Hükümete söve söve canından olmak

Yayın Tarihi: 28/01/21 11:54
okuma süresi: 4 dak.

Pandemi sürecinin kötü yönetildiği hatta hiç yönetilmeyip, Tufan Erhürman’ın ifadesiyle "Saldım Çayıra Mevlam Kayıra" yöntemiyle idare edilmeye çalışıldığı ile ilgili yaygın bir kanı var.

Bu kanıyı benimseyenler haksız mı? Elbette değiller.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Coronavirüs Pandemisi sağlık çalışanlarının iteklemesiyle aslında kendi kendini yönetiyor.

Yasak koyup ama denetleyip tam manasıyla uygulayamayan bir hükümet olsa da olur, olmasa da.

Kapanınca, bundan ekonomik olarak zarar gören kesimlere desteği bırakın köstek olunmasının önüne geçecek bir siyasi erk ne işe yarar.

İnsanların tam da sağlam bir hükümete ihtiyaç duyduğu bu geçtiğimiz yıl içerisindeki siyasi durumu bir hatırlayın.

Ersin Tatar’ın Başbakanlığı’nda ve Kudret Özersay’ın Başbakan Yardımcılığı’nda bir hükümet ve Mustafa Akıncı’nın meşgul ettiği bir Cumhurbaşkanlığı koltuğu.

Üçü kafa kafaya verip, ülkenin özel durumunun getirdiği avantajları da kullanarak bizi tereyağından kıl çeker gibi kurtarması gerekirken, Cumhurbaşkanlığı seçimine konsantre olup, yardımlaşmak yerine birbirlerine gol atmak için çabalayıp durdular.

O dönemde ülkede bir hükümetin ya da bir siyasi erkin, sırtımızı dayayıp güvenebileceğimiz bir devletin olmadığını anlamış olmamız gerekirdi.

Şimdi oturduk ve hükümeti ya da hükümetleri oluşan durum ile suçluyoruz.

Tamam kabul, hükümet diye orada oturanlar suçlu. Görevlerini yapmadılar.

Ama halk, bu yöneticilerin bizi bu durumdan kurtaramayacağını göremedikleri ve beyhude beklentiler içerisine girdikleri için suçlu değil mi?

Üstüne üstlük, KKTC yönetiminin değil tüm dünyanın ortaya koyduğu korunma önerileri ve kurallarını bildiği halde bunları savsaklayarak vakaların artmasına davetiye çıkaran halkımız değil mi?

Evet, Ersin Tatar Hükümeti, Mustafa Akıncı Cumhurbaşkanlığı bu süreçteki siyasi hırslarına yenik düşerek, halkın güveneceği bir devlet otoritesi ortaya koyamadıkları için çarmıha gerilmeleri gerekir kanımca ancak biz halk olarak bu durumu görüp, bundan vazife çıkararak ona göre davranmamız gerekirdi.

Ortalığın kapanması gerektiğine ve vaka sayılarının artmasına bunun engel olacağını hemen herkes söyledi. Sosyal medyada yazdı, bağıra bağıra söyledi.

Ama aynı insanlar maske takmadı, mesafe kurallarına riayet etmedi, partilere gitti, eğlencelere katıldı. Ellerini dezenfekte etmekten vazgeçti, sarılıp öpüşmeler başladı. Hatta veya hatta eve masöz bile çağıranlar olmuş.

Bunlar da günahkar değil mi?

Eğer hükümet yoksa, yokmuş gibi davranmak lazım.

Nasıl yol kötüyse, Alman otobanındaymışçasına araba kullanmamak gerektiği gibi.

Ya da hava soğuksa güneşlenmeye çalışmamak gibi, doğru düzgün bir idare yoksa onun sizi idare etmesini beklemek lazım.

Herkes aklını başına alsın bence.

Devletten beklentilerinizi azaltın. Çünkü hayal kırıklığından öte bu sefer sağlığınızdan, ya da canınızdan olacaksınız. Hem de hükümete söve söve.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları