Turgut Akçın: Bu Fransızlık devam edemez, duvara tosladık!

Narenciye sektöründe yaşanan sorunlar nedeniyle önceki gün Güzelyurt'ta yakılan eylem ateşi sonrası üretici birliklerin açıklamaları sürüyor.

Güzelyurt’ta yakılan eylem ateşi, narenciye sektöründe sadece bir anlık tepki değil; fiyat belirsizliği, pazar daralması, kontrolsüz üretim ve su yönetimi sorunlarının birikmiş sonucu olarak değerlendiriliyor.

Üreticiler, devletin acil, somut ve planlı adımlar atmasını beklerken, geciken kararların sektörü daha büyük bir çıkmaza sürükleyeceği uyarısı yapıyor.

Kıbrıs Postası’nın ulaştığı Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticiler Derneği Başkanı Turgut Akçın, narenciyede hasadın aralık ayının ikinci yarısında başlaması gerekirken, yeni yıla girilmesine rağmen hala başlamadığını, konsantreye gidecek greyfurt, limon, valensiya ürünlerinin fiyatının henüz açıklanmadığını yeniden hatırlattı.

Akçın, üreticinin fiyatların açıklanmasını beklediğini vurgulayarak “hesapta haftaya açıklayacaklar. Çünkü hasadın başlaması lazım” diye konuştu.

“Devlet eğer bir plan, program yapmazsa, kişilere kalırsa netice bu… Yani duvara toslamak olacak. Plan-programla olur bu işler. Bu Fransızlıkla devam edilemez.” dedi.

KİRALIK ARAZİLER, KONTROLSÜZ EKİM VE SU SORUNU

Akçın, sadece fiyat sorununa değil, yıllardır çözülemeyen yapısal zafiyetlere de işaret etti.

Narenciye krizinin yalnızca pazarlama ve fiyatla sınırlı olmadığını belirten Akçın, tarım arazilerinin kontrolsüz şekilde dağıtılması, plansız ekim ve yeraltı sularının denetimsiz kullanımı konularında da ciddi uyarılarda bulundu.

“İHTİYACA GÖRE EKİM, İZNE TABİ ÜRETİM ŞART: TOPRAK DELİK DEŞİK"

Akçın, tarımsal üretimin ihtiyaca göre planlanması gerektiğini, herkesin dilediğini ekmesinin sürdürülebilir olmadığını vurguladı.

“Bu topraklardan herkes faydalanabilmeli” diyen Akçın, hem sebzecilikte hem meyvecilikte izin ve denetim mekanizmasının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini belirterek, üretimin mutlaka kontrol altına alınması çağrısında bulundu.

Türkiye’deki piyasanın da bozuk olduğuna dikkati çeken Akçın, şunlara dikkat çekti;

“Esas sorunumuz şu anda mandarindir. Bu dalında durmaz. Devletin kiraladığı araziler bile narenciyeye çevrildi. Son zamanlarda kira usulü dağıtılan büyük arazilerde yüzlelerce binlerce dönümde başıboşluk var. Doğrusu eskiden kimse belirlenen rakamdan fazla su çekemezdi. Bu arazileri dağıttık yüzlerce kuyu da kazıldı. Delik deşik oldu memleket… İhtiyaca göre ekim olmalı. Bu topraklardan herkes faydalanabilmeli. Herkes dilediği ekiyor… Bu işlerin kontrol altına alınması lazım… Hem sebzecilik, hem meyvecilik izne tabi olmalı” ifadelerini kullandı.