Kıbrıs cahilleri

Yayın Tarihi: 09/02/20 07:00
okuma süresi: 4 dak.

The Guardian gazetesi muhabiri, Kıbrıs ile ilgili zerre kadar bir şey biliyor olsaydı, Kıbrıs’ın kuzeyinin Türkiye’ye ilhakı ya da Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ı ilhak gibi bir projesinin olmadığını, böyle bir düşüncenin ne Türkiye’de ne de Kıbrıs Türk halkı tarafından kabul görmeyeceği gibi konuşulmadığını da bilirdi.

Ancak Kıbrıs cahili olan bu gazeteci, Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı’ya öyle cehalet dolu bir soru sorunca, Akıncı da atmak istediği golün pasını almış oldu.

Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, TC-KKTC ilişkilerinin enkazı üzerinden kazanmak istediği Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yeni bir hamle yapıverdi.

Hâlbuki adaylığını açıkladığı konuşmasında Türkiye karşıtlığı stratejisinin dozajını iyi ayarladığına kanaat getirmiş, seçimin gergin geçeceği ve Türkiye-KKTC ilişkilerinin bu süreçte yıkıma uğrayacağı endişemin yersiz olduğunu düşünmeye başlamıştım. Yanılmışım… Akıncı, bir salvocuk daha yaparak, ileriki günlerde geleceklerin de sinyalini verdi.

Ama Kıbrıs cahili muhabir, böyle bir soruyu sorarak Akıncı’nın ekmeğine yağ süren tek Kıbrıs cahili değil maalesef.

Ne yazık ki Türkiye’yi yönetenler arasında da çok sayıda Kıbrıs cahili var.

Kıbrıs’taki hissiyatı bilmeyen, Kıbrıs Türk halkının kimden gelirse gelsin herhangi bir yetkilisine yapılacak eleştirilere sıcak bakmayacağını idrak edememiş bir yöneticiler ordusu var.

Burada bir siyasinin koskoca Türkiye’yi Erhürman’ın açıklamasında işaret ettiği gibi manipüle edebiliyor olması düşündürücüdür bence. 

Akıncı lafını atar ve oturup laf attığı Türkiye’nin yetkililerinin ona yanıt vermesi, hatta mümkün olduğu kadar sert yanıt vermesi için dua ettiğini hâlâ öğrenemediler mi? Akıncı’nın bu seçimin kendisi ve Erdoğan arasında olduğu imajını çizmek için çaba gösterdiğini göremiyorlar mı? Aynı oyuna aynı şekilde düşmek Kıbrıs’ı hiç tanımamak, hiç bilmemek, kısacası Kıbrıs cehaleti değil de nedir?

İsimlerini buradan saymayacağım ama Kıbrıs’ın hassasiyetlerine hakim olduklarını bildiğim, hiçbir Türk siyaset adamından açıklama gelmemesi de bu tezimin ispatıdır.

Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı’nın bu süreçte çok tehlikeli bir seçim stratejisine sahip olduğunu artık biliyoruz. Türkiye ile ilişkilerin tamiri imkânsız bir noktaya gelmesi pahasına seçilmek için her şeyi göze aldığı artık net.

Ancak, tango ya da mevcut duruma daha uygun bir örnek olan boks maçı için iki kişiye ihtiyaç duyulmaktadır.

Akıncı, Türkiye ile dövüşmek isteyecektir elbet ama Türkiye Akıncı’yı ringine kabul etmezse, bu dövüş hiçbir zaman gerçekleşmez, Akıncı’nın yaptığı bir gölge boksu egzersizinden öteye gitmez. 

Türkiye’de Akıncı’nın oyununa gelip ona yanıt verenler, bu tehlikeli ve TC-KKTC ilişkilerini imha edici oyuna hizmet ettiklerini bilmeyecek kadar ve en az o abuk - sabuk soruyu soran The Guardian muhabiri kadar Kıbrıs cahilidirler ne yazık ki.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları