Bir yanda istifa ötekisinde pişkinlik

Yayın Tarihi: 25/07/22 09:25
okuma süresi: 4 dak.

Devlet Piyangosu’nun 8 Ağustos çekilişi içi hazırlanan biletlerin üzerine bir fotoğraf basıldı. Niyet Erenköy Mücahitleri’ni anmak ancak fotoğraf bir mevziiyi ele geçiren ve ele geçirdikleri mevzide bulunan Türk Bayrağını aşağılamak niyetiyle sergileyen EOKA’cıların fotoğrafıydı.

Ortalık haliyle yangın yerine döndü.

Piyangolar Birimi Sorumlusu Osman Uzun, o fofoğrafı bizzati kendisi seçmemiş olsa bile, ünvanında ‘sorumlu’ ifadesi yazdığı için Batılı ve onurlu bir yaklaşımla, Hata benim sorumluluğumda gerçekleşti, sorumlu benim. Herkesten özür diliyorum ve görevden affımı istiyorum dedi.

Hata insanlara mahsustur. Osman Uzun kendi sorumluluk alanı içerisinde yapılan hatadan dolayı özür diledi ve görevi bırakmak istediğini duyurdu.

Gözlerinden öperim. Yaptığı hata çok büyük ancak yapılan hata karşısında gereğini yapmasını bildi.

Halbuki, birazcık onursuz, pişkin ve halkı eşek yerine koymak gibi bir niyeti olsa, ‘Vallahi. Geçtiğimiz hafta aynı fotoğrafı Cumhurbaşkanı’nın videosundan gördüm. Koskoca Cumhurbaşkanı ve danışman ordusundan daha iyi bilecek halim yok ya. Onlar kullandıysa, kullanılmasında bir sakınca olmadığını düşündüm’ dese, hiçbir de sorunu kalmaz. Ama dedim onurlu olanı yaptı ve özür dileyip istifa etti.

Peki  Cumhurbaşkanlığı ne yaptı?

Önce kullanılan fotoğrafı kınayan bir açıklama yaptı.

‘Erenköy mücahitlerine ve direniş mücadelemize karşı yapılan bu saygısızlık affedilemez’ dedi ve bir kimin kaleminden çıktığını bildiğimiz bir tarih dersi ile devam etti.

Aradan kısa bir süre geçti ve aynı Cumhurbaşkanlığı’nın 20 Temmuz kutlamaları sırasında yayınladığı videoda aynı fotoğrafı kullandığı resmen ortaya çıktı.

Hani fotoğrafın kullanılması büyük saygısızlık ve affedilemezdi?

Peki bu durum ortaya çıkıp sosyal medya patlayınca ne oldu?

Osman Uzun’un yaptığı gibi istifa etmesi gerekenler istifa mı etti?

Katiyen. Aksine ne yaptılar.

‘Halkı yanıltmaya yönelik çirkin bir algı operasyonu ve manipülasyon’ dediler.

Yani özür dilemek yerine saldırganlaştılar.

Sonra döndüler pişkin pişkin, söz konusu fotoğrafın Rum mezalimini ve saldırganlığı gösterebilmek için kullanıldığı yalanını ortaya attılar.

Tabi ki kimse inanamadı.

Cumhurbaşkanlığı’nda bu işlere bakan arkadaş, sağa sola saldırmaktan, onu bunu elçiliğe jurnallemekten, canının çektiğinin ekmeği ile oynamaya çalışmaktan fırsat bulup asıl sorumluluğu olan işlere bakmadığı için oldu bunlar.

Hatasını yalanla örtmeye çlaışıyor.

Diyelim ki her iki açıklamayı kaleme alan büyük danışman doğru söylüyor ve gerçekten Rum mezalimini göstermek için fotoğrafı bilerek ve isteyerek Cumhurbaşkanı’na yayınlattı.

O zaman devreye bayrağı küçük düşürme ve bayrağa ihanet konusu  girer. Bir savaşta, can verirsiniz ama bayrak vermezsiniz. Bu ülke insanı Türk Bayrağı altında onun için çok can verdi. Bayrağın düşman tarafında ele geçirilmesi ve bayrakla alay edercesine sergilenmesi, bir savaşta askerler için en aşağılayıcı durum değil midir? Peki Cumhurbaşkanı danışmanı biz bunu bilerek kullandık diyorsa, ona ne demek lazım.

Rum mezalimini gösterebileceğiniz milyonlarca fotoğraf varken, Türk Bayrağı’nın EOKA’cılar tarafından tutsak edildiği ve aşağılandığı bu fotoğrafı ne demeye gösterirsiniz?

Kabul et hata yaptın.

Sorumluğu montajcı çocuğa atmadan, halkın aklıyla alay etmeden, mücahitlerimizi ve Türk Bayrağını daha fazla aşağılamadan, pişkinliği bırak ve Osman Uzun gibi özür dile ve istifa et.

Yoksa maazallah, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu işlere onayı ve bilisi olduğunu düşünmeye başlayacağız.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları