Kıbrıs'a Dair İttifak Antlaşması

Yayın Tarihi: 06/09/20 14:01
okuma süresi: 5 dak.

Geçtiğimiz haftaki yazımda Garanti Antlaşmasının içeriğini anımsatmıştım. Bu hafta ise İttifak Antlaşmasının içeriğini anımsatmakta yarar  görüyorum...

İttifak Antlaşması Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasında barışı tesis edecek ve güvenliği koruyacak bir antlaşma olarak imzalandı...

Antlaşmanın birinci maddesinde; Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti ortak savunmaları için işbirliği yapacaklarına dair bir ifade yer alırken, ortaya çıkması muhtemel savunma sorunları için ise  kendi aralarında istişare ön görülmektedir.

İkinci maddesinde ise Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne karşı yapılacak dolaylı veya doğrudan bir saldırıya karşı antlaşmaya taraf devletlerin karşı koyacakları belirtilmektedir.

Üçüncü maddeye geldiğimizde, antlaşmanın uygulanması bağlamında Kıbrıs Cumhuriyetinde üçlü bir karargahın kurulacağı yazılmıştır.

Dördüncü maddede ise ek protokollere gönderme yapılarak adada 950 kişilik Yunanistan ve 650 kişilik Türkiye askeri birliklerinin yer alacağı belirtilirken, aynı zamanda ilgili maddede Kıbrıs Cumhuriyeti ordusunun Türk ve Yunan subaylar tarafından eğitilecekleri de vurgulanmaktadır.

 Antlaşmanın beşinci maddesinde tarafların eşitliğini, birlikteliklerini ve paylaşımlarını vurgulamak açısından önemli bir nokta vardır. Bu maddede, Türk, Yunanlı ve Kıbrıslı Generallerin Üçlü Karargahın başına, Yunanistan, Türkiye hükümetleri ve Kıbrıs Cumhuriyeti Başkan ve Başkan Yardımcısı tarafından her yıl yapılacak rotasyona bağlı olarak atanacakları belirtilmektedir.

Antlaşmanın temel maddeleri yukarıda özetlediğim şekilde.

İlgili maddelerden anlaşılacağı üzere 1959  yılında Zürich’te imzalanan ve 1960 yılında  yürürlüğe giren antlaşmanın merkezinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin güvenliği var...

Bu güvenliğin sağlanmasında ise Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs Cumhuriyetine büyük bir görev düşüyordu...

Kısacası bölgesel güvenliği de sağlayacak bir ittifakı ve işbirliğini simgeleyen antlaşma...

Yıllar geçti, de facto durumda değişiklik oldu...

İttifak Antlaşmasının maddelerinden hiçbirisi bugün yürürlükte değil...

Uygulanmıyor...

Bugünkü gerçekler ışığında ilgili maddelerin uygulanması pek de mümkün gözükmüyor...

İttifak Antlaşmasının maddeleri uygulansaydı Doğu Akdeniz’de bugünkü gerilimi yaşamazdık...

Sonuç itibariyle uygulanmadı yada uygulanamadı!

O yüzden geleceğe bakmakta yarar var...

Ancak geleceğe bakarken de yakın siyasi tarihten dersler çıkarmakta da yarar vardır...

Yakın siyasi tarih küçük devletlerin diplomasiyi-müzakereyi devreden çıkardıklarında ve konuları bölge dışından aktörlerin gücüyle çözeceklerine inandıkları ‘’kötü örneklerle’’ doludur (Çünkü bölge dışından olan aktörler küçük devletleri bir yere kadar taşırlar ve geri çekilirler!). Bu tür devletler gerilimin ve sonucunda çıkan askeri çatışmalarda toprak kaybetmişlerdir...  Ukrayna ve Gürcistan örnekleri ortada!

Sonuç olarak,  geleceğin yolu da müzakere-diplomasi masasından geçer, bunun dışındaki bir yönelim ise sorunun-çözümsüzlüğün derinleşmesine neden olur veya yukarıda bahsettiğim üzere küçük devletler ellerindekini de kaybederler !

Olası enerji projeleri ise sadece ve sadece sözde kalır...

Haftaya 1959 yılında imzalanan İttifak Antlaşmasını anımsatmakla başladık...

Gerilimden ve Corona’dan uzaklaşılan bir hafta olması dileğiyle...

Herkese iyi bir hafta diliyorum...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.