Thatcher’in eski ofisi…

Londra- 1979 ile 1990 yılları arasında Britanya Başbakanı olarak görev yapan ve İngiltere pek çok insanın sevmemesine karşın kararlarına ve politikalarına güvendikleri Başbakan olarak ün yapan Margaret Thatcher’in Parlamento’daki eski odasında bir görüşme gerçekleşti dün.

Thatcher’in Falkland Adaları’nın Arjantin tarafından işgali sırasında aralarında Kraliçe’nin küçük oğlu Prens Andrew’un da aralarında bulunduğu orduyu gönderme kararını aldığı ve parlamentoya kabul ettirme planlarını yaptığı odada dün önemli bir görüşme gerçekleşti.

Benim İngiltere’de yaşadığım yıllarda Tony Blair karşısında birkaç kez arka arkaya seçim kaybeden Muhafazakar Parti’nin bir dönem liderliğini üstlenen ancak Blair’ı o da deviremeyince istifa etme erdemini gösteren, ancak şu anda Muhafazakar Parti’nin Borsi Johnson’dan sonra gelen önemli isimlerinden biri olan Ian Duncan Smith ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ersin Tatar bir görüşme yaptı.

Aylar öncesinde planlandığını buradayken öğrendiğimiz görüşmeye Tatar, iyi hazırlandığını zannederken görüşme sonrası, Smith’in ondan bile daha iyi hazırlandığını anladığını ifade etti.

“Bunlar bizim konuları en ince ayrıntısına kadar biliyorlar” dedi Başbakan şaşkınlıkla. Bir başka ifadeyle Tatar’ın, Smith’e birşey anlatmak durumunda kalmadan doğrudan konuya girme ve doğrudan talepleri aktarma şansı bulduğunu anlıyoruz.

Smith’in fotoğraf çektirme konusunda da bir çekincesi olmadığını da gördük ki, bu çok olağan bir durum değil. 

Bu yazıyı kaleme alırken, başka milletvekili ve İngiliz siyasetine yön veren farklı şahsiyetlerle görüşmeleri olduğu için henüz Başbakan ile uzun uzadıya bir değerlendirme ve onu biraz daha fazla bilgi için sıkıştırma fırsatı bulamadım ancak kısa sohbetimiz sırasında görüşmeden ‘sadece görüşmüş olmanın’ verdiği memnuniyet değil, Kıbrıs Türk halkı için birşey elde edebilme ihtimalinin büyüklüğü karşısında gözlerinin parladığını gördüm. 

Thatcher’in eski odasında şimdi iktidarda olan ve uzun bir süre daha orda olacak gibi duran Muhafazakâr Parti’nin kilit isimlerinden Sir Ian Duncan Smith ile ne konuşulduğunu, Smith ve Tatar ile birçok tarihi gelişmeye tanık olan tarihi duvarlar duydu, ama önemli bir şeylerin konuşulduğunu ve Kıbrıslı Türklere yarayacak bir  planın ortaya çıktığını Ersin Tatar’ın yüz ifadelerinden ve vücut dilinden anladım.

“Çok güzel” diye abartmadı, memnun olduğunu her halinden belli etti ve açıklayamayacağı güzel bir gelişme olduğunu düşünceli bir şekilde sırıtarak ağzından atıverdi.

O gelişmeler nedir, ne zaman öğrenir ya da hissederiz bilemiyorum. Yalnız ve ancak Tatar açıklarsa bilebiliriz, ancak Tatar’ın, Thatcher’den Smith’e geçen o tarihi ofisin renkli camlarından içeriye sızan bir İngiliz ışığı gördüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.