Mavi Vatan: Körün istediği bir, Allah verdi 104 göz

104 emeklinin, Cumartesini Pazara bağlayan gece yarısından sonra, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü NATO’nun 4 Nisan kuruluş gününde hem usulde hem de içerikte iktidara çektiği “bildiri” en az 10 iş günü Türkiye’de gündem olacak…

Sıkışanlar için erken değil, olası “baskın” seçime de iyi argüman olur.

Böylece Türkiye’de “Aziz Türk milleti” diye başlayan amiraller, generaller ve subaylar bildirileri dönemi yeniden ve resmen açılmış oldu…

Önce 126 emekli büyükelçi... 

Sonra da ‘elzemdir’ diyerek TSK’ya da ayar veren bunlar..!

KARANLIK İTTİFAKLARIN BEDELİ!

**

‘Bildiri, bildirge” zaten yazılı uyarı demek.

Yani entelektüel bir mastürbasyon değil ortada olan!

Montrö’yü kazanım, Kanal İstanbul’u da “beton kanal” olarak görebilirsiniz...

Ama bu rezalete imza atamazsınız!

Kıbrıs laflarınızı yaz yaz bitiremiyoruz bir yandan: Zaten her gün televizyonlardasınız!

Görevdeyken “irticacı” avlamakla övünüp, orduyu FETÖ’ye kaptıran bu zevatın zihnen, “Genç Subaylar Tedirgin” ruhundan farkı yok.

Bildiriye FETÖ’cü sosyal medya hesaplarının verdiği destekten de belli bu…

FETÖ’den destek alan “FETÖ mağduru” olmak da sizlere yeni bir rütbe!

Mursî iktidarda iken Kahire ile anlaşma yapmayı beceremeyen emekli “MAVİ VATAN-CI” amiraller kâh ismen doğrudan, kâh da ruhen bildiride bir bir toplanmışlar…

NE ŞENLİK AMA..!

**

Konseptin kendisini de maalesef mahveden bu Mavi Vatan-cı torba çok zengin…

İçinde İSRAİLİYATÇILAR var!

NATO’cular var!

PARA-CILAR var!

CEO’lar bile var!

Ayıkla ayıkla, pirinç gibiler…

‘Millisine’ az rastlanır bir torbaya döndü Mavi Vatan!

Belli ki hem Münhasır Ekonomik Bölgeden (MEB) yoksun olup hem de aynı anda “vatan” olan denizlerin belli ki “başka sahipleri” de var!

Montrö bahane…!

Metni, bir süredir kendi aralarında da biat konusunda anlaşamayan “Avrasyacı görünümlü transatlantik bildiri” olarak okursak eğer, (ki bu tartışmalı) Ukrayna’daki “yığınaklı” gerginlik ile değerlendirmek, eş zamanlılığı fark etmek gerektiğini düşünüyorum.

Bu konuda Kremlin’in Türkiye’yi suçladığını hatırlamak lazım.

**

Öte yandan Türkiye’de KABİNEDE yapılacak olası “DEĞİŞİKLİĞİN” de bildiri ile ilişikli olduğunu -sıcağı sıcağına- değerlendiriyorum.

Genel Merkezlerde ortaya çıkan “pudra şekerlerinden” de anlaşılacağı gibi kurumsal kimliği ile AK Parti’nin harap olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müttefiklerle birlikte seçime “tedirgin” yaklaştığı anlaşılıyor.

Mütekaidleri ciddiye almak da bunun sonucu ki “mağduriyet efsanesi” bayatlamış görünüyor.

Velhasıl; 15 Temmuz'a da 103 gün kala cuntacılığa özendiği inkâr edilemez “104 skandal emekli” darbe yapamaz.

Netekim savunucularının da belirttiği gibi “balık oltası bile” tutamazlar…

**

VESAYET DEĞİŞMEDİ…

DEVRETTİ!

Öyle olunca da “ALACAKLISI” var efendiler…

Bizim buralardan; KIBRIS’tan DA OLDUĞU gibi “BORÇLUSU” da…

Ne o!

Yoksa Erdoğan ile “MAVİ VATAN İTTİFAKI” bitti mi?