Bir Mustafa, İki Akıncı

Yayın Tarihi: 16/10/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

KKTC 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi adaylar pek çok beyânat verdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Televizyon programlarına katıldı…

Bunlardan biri de geçtiğimiz yayın döneminde Kanal T'de idi.

Sevgili Dilek Kırıcı ile Açık Oturum Programına Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaklaşık hafta kala konuk olmuştu Cumhurbaşkanı…

Sıkı günlerdi…

Yıl boyu olduğu gibi benimle birlikte, sevgili Afet Özcafer ve daima kravatı hakkında 'takıldığım' Yalçın Vehit de "sabit konuk" sıfatıyla o programdaydı.

Kıbrıs sorununun mâzisi ve sair derken ben, iç politik konulardan konuşmak istedim.

Konuğumuz olan Sayın Akıncı'ya bu yönde söz paslamaktı samimiyetle niyetim.

Zira adaylar Kıbrıs Sorununun ötesinde bir şeyler vadetmek, en azından söylemek durumundaydı ve Sayın Mustafa Akıncı da bu konuda vurgularıyla dikkat çekiyordu.

Tıpkı Özersay gibi.

Bu kapsamda o günlerin "popüler" tartışmalarından birini sormak istedim.

Türkiye'den kablo ile elektrik konusu idi mevzu.

Şu sıralar KIB-TEK'in hakkında "fizible değil" diye belli ki "siparişen" rapor hazırlattığı bu konu hakkında o günlerde herkes bir şeyler söylüyordu…

O günlerin hükümetinin de yakın geçmişte konuştuğu, tartıştığı bir şeydi bu.

Sorum meâlen netti: "Sayın Akıncı, iç-politik konulara müdahil olmaktan söz ediyorsunuz. Ben somut sorayım: bir tartışma var siyasi kulislerde… Bir vesâyet tadında da dillendiriliyor: bu Türkiye'den kablo ile elektrik mevzusu… Mesela işte bu konu; buna nasıl müdahil olacaksınız ve bu tartışma hakkında ne düşünüyorsunuz? Malum Türkiye'den gelecek ünlü suyu taşıyan boruların bir mahiyeti de bu elektrik konusu…"

**

Sayın Akıncı "Türkiye'den kablo ile elektrik çekmeye gerek kalmayacak. Buna ihtiyaç olmayacak ki" diye yanıtladı canlı yayında soruyu…

Yanıta o an şaşırmıştım. Ama Sayın Akıncı'ya bir gazeteci malumat furuşluğuyla çatmadım.

E nterkonnekte'nin bir AB konsepti olduğunu ve buna itirazın (ya da gereksizliğinin) nasıl bir Çözüm modeli öngördüğünü sormam ukalâlık olurdu.

"Kablo"nun Çözümle doğrudan ilgili olduğunu anlatmam üstelik hiç olmazsa on beş dakikamı alırdı.

Ayrıca Sayın Akıncı'nın bu yanıtı sonrası stüdyoda bir yandan da–şu sıralar Cumhurbaşkanlığı Cinsiyet Eşitliği Komitesinde görevli olan- Sevgili Afet Özcafer "aldın mı Vatan yanıtını, aldın mı" diye nükte yapıyor, gülümsüyordu…

6 ay geçti…

Sayın Cumhurbaşkanı–zannederim Mehmet Hasgüler'in daveti üzere- gittiği Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nde dün bir konuşma yaptı…

Vesile Akademik Yılı açılışıydı…

Cumhurbaşkanı, Türkiye'den KKTC'ye Su temin projesinin dünyada bir ilk olduğunu, teknolojisinin sürdürülebilirliği zaman içinde kanıtlanırsa bir borunun da adadan Ortadoğu'ya uzanabileceğine değinerek konuyu elektriğe getirdi.

Coğrafyamızdaki enerji koridorunun öneminden bahsetti ve "elektrik kablosuyla Türkiye'ye bağlandığımızda AB'ye de bağlanmış olacağız" dedi.

Yani Sayın Akıncı, Cumhurbaşkanı olunca altı ay önce seçim öncesi verdiği yanıt karşısında beni "yutkunduran" şeyi söyledi…

"Bir Mustafa, İki Akıncı" dedimse başlıkta eğer, bilinmelidir ki favorim "Mustafa"dır.

Ama Sayın "Akıncı'yı" da anlıyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.