Saner maç yapmıyor ama tehlikeli bir oyun var

UBP Genel Başkanı Ersan Saner, parti MYK’sından geçirdiği tüzük değişikliği ile ilgili açıklamasında, ‘Oyun oynamıyoruz, maç da yapmıyoruz’ şeklinde bir açıklama yapınca ister istemez üstüme alındım.

5 Ağustos’ta kaleme aldığım ‘Şu tüzük meselesi’ adlı eserimde, tarihi belli olan ve yaklaşmakta olan Kurultayı da kapsayacak şekilde yapılmak istenen Tüzük değişikliği ile yaptığım futbol maçı benzetmesine içerlemiş olacak ki, böyle bir ifade kullandı.

Tabi ki sayın Başbakan ve UBP Genel Başkanı maç yapmıyor. Spor ile siyaseti birbirine karıştırmak olmazdı zaten. Bizim yaptığımız sadece bir benzetme idi. Teşbihte hata olmaz derler ya, ondan.

Ama oyun oynayıp oynamadığı ile ilgili düşünceler karışık.

Kimilerine göre bölgeleri daraltıp, çıkacak oyları daha kolay kontrol altına alma oyunu oynanıyor.

Bir başka ifadeyle, misal İskele’de, 1400 küsur üye varsa, kendisine çıkacak oyu daha kolay kontrol edebilecek bir İlçe Başkanı Osman Kırşan ya da bölge Bakanı Nazım Çavuşoğlu’ndan daha kolay hesap sorabilecek ya da sordurabilecek bir yapı oluşturmaya çalışıyor.

Genel Sekreterlik kaldırılacak ve yerine bir Birinci Yardımcı ve 5 adet de İkinci Yardımcı atayacak.

Genel Sekreter Oğuzhan Hasipoğlu, Genel Başkan’ın hilafına seçimle geldiği koltuğu terk edip, kendisini istemeyen bir Genel Başkanı’nın onu Genel Başkan Yardımcısı olarak atamasını beklemiyordur herhalde.

Neyse maç yapmıyor dedik ama oyun oynadığını ifade ettik.

Bana göre kendisi için son derece tehlikeli bir oyun oynuyor Sayın Saner.

MYK’dan bir şekilde geçirdiği tüzük değişikliği ile ilgili homurtuları duydukça, bu değişikliğin Parti Meclisi’ne ya da Tüzük Kurultayı’na takılacağı ile ilgili kanaatim güçleniyor.

İşte oyunun tehlikesi de burada, UBP Genel Başkanı getirdiği tüzük değişikliği, UBP’nin yetkili kurullarından herhangi birinden döner ve reddedilirse, o zaman Ersan Bey’in işi son derece zorlaşır, hatta adaylığının bir manası kalmaz şeklindeki taban sesleri çok yoğunlaşmaya başladı.

Neyse yarın kritik Parti Meclisi toplantısı yapılacak. Orada epey tansiyonu yüksek tartışmalar olacak. Genel Başkan PM’yi ikna ederse sıkıntı yok. Edemezse orada, ‘Bu maça keşke çıkmasam’ der muhakkak, pardon maç oynamıyordu.

Düzeltiyorum. ‘Keşke bu oyunu hiç oynamasam’ diyecektir.

UBP’nin tüzüğü değişir, Genel Sekreterlik kalkar, kalkmaz, ya da 6 bölgede seçim yapılır veya herkes evinde internet üzerinde oy kullanır, çok da önemli değil, ancak oyun oynamıyoruz, maç yapmıyoruz deyince, oyunun tehlikesine işaret etmek icap etti.