‘Münafık’ Papa’nın Kıbrıs’ı ve Seferberlik Tetkik Kurulu baskını...

Yayın Tarihi: 28/12/21 09:00
okuma süresi: 7 dak.

Tabi biz O’nu BM aracılığı ile Kuzey’e de geçmesi için oldukça “yalandık, süründük, yalvardık” ama Rum tarafında iki metropolit ve bir piskoposun “yüzüne bakmadığı” ve Güney Kıbrıs ziyaretlerine “iştirak etmediği” Papa Francis, anlayacağınız geçtiğimiz günlerde Rum Başpiskoposun boynuna asılı  çok tanrılı sözde dinlerin yegâne sembolü “zebani zincirli çift başlı kartal sembolünü” boşu boşuna öpmedi…

Papa Güney Kıbrıs'ta Ortodoks Hristiyanlara, "milliyetçi duvarlar örmeyin" derken, Kuzeyde yaşayan Türklere selam verecek değildi.

Araziyi Rum Bakanlar Kurulu tahsis etti: Vatikan Güney Kıbrıs’ta büyükelçilik açmak istiyor…

Bu Ortodoks Kalkanı mıntıkada Papalığın ne işi var ki!

35'inci dış gezisinde, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ı kapsayan 5 günlük turdan dönüş sırasında Papa Francis, Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill'le de görüşeceğini, Moskova'ya gitmeye hazır olduğunu söylüyor.

**

Papa Kıbrıs’a gelmeden evvel ama ne diyor: “Kıbrıs’a ilk büyük misyonerlerin, özellikle Havariler Pavlu ve Barnabas’ın izinden geliyorum”.

Çocuk tacizlerini ört bas eden Vatikan genel olarak utanmaz ama Papa’nın bu lafı ederken yüzünün gerçekten hiç kızarmaması manidardır.

Az çok teoloji bilen herkes, bu denli saçma bir cümle kurmak için çabalamak gerektiğini bilir.

Vatikan’a göre Anti-semitik Barnabas münafık bir kere

“Ahmet” ten söz eden İncili de “kitap” falan değil.

Saint Barnabas’ı ne diye ağzına geveliyor anlaşılmıyor ama Papa’nın andığı Pavlu’nun hakkını yemeyelim!

O’na minnettarlardır!  

Aziz Pavlus Vatikan’ın, Avrupa içinde hiçbir zaman tanışamadığı asıl Hristiyanlığı put-perest “pagan” inanışlara devşirip; tahrifle kıtalararası ithaline ön ayak olan ekibin önemli bir üyesi…

Bu çetenin önemli görevlerinden biri de balkanlarda İsa’yı tanrı kabul etmeyen, Bulgar Çarı I. Petro zamanında ortaya çıkan tek tanrılı Bogomilleri yok etmek idi.

Bu görev çok kritikti çünkü “tek tanrılı” bir tür Hristiyanlık, Avrupa sınırında yaşıyordu.

En son ve son anda onları temizlediler!

Bu hususa dair özetle;

Sözde Hristiyan olmadan önceki ismiyle Tarsuslu Saul, yani Pavlu’ya da teşekkür eden Papa, Hazreti İsa'nın vaazlarını ve öğretilerini pagan inanışındaki Roma dünyasına öğreten, dönüştüren ilk Yahudi din adamı, ilk misyoner, elçi ve havari olduğunu biliyor…

Kıbrıs’ı pek seven Papa, herhâlde bu işlerin de Girne Saint Barnabas manastırına bağlı dünya çapında pagan çetelerin işi olduğunu da iyi biliyor.

Esasen Kıbrıs'ın Hristiyan Avrupası için de tek özelliği budur: Başkalaşmış, bir Mısır tanrısına dönüşmüş İsa ve din kıta Avrupasına "yeni haliyle" İsevilikle yönetilmiş ilk coğrafyalardan biri Kıbrıs'tan ithal olmuştur. 

Yani Hz. İbrahim’den nefret eden Papa ve günümüz Avrupa’sı İsa’dan ne anlar! 

Mevcut Hristiyanlık, tüm ritüelleri ile tamamen “atalar dini” manzumesi, sapkın bir ucûbeden ibarettir ve özü tamamen 5 bin yıllık radikalizmdir…

İsa’nın kanı diye şarabı, eti diye ekmeği içip, yemek acaba kaç bin yıllık bir yamyamlık rtüelidir?

**

Kıbrıs ziyaretinde Papa, aralarında 6 aydır Ara Bölge’de kurdukları çadırda yaşayan 2 Kamerunlu ve 10’u Rum Merkezî Cezaevi’nde tutulan 50 “şanslı” mülteciyi İtalya’ya götürme inisiyatifi ile de övündü.

Papa’nın gücü görüleceği gibi dünya basınının reklamını ettiği 50 mülteciye yetiyor!

Kıbrıs ziyaretinin sonuçlarından ötürü duyduğu memnuniyeti, Rum lider Nikos Anastasiadis’e özel bir mektupla da dile getiren Papa, Kıbrıs’tan gittiği Midilli’deki mülteci kampında “ilkel bir pagan Duruitbaşrahibi olarak nasıl olabiliyorsa -varlığından haberdar olduğunu bilmediğimiz- ‘medeniyetin batışına son verme’ çağrısı da yapabildi…

Papa’nın hastalıklı metaforu şöyle idi: “Kıbrıs dilerim Tanrı’nın lütfuyla kardeşlik laboratuvarına dönüşsün”… 

Kıbrıs, işaret ettiğimiz üzere bilhassa Hristiyanlık için ilk laboratuvar zaten!

Askeri olarak da sonradan öyle!

Örnek mi?

1910’larda bir “Ermeni Lejyonu” var, bugünkü İskele Boğazı civarında konuşlu

Sayısı 3-5 bin civarında…

Yani bir tugay seviyesinde…

Bunlar Filistin Cephesine gidiyorlar Kıbrıs’tan; üstelik en yıkıcı güç olarak ve Filistin’i alıyorlar Osmanlı’nın elinden…

Bunları Kıbrıs’ta Vatikan’ın da katkıları ile Fransızlar eğitmiştir.

Yani Papa’nın kardeşlik laboratuvarı dediği böyle şeyler…

**

Velhasıl;

Papa Hac yolunda Kıbrıs’a daha önce de geldi…

Papalığın Kıbrıs’ta görüştüğü (16. Benedikt) son, ilk ve tek Kıbrıslı Türk de merhum Şeyh Nazım Kıbrisî’dir.

Papa’nın ziyareti hakkında bizde oldukça az, ama Güney Kıbrıs basınında haliyle kayda değer analizler yapıldı…

Benim bu literatüre katkım Köşe Karantina’da - daima meraklısına olduğu üzere- şu olsun:

PAPALIĞIN GÜNEY KIBRIS ZİYARETLERİ, ANKARA SEFERBERLİK TETKİK KURULU’NUN 2009 FETÖ “BASKININDAN” İTİBAREN ELE ALINARAK ÖZEL OLARAK İNCELENMELİDİR.  

1992’de Asil Nadir’i korumak için kurulan KKTC’deki özel birliğin subay ve sivilleri halen daha adada yaşamakta…

Onlara sorulabilir mesela…!

Asil Nadir’i koruyan ekibe rahmetli “Toros”, SIG Sauer P226 hediye etmişti.

Hediyeler Nadir’in kıymetli canı için mi idi?

Hangi gece mesailerinde kullanıldı?

Nöbetçi gece amirlerine de sormak lazım...

P226 sahipleri ne hikmetse, 2009 Aralık’ta “basılan” Kozmik Oda’da da görevli idiler!

Emekli olunca da görev süreleri veyahut kullanım tarihleri geçmiş olacak ki KKTC’de ‘etekten perdeli evlerde’ yaşamaktadırlar…

Yunanistan'da Ortodoks bir rahip: “Papa, sen bir kafirsin!”

 

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.