Temiz bir sayfa olsun

Yarın 365 sayfalık yeni bir kitabın ilk boş sayfasıdır. O kitabın adı da 2020 olacak. 2019 adlı eserimiz, eleştirmenlerden pek geçerli not almadı. Okuyanlar pek beğenmedi. 

Gerçi dolu dolu idi.

Okurken hiç sıkılmadık.

Ancak endişe, üzüntü, belirsizlik, hayalkırıklığı sayfaların tümünde vardı ne yazık ki.

Kitaptaki karakterlerde sevgisizlik hâkimdi sanki. Sürekli bir didişme, çekişme, kavga, hesaplaşma, suçlama vardı karakterler arasında. 

Dayanışma, hoşgörü, gülümseme, yardımlaşma, birlik beraberlik gibi duyguları karakterlerimize yansıtamamışız 2019’u yazarken.

2019’un hikâyesi de çok inişli çıkışlı oldu. Ölümü çoktu. Felaketi boldu.

Hikâyede füzeler düştü, patlamalar yaşandı, seller aldı götürdü.

Bir sayfada bir felaketi okurken, sayfayı çevirdiğimiz anda bir başka felaketle karşılaştı okuyanlar.

Okuyucular için yorucu oldu haliyle.

Yoksulluk çöktü hikâyenin birkaç yerine. Karakterlerin kimileri yoksullaştı, kimileri zenginleşti.

Böyle olunca da okuyanlar karakterler arasındaki gerginlikten nasiplerini aldılar ve gerim gerim gerildiler. 

Hikâyedeki yönetici elitler de sürekli birbirine girdi.

İttifaklar kuruldu, kurulmadan bozuldu. Yenileri kuruldu, sonra onlar da sorun yaşadı ve ne zaman kapışacakları meçhul bir seyir yaşandı. 

Hikâyenin geçtiği ülkenin insanları bazı sayfalarda umutlanır gibi oldu ancak iki sayfa sonra umutlar suya düştü.

İhanetler dahi girdi 2019 adlı romanın içerisine.

Romanı okuyanlar bazen bir suç romanı mı okuyorlar diye düşündüler.

Suç işleyenler, tutuklananlar, hapsi boylayanlar.

Romandaki kadın karakterleri çok şiddet gördü. Ne var ki daha önceki romanlara oranla daha çok tepki verenler çıktı.

Fiziksel şiddet serinin diğer romanlarına göre daha fazlaydı 2019 adlı eserde.

Hep mi kötüydü 2019. Kitap eleştirmenlerinden geçer not aldığı sayfalar da var tabii ki. Ama ne yazık ki çok değil.

Uluslararası ödüller alan karakterler var. Bireysel başarılar. Okuyanlar bolümü anlamadı bunlarla yetinmek zorunda kaldı.

Kısacası 2019 adlı eser, öyle ‘best-seller’ olacak cinsten bir kitap olmadı.

Yarın yenisi yazılmaya başlanacak.

Önümüzde temiz bir sayfa açılacak.

2020 adlı eserimizi her gün bir sayfa olmak üzere yazmaya başlayacağız.

Temiz bir sayfa diyorum çünkü 2019 adlı eserimizin etkisinde kalmadan 2020’yi yazmaya başlamamız elzem.

Romanın karakterleri elbette aynı olacak. Ancak bu sefer bu temiz sayfayla başlayacağımız 2020 adlı romanı düzgün yazalım.

İçindeki mutluluk olsun mesela. Barış olsun.

Ölüm koymayalım bu temiz sayfalara. Kavga, gürültü olmasın.

Şiddete yer kalmasın.

Bir pembe roman olmayacağını elbette biliyorum ama sayfaları karanlık basmasın.

Bütün karakterler, güçlerini birleştirsin mesela. Ortak sorunlara karşı, hikâyenin geçtiği ülkenin insanlarının refahı için uğraşılsın.

Şiddet olmasın mesela. Suç mümkün olduğu kadar az olsun.

Adaleti hissetsin okuyucular, örneğin.

Refahı görmeye başlasın.

Herkes mutlu mutlu çalışsın, üretsin.

Başarılar olsun, dayanışma olsun. Sevgi olsun. Hoşgörü hâkim olsun.

Mutlu çocuklar çoğalsın bu romanda mesela.

Gerginlikler yaşanmasın. Bir çırpıda okunup, gülümsemeyle hatırlansın.   

Okuyan insanlar ne iyi ettik de bu kitaba başladık desin.

2018 adlı eserimiz de pekiyi değildi hani. 2019 ondan daha kötü not aldı eleştirmenlerden.

2020’yi güzel yazalım.

Yarın, önümüze alacağımız 365 sayfalık 2020 adlı romanın ilk temiz sayfasıdır. 2019’dan etkilenmeden, 2018’den esinlenmeden, yepyeni bir kitap yazalım. Temiz bir sayfa ile başlasın, adı da 2020 olsun.