‘Yavru Saray’ işine girişen Ersin Tatar bir daha seçilemez

Hatırlanacağı üzere;

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kasım ayı son KKTC ziyaretinde tören alanındaki konuşması sürprizlerle doluydu…

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a bugün oldu “hala meçhul olan” Azerbaycan yolunun göründüğü konuşmada ayrıca yeni bir Cumhurbaşkanlığı Sarayı inşası sözü de verilmiş; Erdoğan, Cumhurbaşkanı Tatar’a konuyu açtığını ve yeni bir Cumhurbaşkanlığı binasının yapımı için kaynak sağlayacaklarını ifade etmişti…

Erdoğan müstakbel ‘yavru saray’ hakkında “Cumhurbaşkanlığı makamını da inşa ederek makamı yeni binaya taşıyalım… Bu tür makamlar farklı ülkelerin bakışını da değiştirir” diyerek “itibara” atıf yapmıştı…

Erdoğan’ın sözleri ardından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile KKTC Başbakanı Hamza Ersan Saner arasında imzalanan ve bugüne kadar KKTC’deki tüm kazanımları da tartışmaya açan yıllık Mali protokolde 14 Milyon TL’lik bir bütçenin bu konuya tahsis edildiği ortaya çıktı…

Bunca yatırım ile ihtiyaç varken bu durumun "ön plana çıkmasından” niceleri rahatsız ama söz konusu 14 milyon TL’nin üstelik sadece fizibilite, yer analizi, saha ve proje çalışması için öngörülen maliyet olduğu anlaşılıyor…

**

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinin Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge’den (MEB) hala yoksun olan ‘Mavi Vatan’ın Kıbrıs bacağını -tüm gücüyle yüklenerek ucu ucuna tartışmalı- bir şekilde Kıbrıs’ta siyaseten emanet ettiği Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın herhalde bizzat kendisi de farkındadır;

Konutun olup olmaması önemli değil; ‘Yavru Saray’a çıkan değil, bu işe girişen bir Tatar, yeniden seçilmeyi unutmalı…

Belki de “yeniden seçilmek” gibi bir derdi yoktur. Ama en azından “sövmelere, saymalara” belli ki duyarlıdır.

Ve fakat;

Alimallah sonraki seçimde de Mavi Vatan ‘yetim’ kalabilir ve kendisinden başka “bekçiliğini” buralarda yapacak ‘tek vatan evladı’ kimse de çıkmayabilir!

Öyle pazarlandı ya!

Bunu dikkate almak lazım!

**

Surlariçi karakolunu;

Silahtar Burcu'nu terk eden bir Kıbrıslı Türk lider, bir daha seçilmek bir yana hayırla da yâd edilmez.

Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürlüğü’nün mevcut saraydaki “kırtasiye” sıkıntılarını kelimenin tam anlamı ile “zavallıca” tasvirinin toplum nazarında zerre kadar karşılığı yok.

Hele ki ‘külliye değil, yeşil alanı geniş bir kompleks’ denerek meselenin “Millet Bahçesi” tadında anlatılması ise komik sayılır…

Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü Doç. Dr. İlseven’in “Protokolde, kompleksle ilgili ayrılan parayı kesinlikle başka bir kalemde kullanamayız” sözleri ise beni dün sesli bir şekilde güldürdü…

Sizler için yakında;

bugüne kadar hangi kalemlerin, hangi maksatlarla, hangi gerekçelerle, hangi katakullilerle nerelere nakledilmiş olduğuna dair bir dökümü hazırlamak da benim size “habercilik” borcum olsun…

**

Ayrıca Tatar -nice çelişki hem mâzi hem de âti nazarında ortada iken- ‘Denktaş Okulundan’ mezun olduğunu gururla iddia etmektedir…

Kurucu Cumhurbaşkanının gerilla geçmişi belki “yılan adasını” hak eder ama halk önünde yavru saraylara çıkmak başta O’nun, yani Kurucu Cumhurbaşkanının vizyonuna yakışmaz.

Ne kitabında ne de okulunda yoktur.

Öyle değil mi Sayın Tatar?

Sanırım siz de bu ‘yavru saray’ işinden rahatsızsınız ve meseleyi ötelemenin yoluna düşmüşsünüz…

Doğru yoldasınız.

Ama vaziyeti idare etmek sizin için daha da zorlaşacak ileriki aylarda…

Bu yolların şerbetli ‘gözlemcisi’ olarak bunu da benden bir “GENÇ nasihati” olarak not ediniz…