Yarattığımız yerli diaspora 

Yayın Tarihi: 02/01/23 07:00
okuma süresi: 3 dak.

Toplum; kavga eden, hakaretlerle birbirine saldıran kişilerin olduğu programlara kilitleniyor. Dizilerde bile bu aranıyor. Tartışma da, tarafların birbirine katıldığı ya da aynı düşünmediği anlar olarak değerlendirilmiyor, farklı perspektiflerden konuşma olarak değerlendirilmiyor. Doğrudan kavga olarak nitelendiriliyor.

Yıllarca medyada yeterince bunu anlattığım için usandım. Şimdi bu konuyu anlatmak değil amacım.

Konum medya ile izleyici/dinleyici arasındaki yumurta-tavuk ilişkisi ve bu eksende toplum yapısı.

Medyayı suçlarız. Onun toplumun aynası olduğunu unutarak kötülüklerin temeli ilan ederiz. Bunu bir çok yerde ve konuda yaparız. Ama diğer yandan bir gazetenin ön sayfasında intihar eden bir insan cesetinin fotoğrafı olduğunda ya da feci bir trafik kazası fotoğrafı olduğunda hemen merakla alır, bu kavramın değerli bir şey olmasına katkı koyarız.

Sonra medya bunu artırır ve bu kez kızarız. Ama yine de alırız.

Şimdi; “bu nedenle bir gazete aldım mı?” ya da “böylesi etkenlerle ekran karşısından ayrılmayıp kavgayı izlemeye koyuldum mu?” diye sorun kendinize. Soralım kendimize.

Yanıtımız “evet” ise bilin ki, kötü olanı değerli kılmaya katkı koyuyorsunuz. Yanıtınız “hayır” ise ve bunu bilinçli yapıyorsanız, doğrusunu yapmaktasınız. 

Tabii bu soruların yanıtlarındaki dürüstlüğü de tartışmamız lazım. Çünkü toplumsal olarak geldiğimiz sonuç bu sorlardaki yanıtlarımızda dürüst olduğumuzu ortaya koymuyor. 

Torpil düzeni, adam kayırma, çevreyi kirletme, kumarhanelere gitme, sürat yapma, kemer takmama, kural ihlalleri vb. daha bir çok konuda her birimiz dürüst müyüz? 

Yoksa “ben hariç, bu sistem düzelsin” diyenlerden miyiz? 

Fark edeceksiniz ki bir çoğumuz hem bunları yapan, bunlardan faydalanan, hem de şikayet eden taraftayız. 

Toplumun çoğunluğu böyle olmasa durumumuz neden bu noktalara dayansın ki? Bizler klasik bir ifade ile “değişime kendimizden başlamazsak” değişimin parçası olamayız. Ancak birileri bizi değiştirir ve biz de kahve köşelerinde dert anlatan, rakı masalarında memleket kurtaran, kendi topraklarında bir diaspora oluruz!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları