Erdoğan âlimlerine bilgi notu: İstikrarsızlık daha evlâ...

Allah aşkına...

Siyaset namına...

Söyleyin bana!

Söyleyin: Kim "başı" belli olmayan ve partisinde 'iradeyi' temsil etmeyen bir Ulusal Birlik Partisi ile hükümet kurmak ister ki...

Kim?

Hangi aklı başında er kişi bunu yapar?

Yaptığı an zaten kendisine zarar vermiş olacağını bilir.

Hem de kısa vadede...

**

Halk namına 'erdem' gibi pandemi martavalı hükmünde lafları geçelim...

Yani geçiniz!

Kimse aslında 'patronunu' bilmediği bir vekil genel müdürle iş görüşmesi yapmaz...

Yaparmış gibi belki...

O kadar...

**

Herhangi biri olarak izanla düşünün...

Cumhurbaşkanı seçilen Genel Başkan başbakanlık için vekâlet vermiyor...

Çünkü aslında bir planı yok.

Kafası karışık...

Geride bıraktığı partide, işler fazlasıyla zıvanadan çıktı ve kurultay rezillikleri Ersin Bey için kontrolü zor bir noktaya geldi.

Bütçe zaten berbat...

**

Velhasıl işin oluru öyle ya da böyle...

Teknokrat ya da değil.

Onunla ya da bununla...

Azınlık, velhasıl çoğunluk.

Seçim tarihini ilana geliyor...

Olacağı o...

Tüm mümkün ya da imkânsız senaryolarda seçime odaklı olacağız...

**

Erdoğan’ının piknik çıkarmasında bir şeklin şemâlin netleşeceği varsayımları da özetle "boş" çıktı...

Mevlüt Çavuşoğlu'nun Cumhurbaşkanı olarak tercih ettiği Özersay da belli ki -hükümet görüşmelerinde sergilediği tavırla- Maraş intikamını her türlü alacak...

Yükselişte olan CTP ile YDP de 'deli' olmadığına göre seçime bir şekilde gidilecek...

Her şey bu şerhle şekillenecek.

Seçime kadar olası kabine pandemi ile Türkiye'den cep harçlığı gibi basit meseleleri yönetecek...

Zaten güncel haberleri takip edenler de görüyor ki ülkede esasen bir hükümete de gerek yok.

Hükmetmeyen hükümet ile hükümetsizlik arasında pratikte ne fark var?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ının KKTC'de istikrar değil, tam yıkımla 'yeni anlamlı dönüşümleri' değerlendirdiğini varsayabilirsiniz.

**

UBP önce kendine bir "baş" bulsun.

UBP’de sözü geçmeyen Tatar’ı Türkiye nasıl ‘partner’ olarak alacak?

KKTC’de cumhurbaşkanının iç siyasette bir yetkisi yoktur.

Noterdir âdeta…

Yüksek Mahkemeye üye bile seçemez.

O yüzden Tatar’ın cumhurbaşkanı seçilmesi iç siyasetteki tüm zemini yerle bir etti.

Laf ola hükümet kurup Taçoy lehine UBP’de yeni darbe planlayanlara da iki çift lafımız var:

İşiniz zor artık...

Çünkü yanlış yaptınız ve bu ayağınıza daha çok dolanacak.

Çünkü 'bilmiyorsunuz'.

Bilmeyenlerin durumu da piknikten sonra sözüm ona 'icraat' hükümeti bekleyenler gibi...

Uzun süredir beklediğimiz ve söylediğimiz gibi;

Akıbet ekonomik yıkım ve siyasi istikrarsızlık...

Bu karmaşadan çıkış yolu ise şimdiye kadar ne yapıldıysa onun yapılmamasıdır.