Dövizin hayat pahalılığı üzerine etkisi ve TL üzerinden ticaret

Yayın Tarihi: 24/12/21 08:45
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

KKTC gibi küçük ada ekonomilerinin kıt kaynaklar ve ölçek ekonomisinin olmamasından dolayı yüksek ticari açık vermektedir.  İthalata bağlı ekonomiler dövizdeki dalgalanmalardan daima etkilenmektedirler. En fazla etkilendikleri konu ise enflasyon yani hayatın pahalılaşmasıdır.

Aslında, KKTC’de döviz ile enflasyon arasındaki ilişkiyi görmek için ekonomi eğitimi almaya gerek yoktur. TL değer kaybedince enflasyon artmaktadır. Raf fiyatlarından bunu gayet net görebilmekteyiz.

LAÜ Bankacılık Finans Bölümü Başkanı değerli arkadaşım, Doç. Dr. Derviş Kırıkkaleli ile döviz kurunun enflasyon üzerine etkisine veriler ışığında bakmaya çalıştık. Ekonometri ile ilgili herhangi bir çalışma yaptığım zaman konunun uzmanı olan Derviş Hoca’nın mutlaka fikrini alırım.

KKTC’de DPÖ, KKTCMB ve İstatistik Kurumu’nun 1978-2020 arası ortalama dolar kurundaki değişim ile enflasyon verileri ile aralarındaki ilişkiyi ekonometri teknikleri kullanarak tahminlemeye  çalıştık.

İlk önce En küçük Kareler Yöntemi ile bir regresyon oluşturduk.

Y=a+bx  diye tabir edilen denklemi

Enflasyon Oranı= a+ ortalama dolar kurundaki değişim(x) olarak modelledik.

Çok fazla teoriye girip sizi sıkmak istemiyorum. Kısacası ortalama dolar kurunda değişim olmaz ise enflasyon oranı “a” kadar artmaktadır.

Elde ettiğimiz sonuç;

Enflasyon oranı= 2.58+1.02(X)

Regresyonun bize söylediği dolar kurundaki değişim 0 olur ise KKTC’ de enflasyon %2.58 olarak gerçekleşecektir. Ortalama dolar kurundaki %1’lik bir artış enflasyonu % 1.02 artırmaktadır. Eğer ortalama dolar kuru %10 artarsa enflasyon oranı da %10.20 artmaktadır.

Aşağıdaki grafikte 1978-2020 arası enflasyon ve dolar kurundaki hareketlilik görünmektedir.

İki verinin nasıl beraber hareket ettiği gayet açık bir şekilde görülmektedir. Grafikte askeri darbe yaşandığı 1980 yılı, ekonomik krizlerin yaşandığı 1994 ve 2001 yıllarında ve 2018’de dolardaki volatilitenin yüksek olduğu görülmektedir.

Markov Switching Regression yöntemi ile aynı verileri kullanarak volatilitenin yüksek ve düşük olduğu dönemleri ayırarak yeni bir regresyon oluşturduk ve ilginç bir sonuç elde ettik.

Volatilitenin yüksek olduğu dönemlerde ortalama dolar kurunda %1 artış olduğunda enflasyon %0.87 artmakta, doların daha stabil olduğu dönemlerde ise ortalama dolar kurunda %1 artış olduğunda enflasyon % 1.06 artmaktadır.

Yazının başında da dediğim gibi herkesin malumu olan döviz-enflasyon ilişkisini rakamlar ile incelemeye çalıştım. Dış şoklara karşı kırılgan bir yapıya sahip olan ekonomimizin, mevcut şartlar ile  maalesef döviz kuruna veya enflasyona müdahale etme gibi bir şansı bulunmamaktadır.

Bu daha stabil bir para birimine geçiş veya muhasebeleştirilmesi savunduğum anlamına gelmesin. Daha önceki yazılarımda kendi düşüncemi yani olamayacağını dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım. Önemli olan TL’ye dönmektir.

2020 yılında ithalatımızın % 59.9’u Türkiye’den gerçekleşti. Türkiye ile TL üstünden ticarete başlanacağı haberi çok önemli ve olumlu bir haberdir. Bu gerçekleştiği zaman döviz ile enflasyon arasındaki korelasyonun azalacağını göreceğiz.

 42 yıllık döviz-enflasyon arasındaki ilişki ayrıca yerli üretimin önemini bir kere daha göstermektedir. Özellikle ithal ikame ürün üretmek için girdi maliyetleri düşürülmelidir. Diğer bir konu ise %25 civarında olan tasarruf oranımızı artırmalıyız.

Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Kaan KUTLAY yazıları