Yazgımız değişti!

Yayın Tarihi: 05/12/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Yazgımız değişti!

Uzun süreceği belirtilen yağmurlu bir haftanın içindeyiz. Tanrı bariz kızmış, öfkesi eve gidecek tüm yolları kapattı. Çocukluğumdan bu yana herhalde gök gürültüleri ve gürültülü bir yağmur sesiyle uyumadım.

Birçok ev su altında kaldı, yollar kapandı ve halen bu sıkıntı devam ediyor. Umarım yağmurlar bir süre daha devam eder; zira ülkenin yağmura da ihtiyacı var.

Genel olarak ne olup bittiğine baktığınızda ülke gündeminin bir sarmala girdiğini ve adeta kısır döngüye kapılmış gibi tekrarlarla zaman geçirdiğimizi görürüz.

Kimsenin keyfi yok. Neden diye sorduğumuzda ise "havalardandır" diyor herkes.

Çok şükür ki havalar kötü, kötü ki moralimiz bozulabiliyor. Yoksa başka nerden ne diye bozulacak değil mi?

Dün sabah gazeteleri okuduğumda manşetler dört ayrı kadına şiddet vakasını yazıyordu, hafta sonu Dr Faiz Sucuoğlu'nun kıymetli babasının cenazesine katıldığımda dört cenaze vardı.

Belli ki tahmin hakkımız üçtü ve biz bunu kaybettik.

Gazeteler "kadın şiddetinin" önüne geçilemiyor diye feryat ediyor; dünün ailesinden dayak yiyen çocukları bugün kendileri dayak atıyor. Kim bilir belki de geçmişin acısını çıkarıyorlardır.

Oldukça tehlikeli bir gidişat var. 2018 yılı kadın cinayetleri, şiddet, çocuk tecavüzleri ile çalkantılı bir yıl oldu. Döviz ve ekonomik kriz derken kimseye bu yıl yaramadı anlayacağınız.

Umarım bir an önce biter gider.

Uzmanlar bir de 2019'un kötü bir yıl olacağını söyleyip duruyor. Akıl alır gibi bir durum değil.

Ruhumuz bozuldu

Ruhlarımız hasta oldu. Ben hangi yaşıtım ile konuşsam hepsinde bir gitme isteği var. Sanırım dünyayı ekranlarda gördüğümüz Amerikan filmlerinden ibaret sanıyoruz ama değil. Belki bazı gelişmiş ülkelerde yaşam daha adil ama sadece o kadar. Geçinmek, ayakta durmak ya da hayalleriniz yapmak belki bu ülke de olduğu kadar değil ama yine de zor.

Hani umut, maraz, gelecek kaygısı, çözüm, yeni hayaller; tüm bu kelimeleri düşündüğümüzde açıkçası benim aklıma referandum ve çözüm süreci geliyor.

Adetten oldu her yıl bir şekilde kutluyoruz. Bazen bu kutlamalar bana oldukça anlamsız geliyor ama anlamsız olduğundan değil. Bu daha fazla çok güzel anılarınızın olduğu ve ayrıldığınız sevgilinizle ilk tanıştığınız günü hatırlayıp kutlamaya benziyor. Size güzel ve anlamlı şeyler yaşattı, kazanımları da oldu ama şimdi yok.

Evet, çok iyi bir örnek oldu sanırım. Referandum süreci Kıbrıslı Türklere ve aynı zamanda Rumlara da Kıbrıs'ta ortak bir gelecek kurma zorunluluğunu hatırlattı. Türkler çözümü çok ister de Rumlar istemez lafazanlığına girmemek lazım. Dahası referandum Kıbrıslı Türklere konuşma özgürlüğü kazandıran bir süreçti Kıbrıslı Türkler hiç bu kadar konuşmamıştı ki bitmek tükenmek bilmeyen bir iştahla konuştular, hep birlikte konuştuk.

Referandum neler getirdi-götürdü?

Niye konuştuk biliyor musunuz; yıllarca statüko dediğimiz yapılar tarafından susturulduğumuz için. O dönemler herkes kendini inanılmaz dünyalı hissetmişti, belki de öyle de olmuştuk. Dünya bizi fiilen tanımasa da ışığımızı görmüştü.

Referandum süreci mallarımızı on kat artırdı da, yani zengin de olduk. Üç kuruş eden topraklarımız bir anda 300 bin sterlin oldu. Evler, arabalar derken toplumsal zenginliğimizi büyüttüğü gibi bizi toplum olarak görgüsüzleştirdi de bu süreç. Aldatmalar, çarpık ilişkiler, boşanma davalarında ki inanılmaz artış hep referandum sonrasına dayanır.

Yani bir toplumu ayağa kaldırıp yürütmenin ötesinde koşturttu referandum süreci ama biz toplum olarak idmanlı olmadığımız için koşa koşa düşüp kaldık.

Şimdi ise elde var hüzün diyesim geliyor Attila İlhan'ın şiiri gibi.

Dünya'da algımız değişti ama donduk

Tam on yıl geçti 2004'ten bu yana. 2006 yılında geniş bir konferanslar dizisine katılmak için Amerika'ya gitmiştim. Newyork'tan Arkansas'a geçip Arkansan Üniversitesi'nde bir seminer verdiğimi hatırlıyorum.

Seminer öncesi konuşma fırsatı bulduğum öğrenciler Kıbrıs sorunu ve bizim yaşadığımız sıkıntılarla ilgili onlarca şey anlatmışlardı bana. Nereden bu kadar bilgi sahibi olduklarını sorduğumda ise yakından takip ediyoruz cevabını almıştım.

Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki referandumun en önemli etkisi Kıbrıslı Türklerin dünya tarafından doğru şekilde algılanmasını sağlamak olmuştur.

CTP çözüm vizyonunda zayıfladı

Çözüm konusunda CTP'nin ne düşündüğü bilen var mı? Ya da CTP'de kaç düşünür olduğunu bilen var mı? Yetersiz olduğu için değil Kıbrıs Müzakere sürecinde etkin ve söz sahibi isimlerin CTP'de geriye itildiğinden. Özellikle seçim ve kurultay sürecinde CTP bu anlamda yara almıştır. Daha proaktif olması gereken CTP'nin elindeki bilgili siyasileri küstürdüğünden bu ivmeyi yakalayamadığını görüyoruz.

Yani gerek UBP-DP ve Eroğlu çözüme uzak olmasa ve çözüm sürecinde açılımlar yapsalar çözüm denilince akla CTP de gelmeyecek; CTP bu açıdan şanslı ki ciddi anlamda çözüm istemeyen bir sağ parti oluşumu var.

CTP tabii ki daha hâkim bir Kıbrıs politikası sergilemeli bence.

Sonuç olarak, Referandum Kuzey Kıbrıs üzerinde geri dönüşü olmayan artılar ve eksiler yaratmıştır, referandum kelime anlamıyla Rumların değil ama Türklerin hayatını, yazgısını değiştirmiştir.

İşte şimdi biz bu yazgının sonuçlarını yaşıyoruz. Eğer; yakın zamanda yeni bir çözüm süreci olacaksa, bizi yeni bir kader ve yeni bir yol ayırımı bekliyor.

Ya da kesin ayrılık.

Daha iyi olması temennisiyle…

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Bugün kaderimizin efendisi olduğumuza, bize verilen görevin gücümüzü aşmadığına ve onun ıstırap ve zahmetlerinin benim dayanıklılığımın ötesinde olmadığına eminim. Kendi nedenimize inandığımız ve kazanmak için yenilmez bir iradeye sahip olduğumuz sürece zafer bize uzak olmayacaktır.

WİNSTON CHURCHILL

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları