Ey Kıbrıs’ım tek çıkış noktan üretim artık…

Evet, üretmeliyiz çünkü zamanı geldi. Zor günler geçirdik kolay değil! Yokluklar içerisinde yaşadık ve savaş gördük; ama Koronavirüsün getireceği yeni dünya düzeni yani paradigma kırılması, globalleşen dünyada artık ambargoların, din, dil ve ırk ayırmadığı tek koldan savaştığı bir dünyadayız. KOBİ’lerin e-ticaret yaparak dünyaya ulaşabildiği coğrafi sınır olmayan ve ekonomik olarak dünyaya bağlanabilecek onca fırsat varken artık zamanı geldi değerlendireceğiz; mücadele edeceğiz bu defa olacak…   

Sıfırı Hintliler bulmuştu çünkü hiçbir şeyleri yoktu. Dijital dönüşümde sınır yok üretim ve mal iyi olduktan sonra dünyaya ihraç edip pazarlamak artık hayal değil. Artık bu öğrenilmiş çaresizliği bir kenara bırakıp üreteceğiz artık bizim sıramız geldi. Endüstri 4.0 sonrası artık endüstri 5.0 çalışmalarına kadar biz de siber fiziksel, nesnelerin interneti, girişimcilik vizyonumuzla elimizden geleni yapacağız. Hiçbir hayal büyük değildir ve hiçbir şey imkânsız değildir.   

Bu salgının yaşanması gerekiyormuş ki biz bunu yaşıyoruz. Kriz elbette var ve biraz daha zaman alacak ama düzelecektir böyle gidecek değil ya? Kriz tehdit ve fırsatları birlikte getirir. Nasıl ki 8 yıllık bir KOBİ şirketi, 55 yıllık milyonlarca metre karelik fabrikaların binlerce dönüm içerisinde olduğu çalışanların sayısının katlandığı bir düzende kendi marka değeri açısından çok daha fazla değer edebiliyorsa küçük olmanın da bir dezavantajı olmadığı bilakis daha fazla hareket alanı olması, daha hızlı kararlar alma, daha iyi hizmet kalitesi sunma, PR çalışmalarının daha etkili yapılması ve artık günümüz teknolojilerinde müşteriye ulaşmanın kolaylığı ile herkes meydan okuyabilir yeter ki inanalım, enerjimiz ve motivasyonumuz yerinde olsun, risk de alacaksak alacağız ama sonunda zafer bizim olacaktır.   

Ürünlerin üzerinde artık “Made by Kuzey Kıbrıs” yazma zamanı geldi artık gurur duyalım göğsümüz kabarsın hak ettik artık. Ada olmanın avantajlarını kullanalım üretelim, sonra yeni bir ekonomiye merhaba diyelim. Doktora tezimi yaparken literatür taraması yapıyordum. Konumu yaparken baktım ki yaptığımız metodoloji dünyada bankacılık ve finans alanında ilk defa yapılıyor. Okumuşsunuzdur haberleri, evet dünyada ilk defa bu metodoloji bu alanda kullanıldı. Neden olmasın biz Kıbrıs’tayız biz ambargo altındayız biz yapamaz mıyız? Diyecektik. Eğitimde ambargo mu olurmuş? Biz yol gösteremez miyiz? Diyecektik. Asla vazgeçmedik ve bazı öneri ve politika yapıcı önerilerde de bulunduk. Konferansta çevrimiçi olarak makalemizi sunduk. İyi tepkiler de aldık tebrik de aldık. Olmayanı yaptık ama çok çalıştık. Ülkemizi seviyoruz ve desteklemeye çalışıyoruz.

Buradan genç girişimci ya da girişimci adaylarına sesleniyorum: Vazgeçmeyin! Çabalayın olacak, araştırarak yola çıkarak her şey mümkündür.   Bugün bir Youtube videosu haftalar içerisinde milyarlarca kişiye ulaşıp tıklama rekoru alabiliyor veya elektronik ticaret yaparken, var mı bunun bir maliyeti? Yok; var mı bunun bir ambargosu? Elbette yok çünkü insanlar artık ürüne, hizmete, kaliteye ve kullanım kolaylığı ile ilgili alanlarına bakıyor. Artık zihinlerin değiştiği farklı bakış açısı kazandığımız bu günlerde yaparsak yaptık. Suyolunu bulur. Yeter ki birlik ve beraberlik içerisinde mücadele edelim; hep bir koldan hep bir elden destek alarak yürüyelim.   

80’li yılların çocuklarıyız ve artık bizim çocuğumuzda yeni dünya düzeninde, Z kuşağının yaratıcılığı ile birlikte farklı yaşasın üretsin ve dünya ile entegre bir biçimde yaşasın. Bizim görevimiz onların bunları başarabilmesi için yol göstermek ve onların yürüyecekleri yolları açmaktır. Yarın artık yeni bir gün dostlar ve erken uyanma zamanı geldi. Yazımı Afrika atasözü ile noktalamak istiyorum. “Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır, En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa öleceğini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanır, En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir. Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur. Yeter ki güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin. Sağlıkla kalın; aydınlık günlere ey Kıbrıs’ım.