Brexit’e konsantre olmak

Yayın Tarihi: 06/02/20 07:00
okuma süresi: 5 dak.

Avrupa Birliği Adalet Divanı kararları neticesinde İngiltere ile her türlü ticari bağımızın kopması sonrasında portakal bahçelerimizin kuruması ve altın değerinde olan Kıbrıs Patatesi’nin pazar bulamaması sorunu ile yıllarca yaşamak durumunda kaldık.

Önceki İngiltere Başbakanı Theresa May, “İngiltere ile ilgili kararlar artık Brüksel ve Strazburg’da değil, Londra mahkemelerinde alınacak” derken ülke çıkarlarının bunu gerektirdiğine kendini ve ülkedeki insanları inandırmıştı ki Muhafazakâr Parti seçimi kazandı ve Boris Johnson yeni Başbakan olarak son noktayı koyup İngiltere’yi AB dışına aldı.

Aynı minvalde “Büyük Britanya’nın Avrupa Birliği’nden artık ayrılmış olması, Kuzey Kıbrıs için büyük bir fırsattır” lafı bana göre çok önemli.

Kim söylüyor bunu?

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay.

Dün bir öğle yemeğinde bir araya geldim özellikle sordum.

Bir önceki akşam da Mustafa Alkan’ın Genç TV’deki programında dile getirmişti.

Evet bu büyük bir fırsat ve bunu değerlendirmeliyiz.

Özersay geçtiğimiz hafta Londra’ya yaptığı ziyarette bunu konu etmiş, önümüzdeki hafta eminim Başbakan Ersin Tatarda bunu Londra ziyaretinde temasları sırasında konu edecek.

Konu edecekler diyorum, çünkü bunun konu halini alması, konuşulması ve İngilizlerin aklına girmesi önemli.

İngilizler, AB prangalarından kurtuldukları andan itibaren aynen May ve Johnson’un dediği gibi İngiltere’nin çıkarına uygun davranma ve ona göre ilişki kurma özgürlüğüne sahip oldular.

Bunu aynen Özersay’ın yaptığı gibi sürekli olarak irdelemek, çalışmak, bununla ilgili komiteler ya da birimler kurup çalıştırmak lazım. Hemde her seviyede. 

Güney Kıbrıs’tan daha uygun şartlar bulması durumunda, İngiltere’nin Kıbrıs Patatesi’ni bizden almaması için artık hukuki bir engel olmadığını onlara defalarca anlatmak ve dönüp bir daha anlatmak gerekecek.

Gerekirse, Godfather filmindeki gibi onlara reddedemeyecekleri bir teklif yapıp, üreticiyi sübvanseye etmek pahasına bu kanalın açılmasını sağlamak gerekecek. 

Öğrendiğim kadarıyla İngiltere ile Türkiye’nin bundan sonraki ticari ilişkilerinin nasıl yürüyeceği ile ilgili Londra’da Türk ve İngiliz heyetler çalışmaya başlamış bile.

Türkiye ile birlikte bu sürecin bir parçası olmak, sonra da kendi ürünlerimizle İngiltere pazarında yer bulmak bana göre Kıbrıs sorununu görüşmekten kat be kat önemli.

Bunu Dışişleri Bakanı görüyor, Başbakan da görüyor, hatta merkezi Londra’da bulunan Avrupalı Türk Markalar Birliği (ATMB) Başkanı Vehbi Keleş de görüyor ve Brexit'e ilişkin, "Yeni durum İngiltere için de yeni düzenlemeleri getireceğinden Türkiye ve KKTC hükümetleri, zaman kaybetmeden Kuzey Kıbrıs'ın dış ticareti ve direkt uçak seferleri konusunu gündeme getirerek yeniden müzakerelere başlamalı." diye açıklamalar yapıyor, ama bir kesim hala Kıbrıs sorunun çözümü için oluşturmak istediğimiz müzakere masasında ortaya atılacak terimlerle ilgili aynı şeyleri anlayıp anladığımız konusunda müzakere yapmaya konsantre. O kadar konsantre ki başka fırsat ve ihtimallere kör. 

İngiltere Brexit için Brexit Bakanlığı kurdu ve ona bir kişiyi de Brexit Bakanı olarak atadı. Bence bu hükümet hemen, seçimde rekabeti bu konuda kenara bırakıp, bir “Brexit Birimi” oluşturmalı. Bu konuyu ilk dilendiren Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’a mı bağlı olur, yoksa Başbakan Ersin Tatar’a mı yoksa özel bir yapısı mı olur bilemem, ama bir an önce bu işe konsantre olmak durumundayız diye düşünürüm.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları