Lafazanlık değil, iş

Zorlu Töre sağ siyasetin şu anda hitabeti en güçlü kişisidir. Fikirlerine katılmasanız da, o katılmadığınız fikirlerini anlatma biçimi, konuşmasının akıcılığı ve konuşması sırasında söylediklerine inandığını size gösteren mimik ve vücut dili, bir hatibi dinlemeniz için yeterli muhteviyatı sağlamaktadır.

Hele hele hakim olduğu konularda konuştu mu, tutmayın Zorlu Töre’yi.

Geçenlerde, Sanayi Odası’nın bir etkinliğinde konuştu.

Konuşması harikaydı.

İçinde belli kesimin duymaktan hoşlandığı diğer bir kesimin ise asla dinlemediği milliyetçi motifler, en aza indirgendiği konuşmasında, aslında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni şu anda yönetenleri tarif etmiş.

Çok laf az iş.

Yapılmayan işler için de mazeret üretimi.

O etkinlikte ön sıralarda kimin oturduğunu bilmiyorum ama onların gözünün içine baka baka, ‘lafazanlık yapmayın iş yapın’ dedi Meclis Başkanı.

Doğru söze ne denir.

2022’ye girerken yaptığımız seçimlerde Mecliste koltuk bulanlar arasında şu ana kadar ya hiç ya da bir kez kürsüye çıkan vekil var. Ama haber sitelerinde isimlerini aratsanız dünya şu günü, şu anması, bu kutlaması için onlarca yazılı açıklamasını görürsünüz. Hatta Meclis Genel Kurulu devam ederken laptopunda kendi basın bildirisin yazıp haber sitelerine gönderen bile var.

Hangi işin ucundan tutup da bu toplum için taş taş üstünde koydunuz deseniz, yanıtı yoktur, ama anma, teşekkür, kutlamalarda ilk açıklama yapma yarışında en öndedirler.

Cumhurbaşkanı’nı saymıyorum artık. Eleştirilmekten artık basoları bozulmuş olduğu için vida tutmaz durumdadır. Onu eleştirmeyi artık gerekli bir uğraş olarak görmediğin için emeğimi harcamıyorum. Hitabeti kötü, bağırarak haklı olma ve kendini dinletme çabası, açıklama yapma, tweet atma ve mini videolarda başrol oynama dışında bu toplum için bir faydası yok gibi.

Lafazanlık anlayacağınız.

Töre’nin bu ülkeyi yönetenler adına itirafı mühimdi.

Çok laf üretiyoruz az iş yapıyoruz.

Bunun değişmesi ve laf üretenlerin değil, iş üretenlerin, iş yapanların, bu topluma hayrı dokunacakların, bu halkın yararına dokunuş yapacak olanların bu ülkeyi yönetmesinin zamanı geldi de geçiyor.

Eninde sonunda bu ülkede bir erken genel seçim olacak.

Ben diyeyim 1 yıl siz deyin 2, ama olacak.

Şuraya yazayım da kalsın.

Artık çok laf değil, iş üretme potansiyeli olanları o koltuklara getirelim.

Partileri artık lafazanlarla değil, çalışkanlarla, donanımlılarla, iyiniyetlilerle dolduralım. Partiler bu tür insanlarla dolunca, ülkeyi yönetecekler de mecburen bunlardan olacak.

Bu halk çünkü iş yapması için orada bulunanlardan, bunun için maaş alanlardan, kutlama, kınama, anma ya da teşekkür duymak istemiyor. İş istiyor, sorun çözümü istiyor, yenilik ve ilerleme istiyor.

Lafazanlık değil, iş istiyor.