Cumhurbaşkanlığında teknik direktör olmak

Yayın Tarihi: 16/03/23 07:00
okuma süresi: 3 dak.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar bir futbol adamı ya. Bakmayın düşüp kalktığına futbolu seviyor ve topu önünde gördü mü, oynamaktan kendini alamıyor. Elbette düşmeler de olacak. Düşünce de dalga geçilecek. Onları geçtim.

Konu madem futbol, Cumhurbaşkanı da futbol seviyor. Bir futbol benzetmesi ile bir durum özetlemesi ve öneri yapalım.

Cumhurbaşkanlığı görev süresi olan 5 yılı 90 dakika, Cumhurbaşkanı’nı takımın başındaki teknik direktör ve Cumhurbaşkanlığı’ndaki danışman ekibini de Cumhurbaşkanı’nın ilk 11’i olarak niteleyelim.

Maç Ekim 2020’de başladı ve Nisan 2023’te ilk yarı sona erecek. Yani ilk yarıdaki uzatma dakikalarının içerisindeyiz.

Takımın yediği goller attıklarından hayli fazla. İlk yarının son dakikalarında biraz toparlanma gözükse de rakip takım, nereden atak yapacağını kestirmek hayli güç. Kendi takımındakilerin hangisinin nerede hata yapacağını da öngöremediğinden her an gol yeme tehlikesi, teknik direktörü fazlasıyla rahatsız ediyor.

Başka gol yemeden ilk yarıyı bitirme telaşı kulübede hakim.

Kulübe dediğimiz de bu arada Cumhurbaşkanlığı Sarayı.

Nisan’da ilk yarı bitecek.

İkinci yarı hazırlığı için soyunma odasına geçilecek. Bu da yaz tatili olsun. Benzetme yapıyoruz ya.

Bir teknik direktör attığı golden fazla yiyen bir takıma soyunma odasında ne yapar? Ya da ne yapması lazım?

Oyunculara tek tek bakıp, ilk yarıdaki performanslarına göre oyuncu değişikliği yapması lazım.

Evet bazı teknik direktörler, oyuncuları ile özel bağlar kurarlar, onları severler ancak, seyirci o kadar büyük bir güçtür ki, teknik direktör, oğlu dahi olsa onu oyundan almak ve bir başka oyuncuyu oyuna sürmek zorundadır. Tabii maçı kazanmak isterse.

Ha eğer, ‘amaç spor yapmak. Kazanıp kaybetmek çok da önemli değil. Çok eğlendik’ deniyorsa o zaman profesyonellikten söz edilmez, keyfine ve çullisine maç yapılıyor demektir.

Ha eğer amaç maç kazanmak, dolayısıyla az gol yiyip çok atmaksa amaç, o zaman, taktiklerin yeniden gözden geçirilmesi, yeni oyun düzeninin kurulması ve takımın yeni yun biçimine göre de oyuncuların değiştirilmesi gerekmektedir.

Zaten hangi teknik direktör, ilk yarıda ayağı topa değmeyen, koşmayan, sadece kendi transfer piyasasına odaklanan, saçı bozulmasın diye kafa topuna dahi çıkmayan, hatta daha önce hiç futbol oynamadığı anlaşılan oyuncuyu sahada tutar?

Bence karşılaşmanın ilk yarısını sona erdiren düdük çalar çalmaz, teknik direktör, takımını karşısına alıp, ilk yarıdaki performansa göre ciddi değişikliler yapması şart. Birçok maç ikinci yarıda kazanılmıştır, mağlup iken galip olunmuştur.

Bu da teknik direktör farkıdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları