküsü dolmuyordu. 

Herhalde adaptör bozuldu diyerek yeni bir tane aldım, fakat o da çalışmadı.

Arka koltuk önündeki çakmaklıktan şarj etmeye devam ettim telefonumu.

Arabanın servis zamanı gelmişti. 

Götürdüm yine arabamı o kocaman, yüz binlerce liralık aletlerin, bilgisayarların ve özel eğitim almış araba servis elemanlarının bulunduğu hangar gibi binaya.

Tekrardan ön taraftaki çakmak ile olan sorunu anlattım. Servis uzmanı bana onun çakmaklık olduğunu ve şarj yeri olmadığını söyledi. 

Arka taraftaki çakmaklıktan şarj edebiliyorum dediysem de, o da yakında bozulacak dedi. 

Yüklü maaş ile çalışan servis uzmanlarının çakmak yerinden şarj etme imkanı sağlayamadığı arabamı servisten aldım. Yapılan “uzmanca” açıklamalar beni tatmin etmemişti.

İkinci bir görüş için güney Lefkoşa’daki temsilciyi arayıp sorunu bildirdim. Beş dakika geleyim bir bakın dedim. Yooook öyle olmaz, en az bir saat sürer onun için size on gün sonrasına bir randevu verelim dediler. Peki olur dedim.

Girne’deyim ve Karaoğlanoğlu’nda zamanında diğer arabamın camlarının elektrik sistemini yaptırdığım bir oto elektrikçisi geldi aklıma.

Anayolun iki tarafındaki askeriyeyi geçtikten sonra soldaki o küçücük oto elektrikçi dükkanına gittim. 

Yanıma gencecik güler yüzlü bir çırak geldi. Hoş geldin abi..

Ustan yok mu?

Yok abi.

İngiltere’ye gitti. Ben yardımcı olayım dedi.

Kısaca çakmağın çalıştığını fakat telefonumu şarj edemediğimi anlattım.

Bakayım abi dedi.

Şoför koltuğuna oturdu. Çakmağa bastı. Tık çakmak kıpkırmızı attı. 

Çakmaklığın içine baktı. 

Arabadan indi.

İçeriden bir tornavida alıp geldi.

Biraz birşeyler yaptı ve adapteri takarak telefonuna bağladı. 

Evet şarj oluyordu.

Ver dedim, kendi telefonuma taktım.

Hahaha... Şarj oluyordu. 

Toplam süre dört, bilemedin beş dakika.

Teşekkür ettim. Eline biraz bir şeyler sıkıştırmak istedim.

Kesinlikle kabul etmedi. Beni tanımış.

O ufacık dükkandan ayrılıp o kocaman hangar gibi servis binaları olan ve bakım için yüzlerce Euro ödediğim galerinin sorumlusunu arayıp hikayeyi anlattım. 

Vay be diyerek, çalıştırdığımız “uzman” elemanlar bir çakmağın nasıl çalışmayacağını müşteriye anlatmak için mi maaş alıyorlar diyerek içini çekti.

İşte birkaç kuruşa çalışan bir TAMİRCİ ÇIRAĞI ile maaş alan ve elinde her türlü teknolojik imkan olan koskocaman “uzman” bir servis elemanı arasındaki fark.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Turgay HİLMİ yazıları