Ecevit “bu düzen değişecek” deyince...

Yayın Tarihi: 04/04/22 07:00
okuma süresi: 4 dak.

Rahmetli Bülent Ecevit, 1997 yılı seçim kampanyasında,

"bu düzen değişecektir" diye hararetli bir şekilde konuşuyor,..


Ecevit "bu düzen değişecek" deyince,
bir vatandaş "düzen hayatından memnun, düzülen ne zaman değişecek?" diye soruyor!

Peki! Bizdeki "düzen" kimdir?
Bu "düzen"in tarihsel süreci nasıl gelişmiştir?
Toplumun başına nasıl bela olmuştur?
Ve hala nasıl oluyor da "sandık"onlarca kez  önümüze geldiği halde tepemizde kalabilmektedir?!

Yeni birşey, geçmişten beri tekrarlanan davranış rutinleriyle doğmaz!
Fakat yıllardır bu Kıbrıs’ın kuzeyindeki coğrafyada "düzen" siyaseti güdenler,
hayatımızın her alanına bulaşarak, insanlarımıza dayanılmaz bir dünya yarattılar.
Siyaseti de, ekonomiyi de, insanları da "dondurdular"!
Peki donup kaldıkları yer neresi?
Peşkeş deresi...!

Bugün Çin modeli, Singapur modeli, Güney Kore modeli ve yeni paketler diye,
Yeni ekonomik modelden, şundan bundan bahsediyorlar...
Ancak bunların ekonomik modellerinin temeli aynıdır:

Üç beş yandaşa sermaye, yandaş sermayeye de imtiyazlar aktarmak!
Halkın yüzde 99’u için ise "ne veriliyorsa..."
 
Ultimatom Oyun Teorisi "ne veriliyorsa" düzenini aşağıda sunulduğu gibi çok iyi açıklar:
“İngiltere'de vefat eden dedenizden size miras kalıyor...
Miras yüklü...
Yalnız, dedenizin mirastan nasiplenebilmeniz için size tek bir şartı var:
Dedeniz, mirastan kalan parayı, "sizin belirleyeceğiniz bir oranla" kardeşinizle paylaşmanızı istiyor...
Kardeşinizin ise mirastan, miktarından ve paylaşım şartından hiç haberi yok!
Paranın miktarını öylesine paylaştırmalısınız ki, sizin belirleyeceğiniz orandaki bu paradan kendisine vereceğinizi kardeşiniz tek teklifte kabul edip almalı...
Aksi takdirde miras kalan paradan ne siz ne de kardeşiniz tek bir kuruş dahi alamazsınız...

Liberal Klasik İktisat Teorisi'ne göre,
kardeşinize sizin tarafınızdan sadece "1 kuruş"un verilmesi, hem sizi, hem de mirastan habersiz olup,
havadan "1 kuruş" da olsa kendisine para gelen kardeşinizi memnun edecektir! 
Bu teori "rasyonel" ve "akılcı" olan bir bireyin,
"hiç" paradansa, "1 kuruş" parayı tercih edeceğini öngörür...


İşte bu "ne veriliyorsa" ruhunun ve dilinin mizansenidir...
Bir kere, düzeni değiştirmek için çıkarların yeniden tanımlanması gerekir...
Sana "ne veriliyorsa" bu verili şartlara göre hayatını restore etmeyi kabul etmekten vazgeçeceksin.

Aslında tüm ekonomik sorunların temeli:

Sermayenin emekten bağımsızlaştırılması, toplumun üretmekten daha öncelikli bir hedef olarak tüketmeye özendirilmesidir.
Çözümü ise: Üretim "yapmaktır"...
Hatta bir adım daha da ileri gederek, "kaliteli yapmaktır".

Üretmezsen yönetemezsin kardeşim! Bu kadar...
Üretmezsen, en iyi ihtimalle, şimdi olduğu gibi "ne veriliyorsa" düzenini "yürütürsün"...

Üreten insanlar yürütülmez, yönetilir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Mehmet ÇAĞLAR yazıları