KTHY'ye ne kadar yazık etmişiz meğer

Yağmurlar bitti yaz kendini göstermeye başladı ya, insan refleksidir, tatil düşünceleri başlar.

Bilumum tatil siteleri taranır, uygun tatil olanakları araştırılır. Yer bulunduktan sonra da oraya ulaşmak için gerekli olan uçak bileti konusuna konsantre olunmaya başlanır.

Onun için de bilumum uçak bileti siteleri var onlara girilir. İşyerinden izin alınacak tarihler bellidir. Çocukların okullarının kapanış ve açılış tarihleri bellidir. O tarih aralığında çalışmalar başlar ve sonuçlanır.

Bunlar normal ölümlü insanların yaz refleksidir.

Biz Kıbrıslı Türkler bunu başka türlü yaparız.

Önce ucuz bilet bakarız. Bulunması pek imkan dahlinde değil ancak yine de bakılır. Kimsenin gitmek istemediği tarihlerde promosyon bilet tespit edilir. Kuvvetle muhtemel insani olmayan bir saatte kalkan bu uçağa binmek için ya hiç uyumamak ya da uykusuzluktan perişan olup, tatilin ilk iki günü heba etmek vardır. Bulunan acayip bilete uygun bir tarihte de konaklama ayarlanır. Sonra işyerinden izin almak üzere patron ya da yöneticinin karşısına çıkılır.

Neden mi?

Basit. Çünkü bir ülke eğer turizm yapacaksa, diyor uzmanlar, ülkelerine taşınacak turistin en az yarısını devletin havayolu taşımalı. Taşımalı ki, ulaşım fiyatları akla ve mantığa sığar bir noktada kalıp korunsun. Diğer özel havayollarının da atı dilediği oynamasın.

Kıbrıslı bir havacı ile sohbet ediyorduk hafta sonunda.

Kıbrıs Türk Havayolları'nın turizme katkılarının yanı sıra ülke için ne kadar çok işlevi varmış meğer.

Misal milli güvenlik.

Olası bir sıcak çatışma ortamında, Kıbrıs Türk Havayolları'n ait uçakların savaş halinde ne yapacakları ve ne amaç için kullanılacakları bile belliymiş. Bu talimatlar kapalı bir zarf içerisinde hazır bekler, olası bir sıkıntıda, uçakların biri ambulans uçak haline, diğeri muhimmat ve erzak için kargo uçağı, bir diğer devlet yetkililerinin olası bir müzakere için seçilmiş ülkesine götürülmesi, bir diğeri de yabancı misyonun tahliyesi için.

Allah göstermesin böyle bir durum olsa, birbirimizin yüzüne alık alık bakacağız.

Kıbrıs'ta uluslararası anlaşmalar gereği her iki tarafın da muharip hava gücü bulundurması olası olmadığı için, sivil havacılık anlamında güçlü olmaları gerekiyordu. Herhangi bir sıkıntı anında uçaklar seferber edilip, halkın ihtiyaçlarını çok farklı bir seviyede görmesi planlamıştı.

Sadece Kıbrıs Türk halkının değil, deprem ve savaş zamanlarında Pakistan ve Bosna halkının imdadına yetişenler arasında KTHY filosunun uçaklarının da bulunduğu pek kimse bilmez.

Belki de 70'li yıllarda KTHY'nin kuruluşunun altında yatan ana neden de buydu. Kim bilir.

Kim ne derse desin, KTHY'nin ortadan kalkması Kıbrıs Türk yöneticilerinin kolektif başarısızlığıdır. Su suçlu bu suçlu demiyorum. Diyemem de. Kurulan onca Meclis Araştırma Komitesi bile parmağı ile birinin işaret edememiş. Ben mi kabahatli ilan edeyim buradan.

Ancak Kıbrıs Türk Halkı'nın bu işten anlayanların yöneteceği, siyasetin yakınına yaklaştırılmayacağı bir havayoluna ihtiyacı kesinlikle vardır. Hem turizm, hem de az önce bir tanesini saydığım sayısız nedenlerden dolayı.

Şu anda bu havacılık işini kişisel olarak seven bir Ulaştırma Bakanı var. İşadamı rasyonalitesi ile bu işin altından kalabileceğini düşünürüm. İradeyi ortaya koyar, ev ödevini doğru yapar, daha önce yapılmış saçma sapan hataları tespit edip ders alır ve hepsinden önemlisi, bu işten anlayan insanlarımızı bir araya getirip onların uzmanlığına güvenirse, neden olmasın derim.

Çünkü gerçekten milyonlarca Sterlin nakit parası olan, paha biçilmez slotları ve ekibi bulunan, seferleri çoğaltıp, destinasyonları artırmanın yollarını arayan, her fırsatta filosuna uçak katmak için fırsat kollayan parlak bir havayolumuz varken, uçağa binemez olduk.

Yazık etmişiz yazık.