Her şey tamam

Dışarıda güneş tatlı tatlı bize gülümsüyor. Tam da bu günlerde havalar tamam. Karneler alınmış, mezuniyet törenleri yapılmış, ara tatil gelmiş, gençlerin eğitim hayatları tamam. Çok şükür bu ay da ödendik. Maaşlar tas tamam. Hükümetimiz kuruldu. Dörtlü koalisyonumuz, bakanlarımız, bakanlıklarımız tamam. Muhalefette büyük bir sessizlik var bilinmez ama herhalde onlar da tamam. Polis suçluları yakalamış, kaçakları da aramaya devam. Bir yandan, Meclis başkanı kim olur tartışmaları, yeni hükümetin yapacağı icraatları, Halkın Partisinin verdiği sözlere ne kadar sadık kalacağı merağı…Diğer yandan Kuzey Kıbrıs'ta yaşanan ilginç olaylar devam… Tüyler ürperten cinayet haberleri, hırsızlık, kundaklama, trafik kazaları, iş kazaları, ölüm haberleri, provokatörler, fikir özgürlükleri derken… gazete manşetleri dop dolu. Basın tamam.

Biz daha da sakin bir gün geçiremeyiz. Alıştık artık olaylı günlere. Bir gün sakin geçse, toplum olarak bir boşlukta hissederiz kendimizi…Ama bence her şey tamam. Bakın Kıbrıs görüşmeleri, haritalar, toprak konusu tamam, kamu yönetimi reformu, belediyelerin sorunları tamam. Küçük bir köy kahvesinde hasır sandalyeye ters oturmuş, elinde gazetesi olan dayıma bir sorun, her şey tamam mı diye? Meydanlarla yürüyenlere sorun, okulda arkadaşları ile sohbet eden gençlere sorun, evinin balkonunda tavla oynayanlara, yeşil sahada top oynayanlara sorun. Bir Pazar günü öğleden sonra evindeki kanepeye uzanmış Formula yarışını izleyenlere sorun, yolda otobüs bekleyene sorun, bir işi olana, iş arayana, iş arayan gencin ailesine sorun her şey tamam mı diye? Siyasetçiye sorun, bir şirketin yöneticisine, mutfakta yemek yapmak için uğraşana sorun, hamuru mayalamış, bekleyene sorun her şey tamam mı diye?Tamam, tamam her şey tamam.

Şimdi bana gülüyorsunuzdur. Hatta ben tamamdır dedikçe üzülüyorsunuzdur. Ya tamam değilse her şey? Dışarda güzelim güneş, kuşlar cıvıldaşırken biz niye karamsar olalım. "Halk bilir", "ne demek umut yok","birlikte başaracağız", "güçlü, temiz, özgür" sloganları devlet yönetimine geldiler. Zaman icraat zamanıdır diyorlar. Parti programları, hükümet programları ve televizyon programlarında halka verilen vaatlerin uygulamaya geçme zamanı. Halk durmadan konuşuyor. Ya her şey tamam değilse… Hükümet uzun süreli devam edemezse… Her şey yolunda diyor parti başkanları… Ve ben buna inandıklarını da görüyorum. Her şey yoluna girecek. Biz tamamız diyorlar. Parti tabanlarını bilmem ama, Başkanların bunu gerçekten istedikleri her hallerinden belli olmaktadır. Bana sorarsanız, bu inanç kaç saat, kaç gün, kaç ay, kaç yıl daha sürer bilinmez. Ama muhalefet da sakin duracağa benzemiyor. Umudumuz, Meclis içerisindeki siyasal mücadelenin daha iyi bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için devam etmesi yönündedir. Yeni hükümetimizin, yeni bakanlarımızın hepimize hayırlı olmasını diler… Gönül rahatlığı ile "her şey tamam" diyebileceğimiz günlerimizin gelmesini dileriz.